O gün ve bugün!..

A -
A +

Üzüldük, ama daha alınacak 12 puan var ve takımın bu 12 puanı alacak güçte. Galatasaray bu gruptan çıkacak. Öcal Uluç" Bu mesajı, Fatih Terim'e gönderdiğimde takvimler "3 Ekim 2012"yi, saatler ise "01.15.58"i gösteriyordu ve Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi grup maçlarının ikincisinde ve kendi sahasında "Braga'ya 2-0 mağlup olduğu karşılaşma biteli" 2 saat olmamıştı!.. İstanbul'da "Nuh tufanı" gibi bir gecede ve "o felâket zeminde", Cluj ile "berabere kalan" sarı-kırmızılı ekip, eğer "normal bir havada ve sahada oynayabilse o maçı büyük bir ihtimalle kazanacak" ve mesajım "tamı tamına yerine oturmuş" olacaktı; o gece "kaçırılan 2 puan yüzünden" Galatasaray "kalan dört maçın 12 puanından 10'unu aldı" ve "olmazı, olur yaparak" gene gruptan çıktı!.. O gün "böyle bir mesajı" nasıl yazabilmiştim?.. Galatasaray bir sezon öncesinin şampiyon kadrosunu muhafaza ediyordu, üstelik "kaliteli" takviyeler yapmış, sezona "ümidin ötesine geçen" hazırlık ve resmi maçlardaki görüntüler ve "iyi futbol" ile girmişti. Şampiyonlar Ligi Grubu'ndaki ilk iki maçında Manchester United'a "orada" yenilirken de, Braga'ya "burada" mağlûp olurken de "ümitleri arttıran bir futbolu sahaya getirmişti" de, ondan!.. Ne var ki, Galatasaray'ın futbolundaki şemsiye daha sonra "türlü-çeşitli sebeplerden" birdenbire tersine dönmüştü ve sarı-kırmızılı takım "futbol bakımından" son derece "istikrarsız" ve hatta "ümitsiz" bir futbol cenderesinin içine hapsolmuştu, "çıkmak için çabalıyor" ve bir türlü olmuyordu!.. Saha içinde yenilen "hata/kaza" ve de atılamayan "beceriksizlik/şanssızlık" golleri başta Fatih Hoca olmak üzere Galatasaraylıları "Acaba Eyüp Sultan'a gidip, dua edip adak mı kessek" diye düşünecek hâle getirmişken, aslında "tam tersine bir tablo" vardı, ortada: Süper Lig'de, bu "yerlerde sürünen futboluna rağmen", Galatasaray'dan liderliği alabilecek bir takım "hâlâ" çıkmamıştı. Dahası, Şampiyonlar Ligi'nde ise Galatasaray, "küllerinden yeniden doğan bir Phoenix Zümrüdü Anka) Kuşu gibiydi" ve "o efsaneyi gerçekleştirmiş", ümidin tükendiği bir zamanda "gruptan çıkmıştı!.." Bu tablo, Galatasaray adına "şansların en büyüğü" değil de neydi?.. Başta Fatih Terim ve talebeleri olmak üzere "herkes" düşünmeli artık; "Bu takım bu hâliyle Şampiyonlar Ligi grubundan son dört maçta 10 puan alarak çıkabiliyorsa", evet "düzelmiş hâli ile" neler yapmaz?.. Kutlarım Fatih Hoca'yı, ekibini ve futbolcularını!.. ??? Braga'daki maçı, "İngiltere'den gelecek olan, gelen, sonra değişerek kötü gelen" Manchester United-Cluj karşılaşması haberlerine ve Braga maçındaki "son durum" skorlarına göre "tam bir satranç mücadelesine çeviren" Fatih Hoca'ya, Estonya asıllı Rus "büyük usta" Paul Keres'in bir sözünü hatırlatmak isterim; "Yaşım arttıkça Piyonlara da daha çok değer vermeye başladım." Dahası, "stratejist" Cory Evans'ın bir sözünü; "Satrançta kahramanlar yoktur!.." Ve de elbette, son söz "büyük şampiyon" Botvinnik'ten; "Satranç, analiz sanatıdır." Bu "son sözü" futbola çeviriyorum ve ekliyorum; "Öncelikle de kendi takımını!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.