Galatasaray ve Burak!..

A -
A +
Yukarıdaki başlık", bugünkü yazımın değil, "19 Temmuz 2013 Cuma günkü" yazımın başlığı!..
O yazım şöyle bitiyor:
"...İngiltere'de oynanan ikinci maçta, TV ekranında 'dondurduğum' iki enstantaneye dikkat çekmek istiyorum:
Enstantane bir; Burak beraberlik golünü atıyor, surat bir karış, geriye dönüyor, tebrik  için Drogba dahil ona koşan hiçbir futbolcuya yüz vermiyor; neden?..
Enstantane iki; son dakikalarda Sneijder 'muhteşem' galibiyet golünü atıyor, Galatasaraylı futbolcular 'geçen sezonda olduğu gibi' bir sevinç yumağı oluşturuyorlar; aralarında Burak yok; neden?..
Ben, Avrupa'nın Doğu kıyısında ve Asya'da olan Urla'dan, Avrupa'nın en batısındaki 'bu olayı', TV ekranlarından da olsa görebiliyor ve 'acabalar içinde boğuluyorum', orada yani 'maçta ve tribünde olan' bir gazeteci, bir yorumcu arkadaşım da çıkıp bu 'neden' sorusunun cevabını araştırmıyor, soruşturmuyor, haber yapmıyor, yorumlamıyor; 'görmemiş olamazlar', öyleyse neden?..
Evet, Fatih Hocam, neden?.."
O günden bu yana, "Galatasaray ve Burak tablosu  değişmedi", ama "23 gün olaya eğilemeyen" benim anlı ve de şanlı Galatasaray'ı izleyen spor medyam, ancak "Süper Kupa Finali'nde de oynatılmayınca" nihayet başladı "Yaaa, Burak'ta galiba bir şeyler var" demeye, yazmaya, ne var ki, hâlâ bir Allah'ın kulu da çıkıp "Ne var, neden var" diye araştırıp, "işin içinde ne olduğunu" yazmadı, yazamadı; kuzum bu nasıl bir gazeteciliktir?..
Fatih Terim Hocamız, "Süper Kupa finalinden sonra", etrafına gülücükler dağıtarak, konuşuyor; "İşte hocalık budur" mesajları da  vererek "10 ve 11 numaralı formalarla ilgili  problemi nasıl çözdüğünü" şöyle anlatıyor:
"10 ve 11 numaralı forma olayını Allah'a şükür kazasız belasız atlattık. Teknik direktörün buradaki rolü önemli. Riera da benim oyuncum,  Melo da oyuncum. Bunu herhangi bir kapris olmadan atlatabilmemiz önemliydi. 11 numarayı Drogba'ya, 10'u da Sneijder'e verdik ve bu meseleyi de kazasız belasız atlattık."
O basın toplantısında bir meslektaşımız da çıkıp, "Peki Hocam onları çözdünüz de, bu Burak'ın hâli nedir? Maçtan sonra bakın neler dedi, suratından düşen bin parça, siz bile 'neden sevinmediği' konusunda ikaz ettiniz, üstelik bu maçta oynatmadınız da, neler oluyor" diye sormadı, dahası "soramadı"; neden?..
"10 ve 11 numarayı Riera ve Melo'nun yerine Sneijder ve Drogba'nın giymesi" mi önemli, yoksa, "geçen yılın gol kralı, Şampiyonlar Ligi maçlarından bilmem şu kadar gol atarak bütün dünyada adından ve gollerinden bahsettirmiş Burak'ın küskün, kırgın, iştahsız, öfkeli, buruk hâli" mi önemli?..
Çok açık ki, "Bir hadise var, yâr ile yaran arasında!.."
İyi de, "ne olduğunu" 800 kilometre ötedeki Urla'dan ben mi araştırıp, bulacağım?..
Yoksa, "bir ajansın araştırıp bu soruların cevabını olacak bir haberi bültenlerine koymasını" mı bekliyoruz, "Galatasaray ve Burak tablosunun sebeplerini" manşetlere çıkarmak ve ekranlara taşımak için?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.