Silindi gitti!

Merkez Bankası’nın rezerv birikimine yeniden başlaması ve PKK’nın kendini feshetmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde Ukrayna-Rusya barışı için atılan büyük adımlar, Hindistan ve Pakistan arasında ateşkesin sağlanmasında Ankara’nın devreye girmesi, Türkiye’ye olan güveni artırdı...

 

İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından 383 puanla zirve yapan 5 yıllık risk primi 2 ay sonra 291 puana indi. Borsa İstanbul yoğun taleple yükseldi, yabancı yatırımcı tahvil ve hisse senedine hücum etti. Sadece geçen hafta 934 milyon dolarlık tahvil, 102 milyon dolarlık hisse aldılar. Son 4 haftada aldıkları hisse tutarı 637 milyon dolara ulaştı. 2 yıllık gösterge faiz %45’e indi. Orta Vadeli Program'a sadık politikadan taviz verilmedi, İngilizce (Credit Default Swap)’ın kısaltılmış adı CDS, bir ülkenin veya kurumun borcunu ödeyememe riskine karşı yatırımcılara koruma sağlayan sigortadır. CDS, aynı zamanda ülke ekonomisinin kredi itibarını temsil eder.

 

Rezerv para cinsi borçlanmalarda referans olarak libor kullanılır. Libor: Londra bankalar arası para piyasasında bankaların birbirine borç verirken kullandığı faiz oranıdır...
Uluslararası piyasada kredi alınırken libor oranı üzerine risk primi eklenir. Böylece toplam maliyet ortaya çıkar. Mesela, libor faiz oranı %3 borç alan ülkenin CDS’si 300 ise borç alan ülkenin rezerv para cinsinden alacağı borcun faizi (libor(3)+risk primi(3)) %6’dır. CDS primindeki azalış, Türkiye’nin dış borçlarının küçülmesine yol açarak ekonomik büyüme üzerinde pozitif etki meydana getirir. Hem ülke hem de bankaları yurt dışından sağladıkları kredilerin maliyetleri azalır. Ekonomiye güven artınca yabancı sermaye girişleri hızlanır. Özellikle İBB’nin görevden alınan başkanı İmamoğlu hakkında başlatılan yargı sürecinin ardından yaşanan finansal türbülans nedeniyle mart sonu itibarıyla hızla eriyen rezervlerin, yeniden toparlanma sürecine girmesi uluslararası alanda Türkiye’ye olan güvenin eseridir. CDS’teki düşüşte yalnızca ekonomik gelişmeler değil, jeopolitik alandaki önemli dönüşümler de etkili oldu. Terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi Türkiye’nin dış güvenlik risklerini ortadan kaldırdı… 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Abdülhamid Han Sondaj Gemisi ile Göktepe-3 Kuyusu'nda 75 milyar metreküplük 30 milyar dolar değerinde yeni doğalgaz keşfi ile konutların ihtiyacının 3,5 yıl boyunca tek başına karşılanacağını açıklaması enerjide dışa bağımlılığı büyük ölçüde azalttı. Bu gelişmeler kredi risk algısını iyileştirdi, 19 Mart’ta İBB’ye yönelik başlatılan yolsuzluk operasyonunun siyasi darbe olarak nitelendirilerek ekonomi üzerinde estirilen suni bozulma artık rafa kalktı. Her gün açıklanan yolsuzluk itirafları ve büyük suistimaller karşısında vatandaş gerçeği gördü.

 

Merkez Bankasının 9 Mayıs itibarıyla brüt döviz rezervleri 3 milyar 645 milyon dolar yükselişle 61 milyar 222 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 2 Mayıs'ta 57 milyar 577 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Altın rezervleri de 2 milyar 166 milyon dolar artışla 80 milyar 955 milyon dolardan 83 milyar 121 milyon dolara yükseldi. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 9 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 811 milyon dolar artışla 138 milyar 532 milyon dolardan 144 milyar 343 milyon dolara çıktı. 19 Mart sonrasında yükselen döviz talebiyle yaşanan mevduatta dolarizasyon artışı tersine döndü. Yerli yatırımcıların döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak son üç haftada 1,7 milyar dolar gerilerken dolarizasyon oranı da yüzde 42,25’e indi. 19 Mart sonrası 44 liraya çıkan dolar 38 liraya düştü.

 

Sonuç: Piyasalarda iki aydan beri yaşatılan İmamoğlu balonu patladı! Diploması gibi silindi gitti…

 

 

 

 

 

Necmettin Batırel'in önceki yazıları...