Gelibolu hatırası

“Birden askerî bölgede bir hareketlenme başladı. Tanklar, toplar araçlara yükleniyordu”

 

 

 

Efendim, anlatacağım hatıra 1974 Kıbrıs çıkarmasından önce yaşanmıştır. Çoğumuzun yakından tanıdığı silahlı kuvvetlerde kara topçu sınıfında vazife yapan Fahrettin Tacar ve ailesi ile ilgili çok ibret verici bir hadise.

 

O zaman Topçu Binbaşı olan Fahrettin abimizin tayini Patnos’tan 1974 yılı başlarında Gelibolu yarımadasında Koruköy’e çıkar ve oradaki askerî lojmana taşınırlar. O zaman evli ve 2 yaşında bir oğlu ve 4 yaşında kızı vardır.

 

Bu arada birkaç ay içinde ailesi Hatice Hanım da orada mütedeyyin bir astsubay hanımı ile tanışarak onun ile komşuluk yapmaya başlar. Ona dinimize ait ilmihâl bilgilerini anlatır ve öğretir. Bu sebeple astsubayın hanımı Hatice Hanım’ı çok sever.

 

Kısa zamanda Fahrettin Bey, o bölgede meslektaşları olan Hüsnü Bey, Mustafa Bey ve Hüseyin Bey ile de tanışıp arkadaş olur. Mesai haricinde aralarında ev ziyaretlerine gidip gelirler. Bundan sonrasını Fahrettin Bey’in hanımı anlatır:

 

“1974, aylardan mayıs veya haziran idi. Birdenbire bulunduğumuz askerî bölgede bir hareketlenme başladı. Tanklar, toplar, askerî araçlara yükleniyordu. Meğer Kıbrıs’taki Rumların Türklere baskı ve zulümlerinin artması üzerine, 1974 Kıbrıs Harekâtı öncesi, silahlı kuvvetlerimiz harekete geçerek Gelibolu’daki askerî birlikler ve teçhizatlar ile Yunan sınırına yığınak yapmaya başlamış.

 

Ortalık ana baba günü. Bütün askerî personel vazifesi başında canla başla vazifesini yerine getirmeye çalışıyor ve evlerine gidemiyor. Askerler römorklarla taşınıyor ve bir taraftan da askerler marşlar söylüyordu:

 

“Annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı/ Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı/ Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana/ Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana”

 

Bir ara eşim Fahrettin Bey gelerek bana “hanım bütün eşyaları toparla, bir odanın ortasına koy. Yalnızca zaruri yeme içme malzemeleri mutfakta kalsın, ben birkaç güne kadar Keşan’a gideceğim. Dönüşümüz belli değil. Gitmeden önce de sana ve çocuklara Beykoz’daki babanın evine İstanbul’a gitmeniz için bilet ayarlayacağım” dedi ve gitti.

 

Gerçekten birkaç gün sonra hızlı bir şekilde eve gelerek “Çıkmanız için 5 dakikanız var, hemen çıkıyoruz” dedi. DEVAMI YARIN

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...