“Üniversite müfredatında olmayan kendimize has kapsamlı bir eğitim sürecidir bu...”
Malum, bizim işimiz, demoloji ile pazarlama. Demo yaparak pazarlamak yani... Bu kelime bize ait... Demo yapanlara... Üretmek, işi geliştirmek ve çoğalmak. Bu da bu işi yapacak sahadan zeki insanları bulmakla mümkün. Bu kişileri; gazete ilanlarından, reklamlarla ya da işçi bulma kurumları vasıtasıyla temin etmek mümkün. Çünkü demoloji üniversitelerde henüz kürsüsü olmayan bir bölüm.
Ardından bu kişilerin ellerinden tutup onları satış yapabilir seviyeye getirene kadar, üniversite müfredatında olmayan kendimize has kapsamlı bir eğitim sürecine alıyoruz.
Oryantasyonla başlayan bu süreç; iletişim, sunum, tanıtım, satış teknikleri, portföy ve proses yönetimi, müşteri ilişkileri, satış stratejileri ve müşteri psikolojisine kadar uzanıyor.
Toplamda yaklaşık teorik ve pratik olarak, 40 ana başlık ve bir o kadar da yardımcı konuyla, sahaya güçlü bir şekilde hazırlıyoruz.
Çünkü başarı tesadüf değil, sistemli bir emeğin ürünüdür.
“Umutsuzlukla başlayıp umuda koşmak...”
Yine bir gün ofise iş başvurusu için iki bayan geldi. İçlerinden biri Aysun, biraz kilolu olduğu için omuzları düşük, bakışları yorgun, yüzünde ise belli belirsiz bir umutsuzluk taşıyordu. Sanki daha başvurmadan reddedilmiş gibi his yüklenmişti omuzlarına. Ama ben alışkınım böyle insanlara. Çünkü çoğu zaman en büyük cevheri, en derin sessizlikte bulursunuz.
İkisiyle de bire bir görüşme yaptık. Konuştukça, içindeki mücadele ruhu dışarıya vurmaya başladı. Aslında kiloları değil, hayalleri ağırdı. Gözlerinden bu işi başarabileceğine dair bir kıvılcım sezdim. Kendisine şunu söyledim:
"Sen bu işte, önce kendini, sonra dünyayı değiştirebilirsin. Yeter ki başla ve bırakma."
Eğitimlere katıldı. İlk zamanlar çok zorlandı. Yoruldu, tereddüt etti; geri dönmeyi bile düşündü. Ama vazgeçmedi. Her gün biraz daha öğrendi, biraz daha cesaretlendi.
İlk satışını aldığında, sevinçten gözleri dolmuştu. Başarmak ne güzel bir şeydi Allah’ım... Çünkü o an sadece bir ürün değil, yıllarca bastırdığı öz güvenini de geri kazanmıştı.
Bir yol haritası, bir kırılma noktası. Onunla birlikte bir yol haritası oluşturduk. O dönemlerde SGK süreci başladığında, tedaviye ancak üç ay sonra başlanabiliyordu. Bu süreci boşa geçirmemek için harekete geçtik. Yol haritamızın ilk adımı, fazla kilolarını dengelemek için mide ameliyatıydı. DEVAMI YARIN
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...