“Fatma teyze olmasın bu?”

“Ramazan amca buraya geleli çok olmuş. Fatma teyze ile evlenmiş. Üç çocukları olmuş...”

 

 

 

Armutlu Tatil Köyü'nün güzelliğine güzellik katan bir de çevresi var... Armutlu içerisinde pazar yerine doğru yol üzerindeki caminin arka sokağında bir kaynak suyu olduğunu öğrenmiştik. Suyumuzu oradan dolduruyorduk. Bir hafta o kaynak suyunu içiyor, bitince tekrar gidip dolduruyorduk.

 

Yine bir gün su bidonlarımızla birlikte çeşmeye vardığımızda bir yaşlı teyzeyle karşılaştık. Hemen arkasından da bir amca geliyordu. Belli ki hayatı birlikte paylaşmış bir yastıkta kocamış iki ihtiyardı Fatma teyze ile Ramazan amca. Hâl hatır sorarken öğrendik ki onlar da pazara gideceklermiş. Dedik ki:

 

“Eğer biraz beklerseniz, şu bidonları doldurup arabaya bırakalım. Sonra sizi pazara götürelim. Hatta biz de alışveriş yapacağız, siz de alışverişini yaparsınız sizi geri buraya da getiririz."

 

Çok sevindiler. Suyumuzu doldurduk. Ramazan amca ile Fatma teyzeyi arabaya alıp pazar yerine götürdük. Pazarlarını yaptılar. Tekrar alıp evlerine kadar getirdik...

 

Ramazan amca Armutlu’ya geleli çok olmuş. Yıllar önce gelmiş... Burada Fatma teyze ile evlenmiş. Üç çocukları olmuş. Onları büyütüp evlendirmişler birer birer. Sonra yine iki ihtiyar, “bir Köroğlu bir Ayvaz” misali baş başa kalmışlar...

 

O günden sonra epeydir karşılaşmamıştık. Bir gün yine yolda karşılaştığımız Ramazan amcaya selam verip hâl hatır sorduk “Fatma teyze nasıl?” dedik.

 

“Hastalandı, hastaneye kaldırdık” diye cevap verdi. “Geçmiş olsun” deyip acil şifalar diledik.

 

Biz de kendi hayatımıza devam edip gidiyoruz işte... Aradan iki hafta mı ne geçmişti... Armutlu’da bulunan eski bir tarihî cami var; belki beş asırlık... Yolumuz oraya düştü. Namazı kılıp hanımla birlikte pazara gidecektim.

 

Öğle namazını kılarken bir de baktım bir cenaze var musallada. Camiye gitmişken hatun kişi niyetine cenaze namazını da kıldık.

 

Hanıma “cenaze vardı” dediğimde “Fatma teyze olmasın bu?” dedi. Meğer hanımın kalbine doğmuş... Çünkü yaklaşık bir hafta kadar sonra Ramazan amca ile karşılaştığımda yine hâlini hatırını sordum, “Fatma teyze nasıl?” dedim. Dedi ki:

 

“Haberin yok mu? Vefat edeli sekiz gün oldu.”

 

Meğer o gün kıldığımız cenaze namazı Fatma teyzemizin cenaze namazıymış. Rabbim mekânını Cennet eylesin...

 

     Mehmet Köşker