Baba

Bir kız çocuğunun her nazik duygusu, babasıdır. Onu şartsız seven bir babanın sevgisinin varlığı, ona güvenli bir liman sunar. Hayatının ilk yıllarından, son yıllarına kadar bu geçerlidir. Bu duygudan hareketle hayatında karşılaştığı zorluklara karşı kendinde bir metanet duygusu hisseder. Çıktığı hayat yolculuğunda karşılaştığı olumsuz manzaralardan etkilenmez, ufak bir tökezleme hâlinde o güvenli limandan destek alır. Yanında olmasa da içine işlediği o güven duygusu ile suni hiçbir şey onu aldatamaz.

 

Çünkü babası ona küçücük iken yüreğine gerçek sevgiyi zerk etmiştir. Hiçbir yapmacık sevgi onun kalbine giremez. Böyle bir sevgiye sahip olanlar çok nasipli. Onlar ailede sevgi ile büyümüş, güven duygusu ile yetiştirilmiş birer hanımefendi olurlar. Kendilerine gerekli değeri verir, toplum içinde de saygı duyulan bir birey olurlar. O yüzden bir kız çocuğunu asla sevgisiz, ilgisiz bırakmayın. En güvenli limanı her zaman baba olsun...

 

Sevgiden mahrum yetişen her kız çocuğunun içinde kocaman bir boşluk olur. Onu sürekli doldurmak ister. Ama o bir türlü dolmaz. Çünkü baba sevgisinin yerini hiçbir şey dolduramaz. Onun şefkat ile bir saç okşaması, bir takdir cümlesinin verdiği duyguyu hiçbir şey yaşatamaz. Kelimelerinizi ne evladınızdan ne sevdiklerinizden esirgemeyin. Güzel sözün etkisi, baharda yeniden dalların neşvünema bulması gibi...

 

Öyle kelimeler seçelim ki, kalplere bahar saçalım. Kırılan yerlerimiz yeniden filizlensin. Ağzımızdan sadece hayır dökülsün. Evlatlarımız sevgiyi bizde öğrensin ki, köşedeki çakalların tuzağına düşmesin. Senelerdir aile müessesesinin köküne zehir döken Batı'ya gereken cevabı verelim.

 

Çocuklarımızın kalplerini onların esiri etmeyelim. Kalpleri dolu olursa eğer, ne köşebaşındaki çakalların tuzağına düşerler, ne de Batı'nın oyuncağı olurlar...

 

     Âmine Kübra Salar

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

 

     Tek hayalim

 

 

Ey güzel yârim,

 

Son satırıma yazdım seni.

 

Her an seni düşündüm,

 

Karanlığa fısıldadım ismini.

 

Düşlerimde görmüştüm,

 

Sarıldım, öptüm cismini.

 

Seviyorum seni, yolun açık olsun

 

"Tek Hayalim"...

 

 

 

Ellerimi kaldırıp

 

Semaya dualar ederken.

 

İki damla yaş düştü avuçlarıma,

 

"Allah'ım!" derken.

 

Nasıl da çekip gittin,

 

Seni böylesine severken?

 

Seviyorum seni, yolun açık olsun

 

"Tek Hayalim"...

 

 

 

Defalarca kırdın,

 

Tarumar ettin bu tertemiz yüreği!

 

Seninle gözlerimi açmıştım,

 

Sende unuttum ben gülmeyi!

 

Sensizim şimdi,

 

İstemem başkasını, istemem sevilmeyi!

 

Seviyorum seni, yolun açık olsun

 

"Tek Hayalim"...

 

 

 

Çok istemiştim seni ama

 

Sen aldın beni benden!

 

Duygulara hükmettim,

 

Vazgeçtim yâr senden!

 

Parçaladım sineyi,

 

Sildim, attım seni gönülden!

 

Seviyorum seni, yolun açık olsun

 

"Tek Hayalim".

 

 

 

Mehmet Ali Okutan

 

 

 

 

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: “Bu dünyada kim neye kıymet verirse, kıymet verdiği nesne kadar kıymetlidir. Dünya malına kıymet veren, olduğu yerde kalır. Maneviyata, Allaha, âlime kıymet veren, asırlar geçse yine hatırlanır. İşte Ehl-i sünnet âlimlerinin bu kadar sevilmesinin, hatırlanmasının sebebi, kalpten gelen istekle, sevgiyle olmaktadır. Hadis-i kudsîde buyuruluyor ki: (Allah indinde dünyanın kıymeti, eğer bir sivrisineğin kanadı kadar olsaydı, isyan içinde olan kâfire bir damla vermezdi.)”

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...