Küçük esnafın büyük yükü: Komisyon ekonomisi

A -
A +

Bizim şirketin hemen altında otomotiv firmalarının mağaza ve servisleri bulunuyor. Burada çalışan, iki genç kardeş vardı. Nezir ile Beşir. Her geçişte selamlaştığım, saygılı, hürmetli, efendi gençlerdi.

 

Nezir, kardeşlerin küçüğüydü ama o abisinden biraz daha girişkendi. Bir gün baktım bizim mahallede, Florya Şenlikköy’de bir dükkân açmış. Anadolu’nun her yerinden doğal, organik ürünler bulup buluşturup getiriyor. Dükkânın adı da Florya Yumurtacısı. Normalde medyada “aman reklam olmasın” kaygısı vardır ama iki genç girişimcinin de reklamını biz yapmayacaksak kim yapacak?

 

Her neyse bugün gittim, süt ve yumurta aldım. Mobil uygulama ile karekodla ödemek kolayıma geliyor uzun zamandır. Tam öderken “çok masrafı var mı bu mobil ödemenin” diye sordum. Nezir’in yüzü düştü. “Abi aynı anda hesabıma düşüyor ama yüzde 8 kesiyor” dedi. Çok şaş oldum. Ama dev bankaların küçük esnafı ezdiğine şaşırmadım doğrusu. 

 

Cebimizde nakit taşımak neredeyse tarih oldu.

 

Artık ekmekten kahveye, su faturalarından taksiye kadar her şey kredi kartı, temassız ödeme veya QR kodla ödeniyor.

 

Bu durum tüketici için kolaylık, banka için kazanç sağlarken, küçük esnaf için ciddi bir maliyet yükü hâline geldi.

 

Eskiden müşteri parayı uzatır, esnaf kasasına koyardı. Şimdi her işlem araya giren sistemlerle ilerliyor.

 

Bankalar “paran aynı gün hesabına geçsin” diyor ama bunun karşılığında %8 civarı komisyon alıyor.

 

Yani 1.000 liralık satıştan esnafın eline 920 lira geçiyor.

 

Eğer satışın kârı 200 liraysa, bunun 80 lirası komisyona gidiyor.

 

Kârın yüzde 40’ı eriyor. Bu da aylık bazda elektrik, su, doğalgaz ve kira giderlerini aşan bir maliyet oluşturabiliyor.

 

Bu tablo, küçük işletmelerin dayanma gücünü zorluyor.

 

Birçok esnaf artık “müşteri kartla ödüyor, ben zarara geçiyorum” diyor ama nakit isteyen esnaf da müşteri kaybetmekten çekiniyor.

 

Kartla ödemenin yaygınlaşması, bir anlamda esnafı komisyon ekonomisine mahkûm etti.

 

“Aynı gün hesaba geçiyor” ifadesi kulağa hoş gelse de bu hızın bedeli yüksek.

 

Aslında ertesi gün ödeme (T+1) veya iki gün sonrası (T+2) seçenekleriyle komisyon oranları düşürülebiliyor.

 

Ancak küçük esnafın nakit döngüsü zayıf olduğu için mecburen “aynı gün” seçeneğine yöneliyor, dolayısıyla daha yüksek komisyon ödemek zorunda kalıyor.

 

Bu konuda hem bireysel hem kurumsal adımlar gerekiyor.

 

Esnaf tarafında:

 

● Bankalarla pazarlık edilerek komisyon oranları düşürülmeli,

 

● “T+1” veya “T+2” sistemleri tercih edilmeli,

 

● FAST ve EFT gibi düşük maliyetli dijital ödeme yöntemleri müşteriye hatırlatılmalı,

 

● Maliyet farkı fiyatlandırmaya kademeli şekilde yansıtılmalı.

 

Bankalar tarafında ise küçük esnaf için ciroya göre kademeli komisyon sistemi oluşturulmalı.

 

Ayrıca kartlı ödemelerdeki oranların şeffaflaşması, POS ve QR ücretlerinin sadeleştirilmesi gerekiyor.

 

Küçük esnaf, bu ülkenin ticaret damarını oluşturuyor.

 

Dijital ödeme sistemleri elbette gelişmeye devam etmeli ama bu dönüşümün bedeli tek taraflı olmamalı.

 

Bugün alınacak adımlar, yarının ayakta kalabilen işletmelerini belirleyecek.

 

 

 

Peki esnafa destek için vatandaş olarak biz neler yapabiliriz?

 

 

 

Mümkünse küçük alışverişlerde nakit ödemeyi tercih etmek,

 

● Kartla ödeme yaparken küçük işletmelerin bu kesintileri karşıladığını bilinçli olarak hatırlamak,

 

● Nakit kullanan esnafa “niye pos yok” diye çıkışmak yerine empati göstermek,

 

● Büyük zincirler yerine mahalle esnafından alışveriş yaparak yerel ekonomiyi desteklemek,

 

● Dijital ödeme yaparken FAST veya havale gibi esnafın masrafsız alternatiflerini kullanmak.

 

Küçük esnafın ayakta kalması sadece ekonomik değil, sosyal bir meseledir.

 

Devlet düzenleme yapabilir, bankalar oranları düşürebilir ama vatandaşın tercihleri de fark oluşturur.

 

Bir bakkaldan alınan bir ekmek, bir manavdan alınan bir kilo elma; belki küçük bir alışveriştir ama büyük bir destek anlamına gelir.

 

 

 

Ömer Ekinci'nin önceki yazıları... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.