En ünlüsünden, en ünsüzüne kadar hakemlerimizin her türlüsü, sahanın içinde de, dışında da hem de çok zaman "şamar oğlanı" durumuna düşürülüyor!.. Federasyon hadi eyyamcılık yapıyor, hakemlerin kendi dernekleri ne yapıyor?..
Çirkin bir tablo, futbolumuzu adeta esir aldı; yıllardan beri böyle!..Saha içinde futbolcuların, saha dışında yöneticilerin, spor sayfalarında ve ekranlarında yorumcuların, tribünlerde taraftarların "Hakemlere saygısı yok!.."
"En ünlüsünden, en ünsüzüne kadar" hakemlerimizin her türlüsü, sahanın içinde de, dışında da hem de çok zaman "şamar oğlanı" durumuna düşürülüyor!..
İtiraz, itiraz, itiraz; "kötü, hatta çirkin hitaplar", dahası "kabul edilemez hareketler", dahası "taraftarı, seyirciyi kışkırtacak tavırlar", bitmedi; "maç sonralarında da "tehdide, hakarete varan sözler!.."
Devam edelim; "hakemini korumayan, koruyamayan Federasyonlar, Hukuk Kurulları, Disiplin kurulları", çok açık ki, "bütün bunlar yetmiyormuş gibi", bir de Tahkim Kurulları!..
İşin ucunda "seçim olduğu için", diyelim ki, "futbolu yöneten, yönlendiren kurumlar, eyyamcılık yapıyorlar. Dahası "büyük kulüplerden ürküyorlar", peki ama "Hakemlerin kendi dernekleri ne yapıyor?.."
Onca hakem, hemen her hafta "hakaret görüyor, tehdit alıyor", bunları yapanlara "hak ettikleri cezalar" verilmiyor; o derneğin başkanları, yöneticileri; tıssss!..
Mübarekler, duymuyorlar, görmüyorlar, okumuyorlar, dinlemiyorlar, düşünmüyorlar; ne tepki var ortada, ne de "faal üyelerini korumak, kollamak için" birkaç cümlelik bir açıklama!..
Artık, herkes alışır oldu; en ünlüsünden, en ünsüzüne kadar hakemler, saha içinde "çok zaman", evet çok zaman, "futbolcuların yaptıkları hareketleri görmemek, söyledikleri sözleri duymamak için" adeta "kaçakları oynuyorlar"; oyunculara arkalarını dönüp, başka bir yöne doğru koşturuyorlar!..
Öyle görüntüler, öyle enstantaneler, öyle olaylar oluyor ki, 5 hakemin 3'ünün "birkaç metre yakınında cereyan ediyor"; raporlara bakınca görüyorsunuz ki, ortada "korkaklar" korosu var; "Görmedik, duymadık!.."
İnsan merak ediyor; hakem arkadaşlar her sezon "sağlık kontrolüne" girmiyorlar mı; bu ülkede "göz ve kulak doktorları" görevlerini tam olarak yapmıyorlar mı; "birkaç metre uzaktaki" üstelik "5-10 saniye süren" olayları bile "görmeyen, duymayan" hakemlere nasıl "sağlam raporu" verebiliyorlar?..
Bakınız, "durum acı" ve hepsinden acısı "böyle kara mizah konusu olacak" noktalara kadar geldi; neden?..
Zira, gelinen durak; "Ya bunlara katlanacaksın ya da hakemlik yapmayacaksın"; işte o kadar!..
Bir "neden" daha; bizim sevgili Ömer Faruk Ünal'ımızın dışında yıllardan beri "hakemleri savunan, koruyan" ve de "bu görevi gönüllü olarak yapan, samimi olarak yapan, inanarak yapan, ayrım yapmadan, adalet terazisini unutmadan, kimseden çekinmeden yapan" bir kişi yok!..
Ama, bu ülkede "başkanına koşarak", müjde verenler var; "Disiplin Kurulu'nda şu kadara bu kadar, Tahkim Kurulu'nda şu kadara bu kadar, Federasyon Kurulu'nda şu kadara bu kadar adamımız var!.."
Dahası; "Bu haber gazetelerde haber üstüne haber yapıldı"; itiraz eden yok, tekzip eden yok; şimdi, hakem sahada ne yapsın?..
İşte daha dün, bir kulüp başkanı "Böyle maç yönetilmez. En sonunda bir gün tepem atacak, sinirleneceğim, sahaya inip bir hakeme iki tane tokat atacağım o olacak. Sonra da takımı sahadan çekip hakeme 'Alın şimdi kendi aranızda oynayın' diyeceğim" demedi mi?..
Ve de "hakemleri doğrudan etkileyecek, baskı altına alacak" bu sözlere anlı şanlı Disiplin Kurulumuz, "suç unsuru oluşmadığından bir ihtarı bile çok görmedi" mi?..
El insaf, disiplin yönetmeliklerimiz, zaten "hakeme karşı işlenen suçlara sinek vızıltısı gibi cezalar öngörüyor"; onları bile veremiyorsak; hakemlerin "saha içinde neredeyse çocukları yaşındaki futbolculara bile gereken düdükleri cesaretle çalmalarını, gereken kartları göstermelerini" nasıl sağlayacaksınız?..
İngiltere liginden, Almanya liginden, Hollanda liginden herhangi bir maçı ve de Türk liginden bir maçı art arda seyredelim ve de "o maçlarda futbolcular hakemlere, hakemler futbolculara karşı nasıl hareket ediyorlar", bir bakalım!..
Dahası, o maçlarda "hakeme karşı suç işleyen" futbolculara, o ülkelerin ve bizim ülkemizin Disiplin Kurulları ne cezalar veriyor, ona da bakalım!..
Arada "öyle farklar olduğunu" göreceğiz ki, yüzümüz kızaracak, utanacağız; "... mı, acaba?.."