Neden varsınız; nasıl susarsınız?

A -
A +

Evet… Bilmem ki, “hâlâ susup oturacak mısınız”, ey benim meslek kuruluşlarımın; Spor Yazarları Derneği’min, Gazeteciler Cemiyeti’min, Basın Konseyi’min sayın yöneticileri?..

 

İşte “Dehşet verici iddialarla dolu ilk yazısını” özetleyen bir girişle, “Kimsenin locasında viski içmem. Duvardaki tabloyu istemem” diyerek… Kendisini tanıttığı ve her yazısına attığı “Spor Medyasının Nöbetçi Amiri” müstear adıyla yazdığı… Yeniçağ gazetesindeki, gene “tüyler ürpertici iddialarla dolu” ikinci yazısını da okudum, yazarın… Bilmem sizler de okudunuz mu?..

 

Yazısında sizlerden de söz ediyor, meslek kuruluşlarımızın sayın yöneticileri…

 

Ve diyor ki; “Son yazımız ardından hareketlilik oldu. Gazeteciler Cemiyeti, Ombudsman Faruk, Basın Konseyi bile olaya müdahil oldu.

 

İsim istediler benden. Ben ispiyoncu değilim. ‘Bir dahakine bakarız’ dedim. Herkes yerli yerinde maç izleseydi böyle olmayacaktı. Yahu, basın tribününde var 100 kişi. Yazı yazan on kişi. Kalan 90 kişi localarda ucuz viskilerde. Bu ne tuhaf dönemdir böyle…”

 

Ve de işte, sizlere “Bir dahakine bakarız” dediği ilk yazısından sonra, yazdığı “ikinci” yazıdan birkaç paragraf…

 

“… Spor Medyasının Nöbetçi Amiri var olan sicillerini dosyalar, arşivler! Arşivler yalan söylemez. Türk devletinde de belgeler kaybolmaz… Sicil amiri yeni gelen belgeleri de sicil dosyasına koyar… Benden söylemesi arkanızda kim olursa olsun, ipliğinizi pazara çıkarırım. Bu bir erken uyarıdır. Ona göre hareket edin. Gerekirse isim isim paylaşım yaparım.

 

“… Artık deniz bitti, kara göründü. ‘Nöbetçi Amir’ artık her yerde. Havada, karada, denizde… Hatta ormanda, kumsalda, otobanda. “…

 

Spor medyasında; Bodrum’da yaşayıp mü dürlük yapanlar. Federasyon ve kulüpleri haraca bağlayanlar. Ajans kurup federasyonlardan iş kapanlar. Dijital kanallarına reklam almak için bin takla atanlar. Ballı ve avanta seyahatleri kovalayanlar nefesim ensenizde olacak. İki elim yakanızda olacak. Spor medyasında başı çektiğim büyük temizlik operasyonu genişleyerek gidecek. Çürük elmalar temizlenecek.”

 

Yazıda “ucu Pensilvanya’ya kadar uzanan” iddialar da var… Var da var…

 

Noktayı da “şöyle” koyuyor, Yeniçağ Yazarı; “Herkes ayağını denk alacak. Öyle yanlış yapmayacak. Hataya tamam, yanlışa nokta. Çakarım, duyduğumu yazarım, ifşa ederim... Çünkü ben dilimi tutamam… Ben biliyorsam, Mısır’daki Sağır Sultan’a bile söylerim…”

 

Anlaşılıyor ki, Mısır’daki Sağır Sultan’ın bile duyduğu “mesleğimiz adına bu ‘tüyler ürpertici’ iddialar” yazı dizisi sürüp gidecek.

 

Zira yazar “her şeyi ve herkesi” gözlüyor; bir başka yazısında “bir sinema yıldızı da olan şarkıcının aracılığı ile devletin televizyonuna ‘spor yorumcusu olarak” alınan bir zat ve ona ödenen para” iddiası bile vardı.

 

Şimdi, saygılarımla, sizlere soruyorum, meslek kuruluşlarımızın saygı değer yöneticileri; “ortada ‘bunca ağır iddialar’ varken” hâlâ sessiz ve hareketsiz kalmaya devam mı edeceksiniz?

 

Bilesiniz ki, ben susmayacak ve sizleri “yapmak zorunda olduğunuz” göreve davet etmeye devam edeceğim…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.