Şehîdlerin çağrısı -ll-

Bingür Sönmez Hoca, ekibi bir dakika durdurmadı. Kars Kalesinden Bardız Şehidliğinden, 3100 metre yükseklikteki Allahüekber Dağlarına, ismini koyma şerefine nail olduğumuz Bayrak Tepe'ye kadar onlarca şehidliği ziyaret ettik. Burada da Hafız Hakkı Paşa, Enver Paşa gibi isimler havada uçuşup durdu. Kur'an-ı kerimler okundu, Sümer Ezgü ağıtlar yaktı. 3000 Metre yükseklikle kendi gibi ismi de yüce Allahüekber Dağlarından Çanakkale'ye, Galiç'ya'ya, Yemen'e, Kanal'a ve diğerlerine Fatihalar yolladı. Sarıkamış da öyle, buraya sığmaz. Tıpkı kar kefenli o yiğitlerin kabirlere sığmadığı gibi. Gelibolu yarımadası misali Sarıkamış da bir koca şehidlik. Her yan, her yön o kahramanlarla dolu. Toprak 1 metre kazınsa ebedi dirilerle karşılaşıyorsunuz. Artık cerrah olduğu kadar bir Sarıkamış uzmanı da olan Bingür Sönmez'in derdi ne? "El vefa min'el iman/vefa imandandır" Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- kutlu sözü. Hoca, bir atalar sevdalısı. Vefa göstermek ve bir iftirayı ortadan kaldırmak istiyor. Sarıkamış yiğitleri de Çanakkale aslanları gibi İmparatorluk Coğrafyasının/Büyük Vatanın her yanından gelmiş benzersiz yiğitler. Çarpışa çarpışa Allaha yürüdüler. Evet, zaman zaman derin kış onları tutsak alarak dondurdu ama hiç kurşun atmamazlık etmediler. Şehitleri anmak için bu gidişimiz bir özür yürüyüşüydü, af dilemeydi, "affa layık olmasak da" Ne hikmettir bilmeyiz... Yine bir hesap dışı iş. Bu yazıyı kaleme almaya kaç kere niyetlendik. Fakat gündemin ağırlığı müsaade etmedi. Ve sonunda bir başka şehit yurdunda Çatalca'da, Balkan Harbi meydanlarında yazmak nasip oldu. 1912 Balkan harbi... 1914 Sarıkamış... 1915 Çanakkale... Yaz mevsimindesiniz, tatil yapıyorsunuz. Bırakın artık, şu deniz, yanma, bronzlaşma göstermelik alışkanlıklarını da şu kutsal mekânlara çoluk çocuklarınızla gidip biraz yüreklerinizi bronzlaştırın, dedeniz, büyük dedeniz, sizi oralarda bekliyor. Özhan Eren Sarıkamış Türküsü'nde onu demiyor mu? Sarıkamış üstünde kar Kar altında Mehmedim yatar Gülüm donmuş kara dönmüş Gören sanır yarini sarar Kimi Yemen kimi Harput Üzerinde ince çaput Avut yiğit gönlün avut Yar sarmazsa Mevlam sarar