- Şimdi bulunduğun o koltuğa ilk defa oturduğun 1 Ocak 2023’ten beri, hayatımdaki en önemli kişisin.
Seçil, bu Kurban Bayramı’nda yaptığı fazla mesainin formunu getirdiği insan kaynakları müdüründen duyduğu bu cümle ile hissettiği gizli memnuniyeti, şaşkınlık hissiyle bastırmaya çalıştı. Müdürle kısa bir göz temasından sonra mahcubiyetle başını eğdi.
Kızın sessizliği Mahmut’a cesaret verdiği için “el yükseltti”:
- Yanlış söyledim; sadece hayatımdaki değil, dünyadaki en önemli kişisin.
***
Fatih’ten sonra en çok sevdiğim İstanbul semti Üsküdar’dayız.
Bağlarbaşı’ndaki -hadi ismini vermeyeyim- bir firmada yaklaşık iki buçuk yıldır çalışmakta olan Seçil, Beylikdüzü’nde oturuyordu ve buraya genellikle metrobüs ile gelip gidiyordu.
Arada bir vapuru, hatta motoru da tercih ettiği oluyordu.
Ailenin tek çocuğuydu; babası ve annesiyle birlikte yaşıyordu.
***
İK müdürü Mahmut’un başından dört buçuk aylık kısa ve kötü bir evlilik geçmişti. 32 yaşındaydı ve uzun zamandır koridorda, yemekhanede, bahçede gözleriyle takip ediyordu Seçil’i.
Konuşmaya başladıktan sonra ise mesajla, mail’le, dâhilî telefonla, cep telefonuyla çepçevre kuşatmıştı kızı.
Ve sonunda o kaçınılmaz gün gelip çattı. Mahmut ile Seçil ilk buluşmaya çıkacaktı.
***
Mahmut, Ümraniye’deki evinden Beylikdüzü’ne, Seçil’in sitesinin önüne geldiğinde hediyelik hiçbir şey almadığını hatırladı.
Etrafı bilmediği için ve çok fazla seçenek göremediği için, sitenin yanındaki süpermarkete girdi.
Bir çikolata beğendi ve en az kuyruklu kasaya yöneldi. Önünde -muhtemelen karı koca- iki orta yaşlı müşterinin hesabının bitmesini bekledi.
Kasiyer toplam tutarı söyleyince, adam önce kadına sonra elinde tuttuğu paraya baktı.
Aldığı ürünlerin en üstündeki sucuğu kasiyer kıza doğru uzattı:
- Bu kalsın.
***
Marketten çıkan adam ve kadın, biraz -nasıl desem- biraz fakir, biraz gariban, biraz ezik görünümlüydü.
Mahmut kasiyere çikolatayı uzattı. Sonra kızın kasa kenarına bıraktığı sucuğu işaret etti:
- Onu da alıyorum.
Mahmut kapıdan çıkınca, az önce marketin büyük camları sayesinde sola gittiklerini gördüğü adamla kadını bulmaya koştu.
Eczanenin önünde yakaladı, önlerine geçti.
- Amca, sizi rahmetli babama çok benzettim. Bir an için beni evladınız olarak görün, bunu kabul edin. Lütfen.
Mahmut konuşurken bir ona bir elindeki sucuğa şaşkınlıkla bakan adam yutkundu, hareketsiz kaldı. Kadın adama biraz yaklaşarak devreye girdi:
- İçinden gelmiş, kırma delikanlıyı.
Mahmut, sucuğu adamın eline tutuşturmak yerine, sağ elinden sarkan poşete attı.
Bu defa adam derin bir nefes boşaltıp konuştu:
- Ah oğlum, ince düşüncen için teşekkür ederim. Teşekkürümün sebebi sucuk değil, insanlık. Necisin, ne iş yaparsın?
Mahmut mesleğini ve iş yerini söyledi.
Anne heyecanla atıldı:
- A, kızımın iş yeri! Seçil Çevik… Tanıyor musunuz?
Sadık Söztutan'ın önceki yazıları...