Dua etmeliler ki, Yarsuvat göreve 8 ay için geldi. Ya 3 yıl için gelseydi, geleneğin bozulmamasına ve üzülmemesine Galatasaraylılar en az iki yıl daha nasıl tahammül edeceklerdi?
Bir Galatasaray Başkanı düşünün, "şampiyonluğa birinci dereceden tesir edecek" bir maçta, hem de "Fenerbahçe" maçında alınan 1-0'lık yenilgiden sonra", gazetecilere diyor ki; "Yenildik ama üzgün değilim. Gelenek bozulmadı."
"Üzülmeyen" başkanlarının bu sözlerinden dolayı, şaşıranlar, isyan eden Galatasaraylılar var!..
"Hiç üzerine vazife değilken" Aziz Yıldırım'ı, hem de "onun bile reddettiği iddialara sarılarak" savunmasına bakarsak, Galatasaraylılar dua etmeliler ki; "Yaşasın, gelenek bozulmadı" demedi!..
Dahası, "isyan" yerine, "dua" etmeliler ki, "bu Başkan göreve 8 ay için geldi, ya "3 yıl için" gelseydi," geleneğin bozulmamasına ve üzülmemesine", Galatasaraylılar "en az iki yıl daha" nasıl tahammül edeceklerdi?..
"Üzülmeyen" Başkan, Hamza Hoca'nın "Bir stoper gerek" şeklindeki ısrarlarına kulak tıkadığı için, derbi mağlubiyetinin baş mimarıdır!..
Mağlubiyetin "diğer" sorumluları olarak hemen yanında "yardımcı" mimarlar da vardır; "futboldan sorumlu" olan iki yönetici; Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak!..
"Daha resmen göreve başlamadan" Sabri'yi "ilk 11' e koydurabilen" Albayrak ve Dürüst, Gökhan Zan'ın ve Ergin Baytar'ın "en kritik ve ihtiyaç olunan" dönemde, "sudan sebepler gösterilerek" harcanmasına göz yummuşlar , seyircilikten de öte, desteklemişlerdir!..
"Basketbolcusunu tokatlayan, küfreden" hocaların, "Paramızı alamadık" diyerek antrenman boykotu yapan ve Galatasaray'ı dünya aleme küçük düşüren basketbolcuları "affedebilen" bir yönetim, "bir şaka kaydında 5-10 saniye dolar gösterdi" diye, Ergin Baytar gibi bir "joker orta saha adamını" harcamış, en kritik maçlarda takımı Emrelere, Yektalara muhtaç etmiştir!..
Gökhan Zan'ın "nedeni bir türlü açıklanamayan" harcanması ve "ocak transferinde bir stoper alınmaması" da, Galatasaray savunmasını, "çok hata yapan" Chedjou ve "genç" Koray gibi, takım savunmacılarını "90 dakika diken üstünde tutan" iki stoperle baş başa bırakmıştır (Yenen goldeki hatalarına bakın)!..
"Acaba" diyorum; "aynı iyi yürekli ve duygu yüklü" Başkan, "sakat sakat oynayan" Sinan'la beraber 6 kişilik (Yoksa 5.5 kişilik mi?) Galatasaray Basketbol Takımı'nın pazartesi gecesi, "Euroleague'in favorisi gösterilen" Fenerbahçe'yi yenmesine de "üzülmüş müdür"; bu "inanılması ve unutulması güç" mağlubiyetin Aziz Yıldırım'ı ve Fenerbahçelileri üzmesi sebebi ile!..
Ama "aynı" Başkan, "tıpkı futbolda olduğu gibi" son yıllarda büyük başarılara imza atan Galatasaray Kadın Basketbol Takımı ile Erkek Basketbol Takımı'nı, "büyük maddi ve manevi sorunlar içinde kıvranmaya bırakırken", ne yazık ki "aynı duygusallığı" gösterememiş, "Bu takımlara yardım ve destek elimi uzatayım" dememiştir. "Giden, bu yüzden parasal olarak Galatasaray Basketbol Şubesi giderlerini de çok küçülten" basketbolcuların yerine, "kadınlarda bir, erkeklerde iki oyuncu ile takımlarını takviye etmemesinin" başka izahı olabilir mi?
Böylece, GS TV'nin durmadan "Yenilmez Armada" dediği takımlardan "erkek" olanını, "bir genç basketbolcusu A takımı hocası tarafından küfürle karışık tokatlarla taltif edilmiş olan" alt yapıdan "alelacele" getirilerek forma giydirilen "beş" basketboldaki tabiriyle "çaylak" ile sahaya çıkmaya mecbur ve mahkûm etmemiş midir; helal olsun!..
Ve de, "bu yönetimi seçtiren ve seçen" Derin Galatasaray'ın "Liseci" Grubu'na selam olsun!..