Hep iyi şeyler duymuştuk

“Bu çocuğun Alman olduğunu öğrendiğimde bu yaptığı hizmetlerini hiç yadırgamadım."

 

 

 

 

 

Sana hayırlı yolculuklar ve hayırlı bir ömür diliyorum sevgili Lio. İnşallah hidayet üzerine yaşamayı tercih edersin.

 

Karadeniz kıyısındaki Gerze ilçemizi çok şanslı buluyorum. Liman her yere yakışmaz ama Gerze'ye farklı bir görünüm kazandırdı. Gerze şanslı bir ilçe. Hurmadibi denilen bölgede halk plajı var. Hurmadibi, gözetilmeye muhtaç bir plaj. Bazen denizanası baskınına bazen de diğer çerçöp baskınına uğrar. Bu sene küçük bir misafirimiz vardı: Lio.

 

Lio'nun annesi Türk, babası Almanmış. Lio öyle çalışkan bir çocuk ki tüm zamanını denizdeki denizanalarını temizlemekle geçirir ve günü tamamlardı.

 

Yorulduğunda denizdeki dedesinin kucağına tırmanıyor, denizanalarını dedesine de göstererek onu da çalışmaya teşvik ediyordu. Almanya'ya dönüş vaktine kadar bu hizmetini devam ettirdi. Bu çocuğun Alman olduğunu öğrendiğimde bu hizmetlerini hiç yadırgamadım. Duyuyor, okuyordum Almanların çok çalışkan olduklarını. Fakat yaşı sebebiyle ona duyduğum hayranlık artmıştı. Ancak duyuyorduk zengin bir annenin sırf çalışmıyor ya da okula kaydolmuyor diye biricik oğlunu evden kovduğunu, günü kurtarmak yerine geleceğini düşünmesini öğrenmiştik. Öte yandan üvey babasını havaalanına ücret almadan götüren taksicinin, devletten vergi kaçırmamak adına taksimetreyi çalıştırdığını da duymuştuk. Gerçekten Almanlar hakkında hep iyi şeyler duymuştuk.

 

Plaja dönüş yaptığımızda oradaki kule görevlisine arkadaş sormuştu:

 

"Ben yüzme bilmiyorum. Açılmak da istiyorum zor durumda beni kurtarır mısınız?"

 

Görevli:

 

"Bizim görevimiz denizde öleni karaya çekmektir. Öyle bir görevimiz yok” demişti.

 

Espri anlayışımıza diyecek yok. Ekranda görüyoruz, görevli kimlik soruyor kimlik sorduğu kişi "sen benim günde kaç şınav çektiğimi biliyor musun?” diyor. Başka bir gün görevli sürücü belgesi soruyor, muhatabı:

 

"Sen benim mesleğimi biliyor musun? Maaşın kaç para ki senin?" diyerek zannederim espri yapıyor.

 

Bir gerçek var ki gücün esiri ve hayranıyız. Bu yüzden bilgi ve yeteneği olmayan nice güç sahibi yönetimde kendine yer buluyor. Bazen yaşadıklarımız kadar okuyup öğrendiklerimiz de bizde önemli çağrışımlara sebep oluyor.

 

     Mustafa Ali Mahdum

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...