Süreyya'yı harcadılar !..

Sorumlular kim? Yücel Kop ve Atletizm Federasyonu ile Spor Teşkilatı'dır !. Aylardan beri "Süreyya Ayhan'ın olimpiyat hazırlıklarının tam bir sır perdesi arkasında bırakılması" konusunda eleştiriler ve uyarılar yaptık. 3 ay önce de "Süreyya'nın Olimpiyat'a günler kala 'sakatım' diyerek koşamıyabileceğini" yazdım. "Özellikle atletizm, halter, bisiklet, futbol dallarında önemli şampiyonalar öncesi uluslararası federasyonların ve Uluslararası Anti Doping Merkezi'nin ne kadar titiz davrandığını ve favori sporcuları idmanlarda ve hazırlık yarışlarında üst üste doping testlerine tabi tutulduğunu" artık sokaktaki çocuklar bile biliyor. Böyle bir ortamda, Süreyya gibi bir favori atlet, nasıl beden eğitimi hocası olan antrenörü ile yapa yalnız bırakılır? Dünya 'böyle nadir yetişen' sporcular için ünlü teknik adamlarıyla, psikologlarıyla, kondisyonerleriyle, doktorlarıyla özel ekip kuruyor... Ve de, spor teşkilatları, milli federasyonlar, sporcularının doping testlerini kendileri takip ederek, uzman elemanlarıyla izletiyorlar ve Uluslararası Doping Merkezi'nden test için gelen görevlileri ve sporcuları yalnız başlarına bırakmıyorlar. Belli ki, Yücel Hoca, 'onur, gurur' falan diyerek istenen testi yaptırmamış, olur mu? Ya bunun sonuçlarını bilmiyor, kötü ya da biliyor buna rağmen 'hayır' diyor, o daha kötü!.. Açık açık görülüyor ki, Süreyya gibi, sadece Türkiye'ye değil, dünyaya nadir gelen bir sporcu, iş bilmezlik, ilgisizlik, bilgisizlik yüzünden göz göre göre harcandı. Atina Olimpiyatı öncesi dünyanın en ünlü sporcuları, atletleri 'doping' kontrollerine tabi tutuldu, bazıları diskalifiye edildi, cezalar yağdı, kontrolden kaçanlar 'dopingli' ilân edildi... Atletizmin büyük favorisi koca Amerikan takımında kimler diskalifiye edildi, cezalar aldı, her gün TV'lerde, gazetelerde haberleri çıktı, bize de gelecekleri ortada değil mi? Bunları göre göre, bile bile, test görevlilerine 'hayır' demek ne demektir? Yücel Hoca bunu nasıl yapar? Federasyon nerede? Genel Müdürlük nerede? Süreyya gibi bir atleti, sadece Yücel Hoca'nın eline bırakmanın cezasını Dünya Şampiyonası'nda birinciliği kaybederek çekmiştik; ders alınmadı. Şimdi ortaya çıkan tabloya bakın; '20 gün olsa geçecekti' denilen bir basit sakatlık yüzünden Atina'ya gidemiyoruz ve üstelik tam bir bilgisizlik eseri olarak bir de 'doping' suçlamasıuyla karşı karşıya kalıyoruz; olacak şey mi? Bu rezaletin hesabını spor teşkilatı, Atletizm Federasyonu ve "spor medyasını suçlamaktan başka bir şey yapmayan" ve doping iddiasından sonra TV'lerde yaptığı çelişkili açıklamalarla Süreyya'yı daha da zor duruma düşüren Yücel Kop vermek zorundadır!. Spor tarihimizin en büyük ayıplarından ve skandallarından biri olan bu olayın peşini, "sorumlular hesap verene kadar bırakılmamalıdır!.."