Kirli ağ!

Düşünebiliyor musunuz, CHP'li belediyelerdeki iddia edilen yolsuzluklar dolayısıyla kanunsuz şekilde cebe indirilen milyarlarca lira şehirlerin kalkınması için kullanılsaydı vatandaş ne kadar rahat edecekti. Ama olmadı, niye? Çünkü yanlış adamları seçtiler. Adam iskân veya ruhsat almak için şartları yerine getiriyor, ama karşısına rüşvet duvarını aşmadan neticeye ulaşamıyor. Aslında yıllardan beri bu sistem uygulanıyor, ama kimse çıkıp ispat edemediği için ya da kendi içlerinden itirafçılar çıkmadığı için servetlerine servet kattılar... Son 2024 yerel seçimlerde CHP 14’ü büyükşehir olmak üzere 35 belediye başkanlığını kazanarak tarihinde ilk defa birinci parti konumuna geldi. Peki bu kazanım, vatandaşa sundukları büyük hizmetler gerekçesiyle mi elde edildi? Hayır! Tamamen Erdoğan düşmanlığından ve AK Parti seçmeninin büyük kısmının hükûmeti protesto maksadıyla sandığa gitmemesinden… Bu kirli ağın oluşmasında A’dan Z’ye herkesin payı var. Bunu not edelim... 

 

CHP’li belediyeler vatandaşa hiç hizmet etmedikleri hâlde halkın büyük teveccühü ile karşılaşınca âdeta sarhoş oldular. Biz birinci parti olduk, iktidara yürüyoruz, bizi kimse engelleyemez diyerek bugün iddia edilen kanunsuz eylemlerini pervasızca arttırarak sürdürdüler. Ne zaman ki, kendi içlerinde oluşan çatlak büyüdü, o zaman gerçek görüldü. Olay CHP İstanbul il başkanlığının satın alma işinde ortaya çıkan para kuleleriyle başladı. 18 Ekim 2024 tarihinde açılan 2024/228233 sayılı soruşturmada 8 açık ve 4 gizli tanığın ifadeleri doğrultusunda, Ekrem İmamoğlu’nun başında olduğu çıkar amaçlı bir suç örgütü yapısı olduğu tespit edildi. 2024 yılı kasım ayında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB'nin düzenlediği kültür-sanat etkinliklerinde "usulsüz harcama yapılarak kamu zararına yol açıldığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattı. 19 Mart 2025’te İBB Başkanı İmamoğlu dâhil 100’den fazla kişi gözaltına alındı. Operasyonun merkezinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “terör örgütüne yardım”, “ihaleye fesat karıştırma”, “kişisel verileri izinsiz kullanma” ve “rüşvet” gibi suçlamalar var... İddialar, belediyeyle ilişkili bazı şirketler üzerinden kent uzlaşısı ile kamu kaynaklarının usulsüz şekilde dağıtıldığı yönünde.

 

Aradan geçen 2,5 aylık süre içerisinde etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen faillerin itiraflarıyla suçlamalar dağ gibi büyüdü. İBB’yi tepeden tırnağa kapladı. Tam 205 kişi gözaltına alındı, bunlardan 99’u tutuklandı. İmamoğlu’nun başdanışmanı Ertan Yıldız ile müteahhit Aziz ihsan Aktaş’ın itirafları sonrası 5'inci dalga operasyonuyla CHP’li 5 belediye ve 3 ilçe başkanı ile eski CHP milletvekili Aykut Erdoğdu ve CHP parti meclisi üyesi Baki Aydöner'in de gözaltına alınması olayı CHP genel merkezine de taşıdı. Şaibeli CHP Kurultayı ve genel başkanlığın satılması ve satın alınması iddiaları 30 Haziran’daki duruşmada kesinleşecek. Paravan şirketlerle kara paralar aklanıyor, uçakla yurt dışına milyarlarca dolar taşındığı söyleniyor. Bunlar yenilir yutulur iddialar değil...

 

"Ey Akın Gürlek! Sen savcı mısın, yoksa mafya mısın?" diyen Özgür Özel düzenlediği mitinglerde ne kadar soruşturmaların siyasi olduğunu haykırsa da, itirafçıların ifadesiyle somutlaşan suçlamaları sorgulamadığı ve öz eleştiri yapmadığı sürece CHP vatandaşın gözünde aklanamayacak büyük itibar kaybedecek. Piyasalar etkilenmesin diye operasyonların cumartesi günü yapıldığı söyleminin balon olduğu yeni haftanın pozitif açılışıyla kendini gösterdi.

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun iddianamesi yazılmaya başlandı. Manzara CHP’nin halka değil kendine hizmet ettiğini gösteriyor... Gelecekle kumar oynayanlara duyurulur, kurunun arasında yaş da yanıyor!..

 

 

 

 

 

Necmettin Batırel'in önceki yazıları...