“Anne ben geleceğimi düşünmüyor mu sanıyorsun? Ben tembelliğimle öyle savaşıyorum ki...”
İnsana en çok yakışan davranış modeli, karakterine uygun olanıdır. Ancak ilim her zaman lazım. Yaklaşık herkesin hayal kırıklıkları olmuştur. Tıpkı her tarafın başarı hikâyeleriyle dolu olduğu gibi. Önce bir anekdot sunmak istiyorum. Baştan söyleyelim ki analık duygusuna saygımız sonsuzdur. Dede torununa, mesleği gereği bir şeyler öğretmeye çalışırken biraz sıkıştırınca babanın sabrının taşıp “bırak okumasın benim evladım” deyip öğrenmeyi sonlandırması gibi anaların da bazen duygularını yanlış yerde kullandıkları oluyor. Bundan daha acısı bir evladın annesini hayal kırıklığına uğratmasıdır.
Anne evladına “evladım yüksek öğrenimini tamamladın. Bu arada senin için aşılamaz olan engelini de dar bütçemize rağmen hallediverdik. Şimdi istikbali düşünme zamanı. Bunun için bir iş teminine bakmalısın” dediğinde çocuk diyor ki:
“Anne ben geleceğimi düşünmüyor mu sanıyorsun? Ben tembelliğimle öyle savaşıyorum ki savaşmaktan yorgun düşüyorum” diyerek “ev genci” olma hikâyesine sığınıyor.
Diğer anne çocuğunun kahvaltısını önceden hazırlayıp kahvaltı yapmasını sağlayıp servis aracının kornasını duyduğunda da onun servise yetişmesini tembihliyor “koş çabuk servisine yetiş” diyor. Tabii arkasından fark ettirmeden çocuğunu takip ederek. Çocuğunun okulda hangi gün ne yaptığını günü gününe çocuğundan rapor alarak ve derslerini yapma konusunda tavizsiz etüt yaptırarak... Böyle bir analık duygusu hakkında farklı yorumlar yapılabilir. Ama bütün başarıların temelinde aile disiplini ile büyümek vardır. Nitekim bu çocuk ilköğretim ortaöğretim başarılarından sonra en popüler bir meslek fakültesini bitmiştir. Hem de hiç dönem kaybı vermeden. Dahası mesleğinde hızla ilerlemektedir. Bu çocuk annesinden gördüğü bu katı disiplini unutmamış ama anneye kırgınlığı aklından bile geçirmemiştir. Hatta sorulduğunda “annem iyi ki böyle disiplinli davranmış” demiştir.
Analık duygusu yanlış kullanılıyor olabilir mi? Başarıya bireysellikle ulaşamayız. Başarı bütünseldir. Bu başta diğer aile bireylerine sirayet edecek, sonra çevreye yayılacaktır. Burada Hazreti Ali efendimizin bir sözünü naklederek yazımı şereflendireyim: “Fazilet ancak ilim ehline mahsustur...”
Disiplin aslında vatanseverliktir.
Mustafa Ali Mahdum
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...