7 gazetede yer alan ve F.Bahçe Başkanı'nın yalanladığı "Para yemeyen 2-3 başkandan biri benim" ifadesi söylenmiş midir, söylenmemiş midir?
Fenerbahçe Spor Kulübü'nden resmi açıklama; "Bugün Hürriyet, Milliyet, Sabah, Sözcü, AMK, Vatan ve Habertürk gazetelerinde yer alan ve başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın söylediği iddia edilen 'Para yemeyen 2-3 başkandan biri benim' ifadesi yalandır."
Bitmedi; "Resmi Açıklama" şöyle bitiyor; "Bu sohbet sırasında konuşulanlara aynı ortamda bulunan çok sayıda Yüksek Divan Kurulu üyemiz de şahitken, başkanımızın sözlerinin çarpıtılması değerli spor basınının birbirleriyle haber paylaşımı adı altında masa başı ortak yalan üretimine kötü bir örnek teşkil etmektedir."
"Masa başı ortak yalan üretmek ile suçlanan" gazeteler, ülkenin "en büyük" gazetelerinden 7 tanesi" ve bu ağır suçlamaya karşı, bunca gündür "tık" yok!..
Dahası, "meslek kurtuluşlarımızdan, Gazeteciler Cemiyetlerimizden, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nden de "tık" yok!..
İşin daha da garibi; Ali Atıf Bir ve Turgay Renklikurt hocalarımızın yazılarında, "buna benzer bir sözün", Divan Kurulu Toplantısı'nda söylendiği" belirtiliyor, "benzer" söz şöyle; "Piyasalarda para yemeyen 2-3 başkandan biri benim."
Elbette, "bu iki sözde tıpatıp benzer 8 kelime var" ama," benzemeyen 9'uncu kelime olan "Piyasalarda" çok şeyi değiştiriyor ve de "Piyasalarda" kelimesi bulunmayan sözü, "yalan" hâline getiriyor!..
Şimdi, hem kulüp başkanları, hem basın camiası adına, sorulması, cevabı aranması ve bulunması gereken "birkaç" soru var.
Birinci soru şu; Aziz Yıldırım "benzeyen ya da benzemeyen" o 8 ya da 9 kelimelik cümleyi kullandı mı, kullanmadı mı?..
İkinci soru ise: "kullandıysa", Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda mı söyledi, yoksa toplantıdan sonra, gazetecilerle yapılan sohbette mi söyledi?..
Üçüncü soru da çok önemli; "Söylemediyse," bu söz nasıl uyduruldu ve de Resmi Açıklamada belirtildiği üzere, "gerçekten Fenerbahçe Başkanı'nın sözlerinin çarpıtılması değerli spor basınının birbirleriyle haber paylaşımı adı altında yaptığı bir masa başı ortak yalan üretimi mi?.."
Hemen, Resmi Açıklamada "çarpıtıldığı" iddia edilen Başkan'ın sözünü de yazıma alayım; "Bu ülkede maddi konularda suçlanacak ya da herhangi bir imada bulunulacak en son kişi benimdir. Bu tür konulara en çok dikkat eden 100 kişiyi bulsanız, bunların içinde ilk 2-3'ü arasında ben yer alırım."
"Bu söz bile", kulüp başkanları ve yöneticileri için "ağır bir eleştiri iken", anlı ve de şanlı gazetelerimizde çıkan "8 ya da 9 kelimelik söz" gerçekten tüyler ürperticidir ve "söylenip söylenmediği" mutlaka ve mutlaka araştırılmalıdır!..
Kim araştırmalıdır; "Kulüpler Birliği!.."
Kim araştırmalıdır; Türkiye Spor Yazarları Derneği!..
Kim araştırmalıdır; "merkezi İstanbul'da bulunan" Gazeteciler Cemiyeti!..
Kim araştırmalıdır; Basın Konseyi!..
"Bu, 8 ya da 9 kelimelik söz", gerçekten söylendiyse, Kulüpler Birliği bu sözün altında kalamaz!.."
"Bu, 8 ya da 9 kelimelik söz söylenmediyse", başta Türkiye Spor Yazarları Derneği olmak üzere "meslek kuruluşlarımız", kulaklarının üzerine yatamaz!..
Ortada, "3 yönlü skandal vardır"; bir taraf (Fenerbahçe) söyleyeceğini "resmi" açıklaması ile söylemiştir; öteki iki taraf, ya tek tek ya da beraberce, "Camialarını temize çıkarmak adına", Fenerbahçe'nin Resmi Açıklaması'nda açık açık yer alan iki iddiadan "doğru olmayanını bulmak, doğru olanını ortaya çıkarmak zorundadır!.."
Bekleyip göreceğiz; "El mi yaman, Bey mi yaman?.."

