Haritayı düzeltmek

19 Kasım 2022’de icra edilen Pençe/Kilit Hava Harekâtımızı, hem Irak ve hem de Suriye’nin Türkiye’ye mücavir alanlarında yerleşmiş terör hedeflerine karşı yaptık. Harekât, 13 Kasım’da İstiklâl Caddesi’ndeki bomba infilakıyla sivillerin canlarına kıyılması üzerine başlatılmıştı. Terör saldırısıyla "biz, gerektiğinde istiklâlinizi de vurabiliriz!’’ mesajı veriliyordu.

 

Bu hadsizlik üzerine TSK, eş zamanlı harekâtla iki ayrı ülkede, buradaki devletlerin çâresizliğinden istifade ederek emperyalizme hizmet veren taşeron örgütlere en sert şekilde cevap verdi. Cezalandırma devam ediyor. Kara harekâtı da başladı-başlayacak.

 

Ayrıca bir büyük icraata imza atılıyor:

 

İran hududumuz, 16 Mayıs 1639 Kasr-ı Şirin Andlaşmasına dayanır. Osmanlı-Safevî muharebesine nihâyet verir. Kasr-ı Şirin’le kabul edilen hudut, 4 asra yakın bir zamandır mevcudiyetini muhafaza etmektedir. Bunun sebebi iki devlet payitahtlarının kendi serbest iradeleriyle andlaşmayı kabul ve tasdik etmeleridir. Dışarıdan müdahale ve yönlendirme yoktur.

 

Suriye hududumuzla Irak hududumuz ise I. Dünya Harbi’nde İtilaf Devletlerinin 1915’ten başlayarak gizli ve sinsi faaliyetleri neticesinde 1916’da Sykes-Picot/Saykıs Piko andlaşmasıyla masabaşında çizilmiştir. Art niyet eseridir, istilacı haçlıların kendi hâmi ve hâkimiyetlerini sürdürmeye dönük bu anlaşma gayrı adildir. Sırp-Boşnak harbine son veren Dayton Anlaşması gibidir. 14 Aralık 1995 tarihini taşıyan garabet örneği bu andlaşmayla Bosna-Hersek öylesine girift bir yapılanmaya mahkûm edilmiştir ki içinden çıkılması imkânsıza yakındır.

 

Saykıs Piko da Türkiye-Irak, Türkiye Suriye, Suriye-İsrail, Ürdün-İsrail gibi hemen bütün bu bölge memleketlerinin sınırlarını karmakarışık etmiştir. Daha evvel de söylediğimiz gibi cetvelle çizilip duvara asılmış haritalar, ilânihaye orada kalamaz. Pençe-Kilit Harekâtıyla o haritaları yerlerinden indirip tashihler yapmaya başlamış bulunuyoruz. Adını masadaki İngiliz ve Fransız komutanlardan alan Saykıs/Piko, Irak hududumuzu karlı yüksek dağların zirvelerinden geçiriyor. Suriye tarafındaysa hudut, köyleri, tarlaları, aileleri ortadan bölmüştür. Bu çarpıklık, ilerleyen zaman içinde eşkıya yetiştirdi. Haritayı çizdiren irade, terör unsurlarını koruyor gibi yaparak petrolden madene oradan müze zenginliğine kadar bölgeyi sömürmektedir.

 

Haksızlığın, yanlışlığın düzelmesi, bölgenin huzura kavuşması, kanın durması için Türkiye, bu dramın hangi sahnesinde yer almış olursa olsun Londra, Paris, Washington, Moskova vs. ile lazım gelen her nev’i müzakere, anlaşma ve mutabakatı yaptı. O esnada ve sonrasında parlak nutuklar verildi. Müttefikliklere vurgular yapıldı ama hiçbir söz tutulmadı, hiçbir vaat yerini bulmadı. İkiyüzlülüklerden yüzler kızarmadı.

 

Ve nihâyet İstiklâlimize dokunmaya cür’e etmek bardağı taşıran son damla oldu.

 

İstiklâlimizden taviz, istikbalimizi esaret altına vermek olur.

 

Bundan dolayıdır ki saldırının hemen ardından, 19 Kasım’da hava kuvvetlerimiz, faaliyete geçti. Şimdi kara harekâtımız başladı-başlayacak.

 

Pençe-Kilit Hava Harekâtımızla Irak tarafında hudut, dağların doruğundan indirilerek 40 km derinlikle Irak içlerine doğru çekilmekte ve Saykıs Piko böylece hükümsüz kalmaktadır. Suriye tarafında da aynı derinliğe inilecek. Sonra iki ayrı ülkedeki emniyetli bölge eşitlenecek ve buluşturulacaktır. Başlayacak kara harekâtıyla Kandil’den Ayn el-Arab’a kadar havadan tahrip, karadan süpürme yapılacaktır. Böylece hudutlarımız güvenli hâle gelecektir. Ayrıca; Suriye tarafında açılacak bu emniyetli bölgelerde şehirler kurulacak, sığınmacılar buralara taşınacaktır.

 

Bunlar büyük başarılardır. Herkese ve her şeye rağmen harekât yapmak, netice almak ve yanlışı düzeltmektir. Ancak bir soruyu paylaşmadan edemeyeceğiz:

 

Suriye tarafında SMO-Suriye Millî Ordusu, Türk Ordusuyla birlikte çalışmaktadır.

 

Irak tarafında da TMO-Türkmen Millî Ordusu kurulamaz mı?

 

Niçin kurulamasın?

 

İran’ın Irak’ta 100 bin ve Suriye’de 100 bin kişilik Haşdi Şabi gücü var.              

 

*Değerli okuyucularımıza 26.09. 2018 tarihli "Sykes Picot’’ başlıklı yazımızı okumalarını tavsiye ederiz…