"Lisansın çıkartılamaması" acaba "Ocak ayına kadar dinlenecek ve bacaklarını zorlamayacak olan" Grosskreutz için, "sert" Süper Lig'de "sakatlıklarının hemen tekrarlanmasını" önleyecek bir "mutlu" tesadüf (!) olmuş olabilir mi?
Bugün, Milli Takım'ı yazacaktım, "Letonya'yı yenemeyen, Hollanda'yı şaşkına çevirerek deviren" Milli Takımımızı!..Ne var ki, maç gecesinden beri hemen hemen söylenmeyen, yazılmayan kalmadı, "... mı acaba?"; mesela ben "söylenmeyen bir şey" yazacağım, ama "erteleyerek" Cuma günü!
Zira, geçen hafta bugün "Podolski Bombası" başlığı ile yazdığım yazının "çok benzeri" bir başka "bomba" daha var; bugün onu yazacağım. Ve yanlış bilmiyorsam "bugün Galatasaray Divan Kurulu toplantısı da var (üst üste gelen acı şehit haberlerinden sonra bu toplantı ertelendi.)", belki o toplantıya "Divan Kurulu üyesi olarak" Turgay Renklikurt hocam da gelir de, "üyeler" ona sorarlar; "Bu nasıl iş?.."
Zira, "Podolski Bombası gibi", yazacağım "bu bomba" da "onun" bombası, bana "sadece nakil düşüyor"; sonunda benim de "çok sorulu bir sorum olacak" Galatasaray Başkanı'na ve yöneticilerine, tabii sevgili Hamza Hocamıza da!..
"Defolu transfer mi?" başlıklı yazısında, "aynen" şöyle diyor, Turgay Hocam:
"Kevin Grosskreutz 'Defolu transfer olabilir' diyen münafıklar var. Hem de Almanya tarafında. Bunlara göre, Grosskreutz'un Şubat 2015 tarihinde sol bacak üst ön bitiştirici (Adduktör) kas grubunda kopma olmuş. Tedavi haftalarca sürmüş. Tedavi sürerken bu defa sol dizde ağrılar başlamış. 24 Nisan 2015 tarihinde sol dizi Op. Dr. Jürgen Eichorn tarafından ameliyat edilmiş. Diz içi yüzeyinde, dizde sürtünmeyi azaltan sıvıyı salgılayan sinovyal kesede düzeltme yapılmış. Ancak, uzun haftalar sonra bile tam iyileşme sağlanamamış. Grosskreutz, 'Beynimle dizim arasında irtibat kuramıyorum' demeye başlamış. Sonrasında antrenör Tuchel, onu kadroda düşünmediğini söylemiş. Grosskreutz'a hiç talipli çıkmamış. Ağustos sonuna doğru Galatasaray bu durumdaki Grosskreutz'u apar topar transfer etmiş, arkasından atlı geliyormuş gibi de 3 yıllık kontrat yapmış. Günahı boynuna, bu işe 'Defolu transfer' diyen münafıklar var. Lütfen bir açıklama; Grosskreutz o dizle ne yapar?.."
Elbette hocamın "Grosskreutz'un o dizle ne yapar" sorusunun cevabını yaşayıp göreceğiz. Belki daha önce "Türk Spor hekimleri" bir cevap da verebilirler!..
Ama, benim sorum, dedim ya, sayın başkan'a, yöneticilere ve Hamza Hocama!..
Sorumu sormadan, Almanların ünlü Bild am Sonntag gazetesinin "Türk Futbolu hakkında yayınladığı bir makaleden, bir paragrafı yazıma alacağım:
"Türk Süper Ligi Avrupa futbolunun bir nevi organik çöp bidonuna dönüştü. Atılması gereken her şey oraya gidiyor. Podolski, Van Persie, Gomez (yaşlılar hatırlayacaktır, onun bir zamanlar Alman milli olduğunu). Manchester'i profesyonel futbolun pişirildiği kızgın ocak levhası olarak alacak olursak, çalışma tahtasından düşen her şey İstanbul'a iniyor. Mükemmel bir profesyonel döner. Şimdi de Grosskreutz da Türkiye'ye gitti. Onun açısından zor olacağını düşünüyorum. İlk kez gittiği yerde insan önce dil engelinin üstesinden gelmek zorunda. Hem de Almanya'dan sonra ikinci kez. Podolski'yle iletişimi ise sadece gülücüklerle Whatsapp üzerinden kuracağını sanıyorum."
Ve geliyorum benim "çok sorulu" soruma; Alman futbolcu "tam bir jokerken" ve de "bonservisinin değeri 20 30 milyon avrolar iken", birdenbire Galatasaray'ın ödediğini "nohut çekirdek parası sayılacak" bedellere düşmesinin sebebinin, "sağlık durumunun" gerçekten Alman basınının açık açık yazıp söylediği ve sevgili Renklikurt Hocamızın yazdığı gibi olması, olabilir mi?..
Ve de, "lisansın çıkartılamaması" acaba "Ocak ayına kadar dinlenecek ve bacaklarını zorlamayacak olan" Grosskreutz için, "sert" Süper Lig'de "sakatlıklarının hemen tekrarlanmasını" önleyecek bir "mutlu" tesadüf (!) olmuş olabilir mi?..
Dahası, ya "tam iyileşme olmadan" daha ilk maçlarda "sakatlıkları nüksetse", Başkan / Yönetim / Hamza Hoca ne duruma düşeceklerdi?..
Ve işte "asıl" soru; yoksa "Bunca telaş içinde olabilir" denilerek geçiştirilebilecek (Nitekim geçiştirilmek isteniyor) bir imza eksikliğinin "gerçek sebebi" bu durum olabilir mi?..
"Olmaz" demeyin; Türkiye'de "olmaz" olmaz!..