Utançbol!..

A -
A +
Ey Banvit, "Bu Galatasaray'ı da yenemedikten sonra hangi takımı yenip de şampiyon olacaksın?..""Kendi salonunda ve kendi seyircisi önünde" bıraktım "Basketbol'u", hatta "Sallabol'u" bile aratan, hatta ve hatta "üçüncü" periyotta, "Urla'daki Gazeteciler Sitesi'nin beton basketbol sahasında filesiz potalarda oynayan mahallemizin çocuklarına bile yakışmayacak" tamı tamına bir "Utançbol" sergileyen Galatasaray'ın önünde sahadan boynu bükük ayrılıyorsan, bilmem ki, "normal basketbol sezonunu nasıl lider bitirdin?.."
Bunca yıldır basketbol seyrederim, "Türkiye şampiyonu olmuş, Euroleague'de son 8'e girmiş" bir kadroya sahip takımın "Çarşamba gecesindeki maçın üçüncü periyodunda oynadığı 'şey' gibi bir 'şeyi' hiç seyretmedim!.."
Eğer takımına "bu şeyi oynatan" bir koç, "Türk Milli Takımı'nın başına getirilmişse", vah ay-yıldızlı formaya!..
Doğrusu ya, "onca yıl çok ağır eleştiriler yaptığım" Tanjevic'i bile aklıma getirerek, "Acaba o kalsa daha mı iyi olurdu" diye düşündürttü bana, Ergin Ataman!..
Aylardır molalar alıp, onca "sil-boz-çiz ve lâf" ile anlattığı hâlde, Galatasaraylı "yaş ortalaması 30'a yakın" basketbolculara periyot, devre ve asıl maç sonunda "son topu sayı yapacak şekilde kullanmayı öğretemeyen" ve "son topun sayıya çevrilmesini" lotoda hadi "6 bilmek" demeyeyim ama "5 bilmek hâline getiren" bir koçun, Milli Takım'ın başında "ne yapabileceğini" doğrusu çok merak ediyorum!..
Aminu'ya "dört dakika içinde Galatasaray potasının üzerine asist olarak atılan biri hariç her topta, smaç yapma imkanı tanıyan" bir takımın "koçu olmak" bilmem ki, ne anlama gelir?
Ya da "7.5 dakikada 6 topu 3'lük olarak sallayarak sayı bulmaya çalışan, ancak bir isabetle 3 sayı bulabilen" bir Galatasaray'ın koçu olmak, ne demektir?..
Alıyor kendi potasının altından topu Arroyo ya da Ender, hatta Sinan , "en az" 10-12 saniye, elinde gezdirerek, "şut atmak ya da pota altına dalmak için" kendine fırsat oluşturmaya çalışıyor, başaramazsa, ki "çoğu zaman başaramıyor" bu defa da "zaman sıkışması yüzünden ya alakasız şutlar atılıyor ya da aceleci paslar yerini bulmuyor; özetle "doğru dürüst  sallabol imkânı bile olmuyor"; utanç verici bu tablonun sonucu; koca bir 3'üncü periyotta,  yarısına yakını faul atışından gelen 9 sayı; bu nasıl  iş; ey Ergin Hoca?..
Pota altına soktuğun adamlara "doğru dürüst tek pas veremeyen" oyun kurucularınla, biri sağ köşede, öteki sol köşede çakılı kalan ve oyun kurucularının "ne yapacaklarını seyreden" forvetlerinle, "fecaat savunman" ve neredeyse kendisinden iki karış daha kısalardan bile "top doğrudan kucağına düşmemişse" ribaunt alamayan, "bir karış zıplayamayan" 2.11'lik Erceg'inle, sahaya getirdiğin "şey gibi şey"  tablosunu, elin belinde ve "oyuna gir / çık bekleyen" oyuncularının önünde "öfke içinde dolaşman" bilmem ki, düzeltebilir mi?..
Koca bir maçta, "maçı nakleden ve yorumlayanları bile çileden çıkaracak kadar" ağır bir tempo ile oynayan, "Sinan'ın kaptığı bir topla yapılan hızlı hücuma, bütün maç boyu sayıya dönüşen, hatta dönüşmeyen bir tane daha hızlı hücum ekleyemeyen" bir takımın koçu olmak "anına ve şanına yakışıyor mu?.."
Maçın üçüncü periyodunda "4 kısalı ve pota altını teslim etmeyen Banvit önünde, şaşkın ördekler gibi koşuşan basketbolcuları seyrederken", aklıma edebiyatımızın çok meşhur bir dörtlüğü geldi ve Galatasaray taraftarlarına acıdım. 
"Bu Utançbol bir hafta içinde kolay kolay düzelmez" ve sarı-kırmızılı camiaya final serisinde "Keşke Banvit'e elenseydik de, Fenerbahçe'nin karşısına çıkmasaydık" dedirtir. Elbette Ergin Ataman - Arroyo ikilisi" final boyunca şapkadan tavşan çıkarmazlarsa!.. 
Davis'siz Banvit "henüz elenmiş değil" ama "Çarşamba gecesi bile kazanamayan" ve son 2 dakikada "sahanın en kötülerinden" Arroyo'ya "9 sayı imkânı tanıyan" Bandırma takımının "1-2'den 3-2'ye dönüş bileti alması" çok ama çok zor görünüyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.