Siz Terim'i tanımamışsınız be!

Fatih Terim dendi mi, beş dakika düşüneceksin... Yani, Fatih Terim bir takımın teknik sorumluğuna getirildi mi, futbol topunun yuvarlandığı, futbolcuların yiyip, içtikleri, kamp yaptıkları her yer onun patronajına girer. Taa başkanı asilzade olan Rönesansın doğduğu yer Floransa'nın takımı Fiorentina'da olduğu gibi... Taaa, ülkenin Başbakanı Berlusconi'nin Başkanı olduğu dünyanın ikinci büyük kulübü Milan'da olduğu gibi... Galliani'ye bile gider yapılmıştır... Bizim federasyonları geçiniz... Ya işte böyle G.Saray'ın yeni yönetimi... Bülent gibi deneyimli biri böyle bir ketenpereye nasıl geldi, asıl ona şaştım... Şimdi tamir etmek için uğraşın durun. Ama arabanın orijinalitesi bozuldu bir kere... Aziz Bey iftiracı oluyor! G.Saray'ın eski yöneticisi Murat Yalçındağ, evinde artık gelenek haline gelen bir parti vermiş. Orada Aziz Yıldırım yine yumurtlamış. Demiş ki, "Denizli'deki maçta şike vardı. Kanıtlarım bunu..." Yahu aradan beş sene geçti, ayıp olmuyor mu? Birileri on sene önceki vak'ayı (!) kanıtlayacaktı, onu da şey ettiniz... Yeter artık! Yürü be Derya, seni kim tutar? Efendim; müjdeli haberi vereyim hemen... Survivor mudur nedir, o işte birinci olan derya kahramanı Derya kardeşimiz, 2012 Londra Olimpiyatları'nda yarışacakmış. Destur! Yaş 33... Siz havuzdan bu yaşta madalya çıkaran duydunuz mu? Hoş, üstat 20'sinde de çıkaramamıştı ya... Neyse. Buradan Yunus Akgül'e sesleniyorum; Acun'a danışmadan sakın ha!.. TRT, artık yeter ama! Günlerden pazar... Evdeyim... Saat 13.00'de, ana haberde tabii ki TRT'yi izleyeceğim. Neyse... Spora geçti... En doğru haber oradan verilir ya... Bir neyse daha... Baktım Nobre'nin, M.İ. Yurdu'na imza töreni... Saat tutmadım, ama hayli uzun. Bakan var ya fotoğrafta... Hadi bir neyse daha... Ardından ünlü (!) otomobil yarışları... Sonra da At Yarışları haberi... Eeee, nerede benim Avrupa Şampiyonası'nda İngiltere'yi yenip, o gün için çeyrek final şansını sürdüren Bayan Basketbol Milli Takımımla ilgili haber? Yok... İki pazar önce de, F.Bahçe-G.Saray basketbol maçının haberini vermemişlerdi. Aradım, zaman kalmamışmış... Eee şimdi ne kalmadı? Söyleyeyim mi? Habercilik... Hem de TRT'de... Asıl içler acısı olan da bu ya... Sayın Bülent Arınç'ın bilgilerine... Guti'den görüntüler ve kayıp Q7... Guti, "Beyler işim var. Ben temmuzun falanca gününden önce gelemem" demiş. İşinin ne olduğu da bereket ki görüntülenmiş... Geçelim... Quaresma'ya da ulaşılamıyormuş. Ya kapsama alanı dışındaymış, ya da... Desenize Tayfur kardeşimizin işi çok zor... Aman senin de düşündüğüne bak... Getirirsin bu defa Messi'yi, Beyoğlu'nda iki tur atıp, sezon kış ise bir de Uludağ çeker olup biter... Coşkun Ağabey! İki defa hastaneye gittim, onu görmek için... İkisinde de yoğun bakımda olduğundan göremedim, ama ailesi ve yakınlarıyla uzun süre sohbet ettim. Coşkun Ağabey'le bir kitap olacak kadar anım vardır. Bir defasında, milli takım kampında beş şişe fazla cola içildiğinden hakkında soruşturma açılmıştı. "Yahu Kemal" demişti, "Ankara'ya gidip gelsen iki kamyon cola parası gider. Bu kafayla biz ne yapacağız..." Sevgili Coşkun Abi, şimdi 18 saatte İngiltere'ye gidilmiyor, ama senin de payının olduğu özerklik dün bir kere daha çiğnendi, haberin olsun. Allah'ın rahmeti üzerinden eksik olmasın. Söz konusu Şenol Güneş ise... Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş dostum, basın toplantısında net ve açık konuşmuş... Türkiye'ye böyle net ve açık hocalar gerekir. Eveleyip geveleyen, aklı ve gözleri yönetimde olan, basına şirin adam imajı peşindekiler bandı alıp izlesinler derim. Ruanda ve Ömer'in L'Equipe turu! Ruanda, yani adamın tanesinin beş kuruş olduğu malum ülke... U-17 takımının maçlarını izledim. Küçük dilimi yutuyordum neredeyse... Bir de o güzel futbolu rakibin kalesinin önünde süsleyebilselerdi... Hani neredeydi benim takımım? Geçelim başka konuya... Bizim Ömer Üründül, geçen Pazar Paris'ten dönerken dünyanın bir numaralı spor gazetesi L'Equipe'in manşetini görünce yüzünü kapamış... Ne mi varmış manşette? Şu; "Bayanlar Dünya Kupası Almanya'da başlıyor..." Bizde o gün ne mi vardı spor gazetelerinde? Şu; "Chelsea, Drogba ve Malouda'yı verip karşılığında Arda'yı istiyor..." İşte fark... Aslında bizimkilerin haberi eksikti. Tamamlayayım... Chelsea, tapuyu da önermişti...