Sorumlu Aziz Yıldırım’dır!..

A -
A +

Fenerbahçe, eksik, ikinci sınıf Monaco’ya eleniyorsa bunun baş sorumlusu Aziz Yıldırım’dır. Ama elenmiş kimin umurunda, yarın unutulur… 

En son söylenecek sözü, en başta söyleyeyim ve yazımın başlığında da söyledim zaten; “genç, önemli oyuncuları şu veya bu sebepten eksik, Süper değil, Birinci sınıf değil, hatta İkinci sınıf Avrupa Ligi’nin orta sıralarında yer alabilecek” bir Monaco’ya, hem de “kötü oynayan” bir Monaco’ya 2-1’in rövanşında 3-1 yenilerek elenen Fenerbahçe’de, “bu elenişin  baş sorumlusu” başkan Aziz Yıldırım’dır!..
Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalmak için bir eleme, bir play-off maçı oynanacağının ve de “maçların tarihlerinin” de bilinmesine rağmen, “oyuncu transferindeki büyük gecikmeler” tamamen onun suçudur; tablo ortada!..
Soru açık; Monaco’da sahaya çıkan takımın savunmasının “patlak lastiğe dönüşmesinin sebebi” başka ne olabilir?..
“3-5-2’nin maçın 4’te üçünde 5-3-2’ye dönüşmüş versiyonu ile oynayan” (Eğer doğru değilse, ben sevgili Rıdvan Dilmen’in yalancısıyım) takımın arkadaki savunma beşlisinin “bıraktım birkaç maç beraber oynamasını”, hatta “bu dizilişle kaç antrenman yaptığını” bilmem ki, merak eden” yok mu?..
Fizik olarak zayıf, savunması “hemen bir üst paragrafta yazdığım” sebepten  felaket, orta sahası Salih hariç yok, forveti Emenike hariç sefilleri oynayan bir Fenerbahçe’nin “aslında güle oynaya, orada da Monaco’yu yenip bir üst tura çıkacak gücü” vardı. “oyuncu kalitesi olarak” rakibinden kat be kat üstündü; ama “kağıt üzerinde!..”
Ahı gitmiş vahı kalmış bir Falcao, ilk 20 dakikada bir gol, bir asistle Fenerbahçe’nin fişini çekerken, “bizimkiler”, Salih ve Emenike hariç, “son saniyeye kadar turun gelebileceğini unutmuş”, heyecanını, coşkusunu, mücadele gücünü yitirmiş, “elenmeyi kabul etmiş” bir haldeydiler!..
Buna rağmen, Emenike’nin enfes şutu direkten dönmese, “Fenerbahçe golündeki ‘ofsayt’ itirazlarının etkisinde kalan” hakem, “iki kritik pozisyonun birinde” verebileceği “bir penaltı kararını es geçmese”, bu hâliyle bile sarı-lacivertliler turu atlayıp, İstanbul’a dönebilirlerdi. Ama “dönseler” de, Aziz Yıldırım’ın “transferlerdeki gecikmeyle yaptığı büyük hatayı” görmezlik edemezdik.
Zira, “bu hata” sadece Fenerbahçe’de olmuyor; bütün kulüplerimize bakın “benzer durumu” göreceksiniz; Beşiktaş’tan, Galatasaray’a, Başakşehirspor’dan, Osmanlıspor’a kadar!..
“Efendim, kulüplerimizin mali durumu, UEFA” filan gibi bahanelerin arkasına kimseler sığınmasın. “İhtiyaç olan yerlere” nokta transferleri zamanında yaparsın; takım yeni sezon çalışmalarına, hazırlık maçlarına “tamam olarak” başlar; sonraki “güçlenme ve süslenme transferlerini” ne zaman yaparsan yap!..
Ama ne yazık ki, benim ülkemde, benim spor basınım, büyük çoğunluğu ile mesela “Galatasaray Başkanı, yönetimi için yaptığı eleştirileri” işportacı tablolarına düşürecek seviyeye kadar indirmekte bir mahzur görmezken, “nedense/belki de korktuğu için” Fenerbahçe Başkanı’na laf söylemekten kaçınır ve de “görmedim, duymadım, konuşmuyorum” üçlemesinin arkasına sığınır!..
Teknik adam suçlanır (Onları bulan, takımın başına getiren kim), futbolcu suçlanır (Onları transfer eden, gönderen, göndermeyen kim), hakem ve kurulları suçlanır, federasyon, UEFA suçlanır, ama Aziz Başkan “hep” haklıdır!..
“Ceza alırken” bile haklıdır ve haklı olduğunu da Tahkim Kurulu “ceza indirimleri” ile dünya aleme ilan eder!..
Ve de “böyle gelmiş böyle gider”; Fenerbahçe Monaco’ya elenmiş, kimin umurunda, yarın unutulur; umurda olan bellidir; “En büyük Başkan, Aziz Başkan”; işte o kadar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.