İşlem tamam

A -
A +

Hava soğukmuş, maç hafta içiymiş, saat geçmiş, kime ne? Tribünler büyük ölçüde dolu. Taraftarlar, koltukları boş bırakanların yerine de bağıracak kadar coşkulular. Tribünde sanki yüz bin kişi var. Rakip Adana değil de bir Avrupa devi gibi kenetlenmişler maça, takımla birlikte hücum edip baskı kuruyorlar. Tribünler böyle de aşağısı farklı mı sanki?! Kulübede İsmail Hoca sanki hayatının finalini oynarcasına hırslı, motive. Bıraksan hücumlara katılacak, rakip kontratlarında kayarak topu kesecek.

Daha yapacak işimiz var

Gelelim saha içine… Yedeklerden ve yenilerden oluşan bir kadro, bilmesen dersin ki, yıllardır bir arada oynuyorlar. O kadar ki, Mert Hakan bile sırıtmıyor! Asları aratan kimse yok. Ne hücum ne savunma aksamıyor. Gönderilecekler arasında adı geçen Emre Mor, “Benim burada yapacak işim var” dercesine slalom yapıyor. Batshuayi, “Bir yere gitmiyorum, Dzeko’yu keseceğim” mesajı veriyor. Ya Lincoln’e ne demeli. Sanki bir senedir sahalardan uzak kalan o değil. Adam jeneriklik golle döndü, üstüne bir de asist yaptı.

Bu fırtına çok hayal yıkar

Özetle olmuş bu takım. Yedeklerin aslara meydan okuduğu, gol yarışına dâhil olduğu takımda herkeste aynı açlık, aynı arzu. İsmail Hoca, tüm oyuncuların genetik kodlarını değiştirmiş, hepsinin DNA’sına şampiyonluk yazmış. Süper Lig’de hakemleri de yenerek zirveyi tapulayan, Avrupa’da kupa planları yapan, istatistiklerde Türkiye’yi aşıp dünya devlerini sollayan bu takım ligler tatil edilmezse tüm kupaları tapular. Kah Dzeko’yla, kah Batshuayi’yle ama her maç eze eze...

Maçın adamı: Michy Batshuayi

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.