Pervane

A -
A +

Ömrümün baharında sandığım yıllarda, kalbimin güzünde açtım gözümü… Nasıl anlatılır, nasıl söylenir nefessiz kalışlarım bilmiyorum. Bilmiyorum hangi kelimeye sığar acılarım… Kaç nefes eksildi ömrümden hiç saymadım. Kaç nefesim kaldı inanın hiç bilmedim, bilmeden yaşadım hatta çoğu zaman, yaşar gibi yaptım. Kaç defa öldüm ölmeden önce saymadım, ben henüz gömülmeden kaç defa kara toprağı boyladım, ah fâni dünya; aldandım! Kalbim bu denli derin acıların esiriyken… Sahi söylesene ey maşuk, kaç defa aynalara hoyratça güldüm ben? Kaç defa derin okyanusların ortasında görmüşlerken beni, yandım, yandıkça kavruldum da o mavi, o en derin sular bile dindiremedi ateşimi!

 

Ben anlaşılamayanların meçhulü, sen tüm seslerin failisin şimdi! Var mıdır kalbimin kuyudaki çırpınışını işiten acep? Annemin girme dediği o kuyuya, ben dinlemeyip giderken fırlıyor ansızın annem kâbusundan! Bir kâbus ya hayatımızı esir aldıysa ya o kuyu rüya değil de aslında bu dünyaysa! Ya kurtuluş sandığımız yerde çırpınmak bizi daha da bataklığa sürüklüyorsa? Zamanı geri alabilme şansım olsaydı demeyeceğim olacak olan olur, yaşanması gereken yaşanır ama kalbimi gözümden hiç ayırmamalıydım diyeceğim sadece. Camdan sandıklara kaldırmamalıydım, belki de bu kadar korumaya çalışmamalıydım onu.  Kuyudaki Yusuf misali yalnız bırakılmazdım bu kâinat üzerinde o zaman belki en sevdiklerimce… En hassas yerimden, kalbimden vurmazlardı beni! Ama Mısır’a sultan olmak için önce kuyularda sınav vermek gerekiyordu değil mi kalbim? Bu konuya devam edeceğim...

 

     Kübra Can Karaca

 

 

ŞİİR

 

     Yarım kalıyor

 

 

Doğarsın yaşarsın sonra ölürsün

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor,

 

Neyi hayal eder neyi bulursun,

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Gözünü açarsın bir başka âlem,

 

Dünya hayatında biter mi elem?

 

Yaşadığın ömrü yazar mı kalem?

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Başına ne gelir hiç bilemezsin,

 

Alnına yazılan hiç silemezsin,

 

Hiçbir zaman içten bir gülemezsin,

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Ya fakir olursun ya paran olmaz,

 

Ya sağlığın gider huzurun kalmaz,

 

Ne kadar yaşarsan çilen hiç dolmaz,

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Yaşın altmış yetmiş olursa eğer,

 

Bir ömür dün bugün yarınmış meğer,

 

Yine de bu dünya gülmeye değer,

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Yıllar iyi kötü gelip geçerken,

 

Dünya denen handa konup göçerken,

 

Bütün dertlerin tam bitiyor derken,

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Yarının belirsiz bitiyor günün

 

Ezelden gelirsin muallak sonun

 

Ukbaya doğru çevrilir yönün

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

Şirinoğlu Aslan söyler ve yazar

 

Dünyaya boş yere eyleme nazar,

 

Nasıl olsa son değil mi mezar?

 

Hayatta hep bir şey yarım kalıyor.

 

 

 

     Aslan Torun-Balıkesir

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

 

ALİ FEHMİ CABİÇ: Bosna-Hersek Müslümanlarının dinî lideri ve edebiyatçı. 1853’te Mostar’da doğdu. Babası Mostar Müftüsü Şakir Efendidir. Tahsilini doğduğu yerde tamamlayan Ali Fehmi, babasının vefatı üzerine Mostar müftülüğüne tayin edildi (1884). Bir taraftan görevine devam ederken, bir taraftan da talebe yetiştirdi. Ali Fehmi, 1899’dan sonra siyasete atılarak Avusturya İmparatorluğundan muhtariyet elde etmek isteyen Bosna-Hersek Müslümanlarının lideri oldu. Bu yüzden bölgeyi işgal etmiş olan Avusturya makamları tarafından görevden alındı (1900). Çalışmalarına devam etmek için altı kişilik bir heyetle

 

İstanbul’a geldi (1902). Bu durumu fırsat bilen Avusturya hükûmeti, Ali Fehmi'nin memleketine dönmesine izin vermedi. O da İstanbul’a yerleşti. İlmi ile kısa zamanda İstanbul’un meşhur âlimlerinin takdir ve itibarını kazandı. 12 Ağustos 1918’de vefat etti. Edirnekapı Mezarlığına defnedilmiştir.

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.