Nerden başlasam bilmiyorum. Fatma hanımın derdi anlatılır gibi değil... Dayak mı "hayır" diyor. İhanet mi? Duruyor. Anlatmaya başlayınca biz duruyoruz. İnanılır gibi değil. Fatma hanım haklı, kocası yanında sözü hemen alıyor. "Evet" diyor "karımı çok seviyorum. Onu hiç aldatmadım benim sorunum ilk aşkımı unutamıyorum..." Fatma hanımla Hikmet bey 28 yıl önce evlenmişler. Çocukları olmuş. Fotoğraf mutlu aile tablosu. Daha ne istiyorsun diyenlere Fatma hanım ağlar gibi anlatıyor... "Kocam 28 yıl önce âşık olduğu kızı bir türlü unutamıyor. Aramızda hep o var. Ona şiirler ona özlemler. Bir kadın olarak artık dayanamadım. Söyleyin böyle aşk olur mu?!." Karı koca el ele sorunlarını çözmeye "Kadının Sesi"ne gelmişler. Yüzlerine bakıyoruz. Şaka yapar bir durum yok. Ciddi ciddi kadın kocasını şikayet ediyor. Boynu bükük uzatmalı âşık koca da başı ile olayları doğruluyor. Hikmet beye kızamıyoruz. 28 yılda dünyada rejimler değişti. Onun aşkı değişmedi. Nasıl olur diyenlere işte uzatmalı âşığın aşk öyküsü... Yazının sonunu şimdiden okumayın... Hikmet bey bir gün rüyasında bir kız görür. Uzun siyah saçlı kız ona elini uzatır. Rüya biter. Bir dakika! Hikayemiz yeni başlıyor. Hikmet bey bir süre sonra doğuya yaptığı bir yolculukta rüyasındaki kızı görmez mi? İnanın buraya kadar hepsi doğru. Sonra hemen İstanbul'a döner. Ailesinden kızı isterler. Hikmet bey aşkın okunu kalbinden yemenin mutluluğu ile işine dalar. Ancak ailesi -kızın değil damadın- bir dakika der! Aranızda mezhep ayrılığı var. Evlenemezsiniz. Hikmet bey çıldırır. Tekrar kızın yaşadığı şehre döner. Kız ortadan kaybolmuştur. Günlerce gecelerce arar. Uzun siyah saçlı, rüyasının prensesi yoktur. İşte burdan sonra Hikmet bey kendine gelemez. Fatma hanımla bir sene sonra evlenir. Onu hiç unutmaz. "Bir kere bile elini tutmadım. Onu unutamıyorum. Yaşıyor mu, öldü mü?" Öykü dramatik... Elini tutsa evlense bu kadar uzun sürer mi aşk?.. Bir yandan Fatma hanımı teselli ediyoruz, bir yandan da Hikmet beye uzun saçlı kızın adını soruyoruz. "Söyleyemem. Belki bir bilen vardır. Ayıp olur" diyor. Böyle incelikler de var mı derken bir telefon bağlanıyor. Garanti ediyorum. Bundan sonra okuyacaklarınıza inanmayacaksınız. İnanın, inanın... Telefonda genç bir kız "Hikmet bey diye söze başlıyor. Ben o uzun saçlı aşkınızın kızıyım. Annem şu anda sizi izliyor. Beni aradı. Ona söyle ben iyiyim. Merak etmesin dedi" şok!.. Hepimiz nefesimizi tuttuk Hikmet beye bakıyoruz. Koca adam ağlıyor. Hüngür hüngür. Kravatı bile ıslandı. Soruyor: Saçları hâlâ uzun mu?..