Daha sezonun dörtte biri oynanmışken “Benim hedefle ilgili bir şeyler söylemem çok doğru olmaz” diyen bir hocası var Beşiktaş’ın…
“Umarım bundan sonra kazanmaya devam ederiz. Ne kadar kazanabiliriz, nereye kadar varabiliriz bunu zaman gösterecek…”
Bu sözler, Konya’da Konyaspor’u 2-0 yenen Beşiktaş’ın teknik direktörü Sergen Yalçın’ın… Kazanılan deplasman maçından sonra söyleniyor…
“Umuyor” imiş…
Yani, “bundan sonra kazanmaya devam edeceklerine” dair şüpheleri, endişeleri var…
Hele ki, “Benim hedefle ilgili bir şeyler söylemem çok doğru olmaz” diye devam etmesi gösteriyor ki; Türk futbolunun “asırlık” Üç Büyükleri’nden birinin hocası, “daha sezonun başında” kadrosuna, takımına, oyuncularına, taraftarına “bir hedef koymaktan” aciz!..
Ey Beşiktaş Başkanı ve yönetimi, “böyle bir hoca ile mi sezonun sonuna kadar” devam edeceksiniz?..
“Şampiyonluk yarışını” bir yana bıraktım “Avrupa kupalarına katılma hakkını bile hedef yapmayan” bir hoca var ortada…
Taraftar, hocanızın “bu acı açıklamasının” ardından, “artık” bu karda kışta, bu hayat pahalılığında “maçlara neden gidecek, tribünleri neden dolduracak” söyler misiniz bana?..
Ya futbolcular; “hedefsiz” bir takımda, neden “canlarını dişlerine takıp”, yani “zor işin veya görevin altından kalkmak için sıkıntıları ve tehlikeleri göze alarak tüm güçleri ile mücadele ederek” oynasınlar?..
“Saha içi” için hocaları “boş verirken” onlar neden boş vermesinler?..
Çok açıkça anlaşılıyor ki, Sergen Yalçın’ın umuru, “başarısız bir sürecin sorumluluğundan” peşin peşin sıyrılmak…
“Ben daha en başta söylemiştim” diyecek ve “sorumluluğu da kadroya ve yönetime” yükleyecek; bunu nasıl anlayamıyorsunuz?..
Zaten diyor ki; “Şu anda çok sağlıklı bir periyot sergilemiyoruz. Ümraniye'de transferle ilgili yeni bir ekip kuruyoruz. Bunu ara dönemlerde bir basın toplantısı düzenleyip gelecekle ilgili planlarımızı camiaya anlatmamız gerekiyor. Bazı şeylerin değişmesi gerekecek, bu da süreç gerektiren bir durum.”
Sormak gerekmiyor mu; “Futbol yorumcularımızın çoğunun ‘Ülkemizdeki en güçlü ve zengin kadro’ olarak nitelediği bir kadro için ‘bazı şeylerin değişmesi gerekiyor’ ifadesinin” arkasına “saklanan düşüne” ne?..
Yönetimde “bu acı ve esrarengiz tabloyu anlayan bir tane üye yok mu”, başkan ve yönetimin tümüne anlatacak?..
Ey “1903’ün ne ifade ettiğini” unutmuş görünen, “o tarihte, kulübün kurulmasının ışığını Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığını” hatırlamayan Beşiktaş’ın sayın yöneticileri, “İstiklal Savaşı ile ‘hedefin olmasının şart olduğunu’, bütün dünyaya anlatan” Mustafa Kemal Atatürk’e saygı duyun” ve “hedefsiz” olmayın!..