Yangın henüz sönmedi

19 Şubat "Kara Pazartesi"yle başlayan ekonomik kriz Türk ekonomisini kelimenin tam anlamıyla yerin dibine batırdı. 14 aydan beri boşuna sıkıntı çekmişiz. Şimdi yeniden bir ekonomik program, yeni para politikaları, yeni faizler, yeni fiyatlar peşpeşe yağmur gibi üzerimize yağacak. Krizin faturası Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'e kesildi. Siyasilerimiz de bayağı rahatladı. Aksi halde kendileri koltuklarını bırakmak zorunda kalacaklardı. İki bürokratla sular duruldu.. Mu acaba? Umudumuz Derviş! Şimdi bütün ümitler Mr. Kemal Derviş'e bağlandı. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı olan Derviş'i, Ecevit'e kim lanse etti şu anda iyi bilinmemekle birlikte, ABD kaynaklı olduğu kesin. IMF, her ay Cottarelli emrindeki bir Para Fonu ekibini Türkiye'ye göndererek, hesapları inceleyip sonuç almak yerine, kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası'nın asil elemanlarından birinden bilgi almayı elbette tercih eder. Hem de bu asil eleman paranın tek patronu ise işler daha da kolaylaşır. Nitekim sayın Derviş, göreve gelir gelmez ayağının tozuyla Dünya Bankası ve IMF yetkilileriyle biraraya gelerek Türkiye'nin yeni enflasyon hedefini belirlemek için bir görüşme yaptı. Sihirbaz mı ekonomist mi? Sayın Derviş, Türk halkına tabir caizse bir sihirbaz olarak lanse edildi. 3 Lisan biliyor, Dünya Bankası'nın bel kemiği, bütün dünya liderleri ve kilit adamları ile temas kurabilir, bir telefonla Türkiye'ye 20-30 milyar dolarlık kaynağı aktarabilir.... Araya bayram tatili girmesine rağmen halâ basın bu işi körüklüyor. Derviş'in makam otomobilinin içinde yaptığı bir cep telefonu görüşmesini vatandaşa yutturmaya kalktılar. Ama olayın hemen ardından Derviş, "Ben Türkçe değil İngilizce konuşuyordum" diye açıklama yapınca şiştiler. Bizim basın çok defa kaş yapayım derken göz çıkarır. Özelleştirme neden devre dışı? Kemal Derviş'in yapacağı temaslar yine basın tarafından çok yakından izlenecek. Basına kapalı olan görüşme bölümleri ya eksik fazla sızdırma yöntemi ile ya da beklentiye dayanılarak bazı yayın organları tarafından yorum-haber olarak halka aksettirecek. Derviş'in çalışmalarını zora sokacak en büyük engel bize göre basın. Yanlış haberler, balon haberler, olması muhtemel bir olayı olmuş gibi veren haberler.. İkincisi siyasi alanda. Şu anda Özelleştirme İdaresi, Devlet Planlama Teşkilatı ve Dış Ticaret bölümleri Derviş'e bağlı değil. Yani acilen uygulamaya konulmak için hazırlanan ekonomik programın can damarı olan özelleştirmede söz sahibi olanlar başkaları. Enflasyon patlayacak! Türkiye'de 3 ay süreyle yaşanan üstüste iki kriz banka sistemini felç etti. Bankacılarımız dış itibarlarını kaybettiler. Geçtiğimiz Cuma günü, uluslararası kredi kuruluşu olan Fitch, Türk bankalarının bütün notlarını düşürdüğünü açıkladı. Dışardan darbe yiyen bankalar, yurt içinde de büyük güven kaybına uğramış durumda. Şimdi hazırlanacak olan ekonomik programda banka sistemini yeniden ayağa kaldıracak kararlara ihtiyaç vardır. Eğer hükümet veya sayın Kemal Derviş, banka sistemini yeniden "güvenli hayata" döndürmek için yeterli dış kaynak bulamazlarsa, bunun faturası çok hızlı bir parasal büyüme ve enflasyonda inanılmaz bir artış olarak vatandaşa kesilecektir. Dövizde yumuşama bayram sonrası Dalgalı kur sistemine geçildikten sonra fırlayan döviz fiyatları bayram süresince yüksek seyrini devam ettirecektir. Hernekadar alıcı ve satıcı arasında bir denge yoksa da yine de dolar fiyatı 900 bin liranın altına inmeyecektir. Özellikle satışta.. Bizim tahminlerimize göre bayram sonrası fiyatlar iyice yumuşayacak. Dolar 800-820 bin, Mark da 380-400 bin aralığına kadar inecektir. Borsa güven arıyor Borsa için söylenecek olanlar yine dönüp dolaşıp güvene dayanıyor. Hükümetin önümüzdeki aylar için alacağı kararlar yerli ve yabancı yatırımcıları olumlu yönde ikna edebilirse orta ve uzun vadede borsanın yönü yukarı olur. Hisse senetlerinin büyük bir bölümü halihazırda dip yapmış durumda. Şimdi bütün beklentiler uygulanacak olan yeni ekonomik programın ayrıntılarının bir an önce kamuoyuna açıklanmasıye netleşecek. Zira beklenti satın alarak satış yapan piyasaların artık sabrı kalmadı. İMKB'nin yönü 21 Mart'ta yapılacak olan 2.8 katrilyonluk itfaya endekslendi. Bu ihalede oluşacak yeni faiz oranları yatırımcıların önünü görmesine yardımcı olacak. Yeni döviz kuru politikası çerçevesinde, yapısal reformlar ve para rogramına ağırlık veren Aksiyon Planı 12 Mart'ta uygulanmaya konuluyor. Bize göre bu plan dahilinde atılacak adımlar yeni dengelerin oluşmasında etkili olacak. Altın fiyatları uçacak! Altın fiyatları sessiz ve derinden iç ve dış piyasalarda yükseliş potasına girdi. Dünya borsalarında Doların Euro karşısında değer kaybetmesini sürdürmesi bu göz kamaştıran parlak madeni yeniden gündemin birinci sırasına oturttu. Amerika'da büyüme hızının büyük ölçüde yavaşlaması, doları yukarı hareketlenmesini engelliyor. Doların düşüşü ise altın fiyatını olumlu etkiliyor. Şu sıralarda 261-263 Dolar seviyesinde olan 1 Ons altının çok kısa bir süre içinde 280-290 Dolar seviyesine çıkması bekleniyor. Yani Türkiye'de bayram öncesi 1 gramı 7 milyon 300 bin lira olan 24 ayar külçe altın 1-2 ay içinde 8 milyon lirayı aşabilir. Repo, borsa ve faiz üçgeninde kalmak istemeyenlere altını tavsiye ediyoruz. Önce üretim artışı Türkiye iki kriz ile yangın yerine döndü. Alevler bacayı sarınca alelacele Dünya Bankası'nda bir Türk uzman bulundu. Yıldırım hızıyla ülkeye getirilip ekonominin başına oturtuldu. Ateş daha sönmedi. Üzerine biraz su sıkıldı o kadar. Asıl manzara, yangından sonra geriye kalanların hali.. Kemal Derviş bir taraftan Türkiye'nin ekonomik gerçekleri ile uğraşırken, diğer yandan siyasetin ağır baskısı altında karar almak zorunda kalacaktır. Ekonomide sihir yoktur, gerçekler vardır. Üretim artışı olmadan ne enflasyonla mücadele edilir, ne de ihracat yapılarak döviz rezervleri arttırılır. Kaliteli, planlı ve programlı üretim, hem işsizliği azaltarak sosyal patlamaların önüne set çeker. Hem de rekabet ortamında fiyat artışlarını frenleyerek halka nefes aldırır, itibar kazandırır. İlan edilecek yeni kararlara bakacağız. Üretim artışını teşvik eden ve bankacılık sektöründeki hastalığa çare getiren bir uygulama yoksa "Bu program da ölü doğmuştur" diyeceğiz. Bütün okuyucularımızın Kurban Bayram'larını tebrik eder huzur ve sağlık içinde nice bayramlara ulaşmalarını dilerim.