Masallar da gerçek olur!..

A -
A +
Fatih Terim'i, "6-1'lik" Real Madrid faciasına giden yola sokan olayların başlangıcı, "Çilek de çilek" ve de "Galatasaray seksi bir kulüptür" diyecek kadar "başka dünyalarda yaşadığını ortaya koyan" Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın ve onun "anlı / şanlı" başdanışmanı Bülent Tulun'un, Sneijder'i "tam bir emrivaki yaparak" alıp gelişleridir!.. "Bu çilek", elbette "Drogba ile beraber" Galatasaray Futbol Takımı'nı ve kulübünü hem "içte", hem "dışta" başka bir düzeye taşımada yardımcı olmuştur ama, Terim Hoca'nın "Galatasaray'a oynatmak istediği futbol için", hemen hemen "6+0+4" darbesi kadar etkili, bir başka "darbe" olmuştur!..
"Terim'in Galatasaray futbolunda" Sneijder gibi bir oyuncuya, "futbolculuk kalitesi, karizması, kariyeri ne olursa olsun" yer yoktu ve bu gerçeği, Terim'in "Sneijder'in gelişi sırasındaki soğukluğu" ortaya koyuyordu!..
Nitekim Sneijder Galatasaray'da "saha içi bütün dengeleri ve oyun sistemini bozdu"; taşların yerinden oynatılması zorunluluğu doğdu ve de Burak'tan, Umut'a, Selçuk'tan, Amrabat'a kadar çok oyuncu, "huzursuzluk denizinin dalgalarına kapılmaya başladı!.."  
"Oynatsan olmuyor, oynatmasan olmaz"; elbette "Sneijder'in varsa" ve hem de Başkan'ın tarafından "çilek" diye alınmışsa, oynatacaksın!..
"Sneijder", Galatasaray'ın "tıkır tıkır işlemeye ramak kalmış" futbolunun dişlileri arasına, tam bir "yabancı çelik lokma gibi" girdi ve "6-1'e doğru yola çıkıldı!.."
Geçen yıl, Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Trabzonspor'un "kötü durumları" arasında, hele hele "tam bir düşeş gelen" Real Madrid galibiyetiyle, "gidiş" fark edilmedi.
Sonra, "başka yanlışlar" peş peşe geldi ve "6+0+4'ün gereği yapılacağına", bu defa "Arda hayali peşinde koşularak" ve de "Biz Arda ile uğraşıyoruz, Alper'in lâfı mı olur" zihniyetiyle, kulübün kapısına kadar gelmiş bu "genç yıldız adayı" Fenerbahçe'ye kaptırıldı, tıpkı Kerim Frei'in, Gökhan Töre'nin Beşiktaş'a, hatta Iraklı Ali Adnan'nın Rizespor'a kaptırılması gibi!..
İki yıldır "yalvar yakar olunan" bir "sol bek", içerden de, dışlardan da temin edilemedi; zira "iş, Terim'in isteklerine ve takımın gereklerine geldiğinde" at pazarlığı yapılıyor, ama "çilekler için" her imkân onların önüne seriliyordu!..
Beşiktaş'a, Fenerbahçe'ye toplam maliyetleri "bir Bruma kadar ancak olabilen" yukarda adını yazdığım "Türk futbolcular" alınsaydı, hele hele "6+0+4" cenderesinde, Galatasaray için, "ilk 11'den başlayarak" rotasyona kadar "çok şey ifade edecek" ve "geçen sezonun sonunda gözden çıkarılmış olan", hatta "kulüp arayan" Engin'lerle, Aydın'larla, Yekta'larla "Buna değmiş, buna değmemiş" diyen Nasrettin Hoca misali, yeniden sözleşmeler yapılmak zorunluluğu doğmayacaktı!.
Unutulmamalıydı ki, Galatasaray 2000'li yıllarda "UEFA Kupası'nı 8 Türk ve 3 yabancı ile kaldırmıştı", 6-1'in takımında ise "3 Türk (Biri de mecburen Engin)  ve 8 yabancı vardı!.."
İşte, bu sırada "yönetimdeki" tasfiye olayı gerçekleşti ve Adnan Öztürk "başka sebeplerden", Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak gibi "Futbol Şubesi'nin önünde kalkan olan" Terimciler de "Hoca'nın yalnızlaştırılması için" tasfiye edildi!.. Terim, "karizmasına, kariyerine çok güvenerek" ve "Baş ederim" diyerek en büyük hatasını yaptı; kulüpte kaldı!..
"Kurumsallaşma" masalı, belliydi ki, "ilk fırsatta" ve belki "de fırsat oluşturularak", onu yiyecekti ve işte şimdi herkes bir başka masalı, Grimm Kardeşler'in ünlü "Kırmızı Başlıklı Kız" masalını hatırlamalı; buyurun Kurtlar Sofrası'na!..

"Terim'in Galatasaray futbolunda" Sneijder gibi bir oyuncuya yer yoktu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.