Siyah Kuğu isimli kitabı, yazarın en önemli eserlerinden birisi. Kitabın tanıtımında "Siyah Kuğu" deyimiyle; olması ihtimal dışı görülen, fakat vuku bulduğunda etkisi çok büyük olan ve bir kez gerçekleştikten sonra, ona bir açıklama uydurduğumuz olaylar kastedilmektedir deniliyor. Basitçe bir açıklama ile kuğuların genelde beyaz olması ve siyah kuğunun beklenmedik bir olay olması nedeni ile piyasalarda görülen beklenmedik gelişmeler için "Siyah Kuğu" etkisi benzetmesi yapılıyor.
Siyaset ve ekonomi tarihinde olsun, bilim ve teknoloji tarihinde olsun, arkasında iz bırakan hemen hemen tüm olayların birer 'Siyah Kuğu' olduğunu hatırlatan yazar, özellikle hayatını riskleri hesaplayarak kazanan insanlara çok önemli bir yeni bakış açısı sunuyor.
Son dönemde özellikle Amerikan Merkez Bankası'nın tahvil alım programında azaltıma gitmesinden sonra bizim gibi gelişen ülkelerden para çıkışının olacağı ve doların bu nedenle gelişen ülke paraları karşısında değer kazanacağı herkes tarafından bekleniyordu. O nedenle doların TL karşısındaki artışı beklenmedik bir durum değil. Enflasyonun Merkez Bankası hedefinin üzerinde geleceği ve büyümenin Orta Vadeli Program'da belirlenmiş hedefin altında kalacağı da beklenen gelişmelerdi. Bunlar beyaz kuğular.
Ancak, son dönemde bizim ülkemize özel 2 "Siyah Kuğu" var.
Bunlardan birincisi, 17 Aralık 2013 tarihinde başlayan operasyonlar ve sonrasında siyasetteki çalkantı oldu. Açıkçası siyasetin risk priminin varlık fiyatlarının bu kadar içine gireceğini kimse beklemiyordu. Eğer 17 Aralık 2013 yaşanmasaydı da dolar TL karşısında değer kazanacaktı ancak dolar tarihî rekor düzeylerini görmeyecekti. Siyaseti yönetebilmek kolay değil ve bu siyasetçilerin işi.
İkinci "Siyah Kuğu" ise Merkez Bankamız. Amerikan Merkez Bankası'nın tahvil alım programından çıkacağı kesin olmasına karşılık, tarihin belli olmaması nedeniyle Merkez Bankası önceden hamle alma riskine girmek istemedi. Ancak son toplantıda özellikle kurun yönünün yukarıya olduğunu iyi analiz edip en azından yabancı para karşılık oranlarında değişiklik yaparak piyasaları rahatlatabilirdi. Kurun belki de spekülatif olarak en yükseğe ulaştığı dönemlerde sözel de olsa kura müdahale etmeyi tercih etmedi. Merkez Bankası'nın gelinen süreçte davranışları beklentilere cevap vermediği için gerçek bir "Siyah Kuğu" görünümünde.
Şimdi tüm gözler salı günü Merkez Bankası'nın alacağı kararlarda. Kura seviye vererek inandırıcılığını sorgulatan Merkez Bankası'nın boşa atacak kurşunu yok. Bu toplantıdan da boş çıkılırsa, ortaya çıkan ateş, orman yangınına dönüşebilir. Politikalar açık ve anlaşılabilir olmalı. Maceralara girilmemeli.
"Siyah Kuğu"lar beyazlaşmadıkça ekonomi pek soluklanacak gibi görünmüyor.