Kartallar yüksek uçar

Bugün 15 Temmuz... Tam 9 yıl önce FETÖ’nün "sürüleri" tarafından girişilen darbe Erdoğan’ın halkı sokağa davet etmesiyle bir gecede bertaraf edildi. 252 şehit verdik Allahım onlara rahmet eylesin. Düşünebiliyor musunuz? Bu çağrı olmasaydı ne olurdu? Halk 1980’deki gibi evlerine kapanır, vatan hainleri ülkeyi ele geçirir, sokaklar kan gölüne dönerdi... 50 yıl geriye giderdik. Cumhurbaşkanı budur. Halkının kurtuluşu için kendini ateşe atandır. Erdoğan böyle biri işte. İster sevin ister sevmeyin, ama ona toz kondurmayın, kıymetini bilin. Eksileri yok mu? Her kul gibi elbette var. Ama doğruları o kadar çok ki, bunların üzeri kat kat örtülüyor. O sizi zalimlerin elinden kurtardı. Hürriyetinizin elinden alınmasını önledi. O bir kahramandır. Nitekim bu millet ona bu çağrının mükafatını, 2017’deki referandumunu %51,17 oyla kabul ederek verdi. 'Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ne böyle kavuştuk.

 

Terör fiilen yoktu, 11 Temmuz itibarıyla resmen yok oldu. Artık Mehmetçik dağlarda mağaralarda terörist aramayacak, mayınlı tuzaklara düşmeyecek, silahlı kuvvetler füzelerle dağları taşları dövmeyecek. Her yıl 50 milyar dolarlık terör harcamasından kurtulduk. Bu para artık ülke kalkınmasında kullanılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihî konuşmasında "AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik” diyerek "Terörsüz Büyük Türkiye"nin kapısını açtı. Erdoğan “Bu proje müzakerenin, pazarlığın, al-ver sürecinin neticesi değildir. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz, hiç kimse korkmasın, kimse tedirgin olmasın” sözleriyle net ifade kullandı. Şimdi ilk adım olarak TBMM'de bir komisyon kurularak yasal sürecin ihtiyaçları belirlenecek, gerekli kanuni düzenlemeler yapılacak. İkinci adım Sivil Anayasa olacak. 1980’de darbecilerin millete silah zoruyla kabul ettirdiği kurallar ilk 4 madde hariç tamamen değişecek. Türkiye’yi aydınlık günlere, çağdaş dünyaya taşıyacak. DEM artık PKK’nın Kandil'in değil "Türkiye’nin partisi" oldu. Planları programları hedefleri tamamen değişti. CHP’nin dümen suyunda gitmeyecek. Halkı isyana, anarşiye, yağmaya, yıkmaya teşvik etmeyecek, ayrımcılık yapmayacak, bölgesel yönetim hayalinden vazgeçecek. Vatan menfaatini gözetecek. Cumhur İttifakı ile birlikte yeni anayasanın referanduma sunulmasına onay verecek.

 

"Diyarbakır Anneleri" çocuklarının dağa kaldırılma korkusundan kurtuldu. Örgüte katılanlar (eyleme katılmamışlarsa) evlerine dönecek... Onlar için yeni bir rehabilite programı hayata geçilerek topluma kazandırılacaklar. Artık düşmanlık yok, dostluk var. Artık gözyaşı yok, sevinç var...

 

İş dünyası bayram ediyor. Türkiye dünyanın en sayılı güvenli limanı olacak. Basra Körfezi'ni Avrupa’ya bağlayan, 1200 kilometrelik Kalkınma Yolu projesi hayata geçecek. Türkiye’ye 100 milyarlarca dolarlık sermaye yağacak. TL’deki kazanımlar artacak, maliyetler azalacak, enflasyonda büyük düşüş yaşanacak, hisse senetleri şahlanacak. 

 

Yeni dönem: Terörsüz Türkiye’de ortak ittifak... Silahlar susacak Meclis konuşacak. 41 yıldır çok acı çektik, ağır bedeller ödedik, ama hiç yılmadık, yıkılmadık, sabrettik sonunda kazandık. Sadece biz değil, 85 milyonun önünde nurlu ufuklar açıldı. Ne mutlu bize ki başımızda vatan aşkıyla yanan bir başkana sahibiz. O, bu millete Cenab-ı Hakk'ın bir lütfudur. Ama anlamıyorlar!..

 

Son söz: Kılavuzu kartal olan yüksekten uçar.

 

 

 

Necmettin Batırel'in önceki yazıları...