Düştüğünüz yeri görüyor musunuz Meral Hanım?

Bir tuhaflık olduğu, MHP’nin başına geçmek istediği 2016’dan belliydi.

 

Devlet Bey’in önce çukur-hendek, ardından 15 Temmuz sonrası Erdoğan’a verdiği destekten birileri çok rahatsızdı…

 

CHP’nin başına nasıl Kemal Kılıçdaroğlu geçirilmişse, MHP’nin Genel Başkanlık koltuğuna da Meral Hanım'ı oturtmak istiyorlardı.

 

FETÖ, özellikle yargı kollarıyla bunun için çok uğraştı, başaramadı.

 

     ***

 

Nihayetinde Meral Hanım MHP’den koparabildikleriyle yeni bir parti kurdu, CHP’ye kavuştu.

 

2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, HDP’nin de altına imza attığı bir anayasa taslağı hazırlayacak kadar uzlaşmışlardı hatta(!)

 

O yıl seçimi Erdoğan’a karşı kaybettiler, hazırlıkları havada kaldı.

 

Lakin 2019’daki mahallî seçimde CHP’nin gösterdiği adaylara “ortak adayımız” dediler, amaçlarına en azından İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde ulaştılar.

 

Başkanlık koltuğu olmasa da, genel müdürlükten paylarını almışlardı.

 

HDP’ye de belli yerlerin kadroları açıldı, oh mis!

 

     ***

 

Meral Hanım, 2023 genel seçimleri yaklaşana kadar hâlinden gayet memnundu, herhangi bir itirazını duyan olmadı.

 

Bu yüzden MHP liderinin “Sizin CHP-HDP ile zillet ittifakında ne işiniz var? Evinize dönün” çağrılarını da umursamadı.

 

Lakin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Bey'in yerine Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ı ittifak adayı yapmak için uğraşınca iş değişti.

 

Bunun için Saraçhane’de baskın mitingler yaptı, masaları devirdi, kürsüleri yumrukladı ama, olmadı.

 

Kendine “Asena” dedirten bir siyasi figür, kendini “Ülkücü” olarak tarif eden kesimi kısmen de olsa peşinden sürükledi, can düşmanı olması gereken Kandil’le aynı ittifakta bulunmaktan geri adım atmadı, yahut attırılmadı(!)

 

“Dünya bir araya gelir de bunlar bir arada bulunmaz” denenlerin nasıl aynı çatı altında buluşturulduklarını ve bu zoraki ittifakın nasıl ayakta tutulduğunun ipuçları, zaman zaman Meral Hanım'ın konuşmalarına yansıdı.

 

“İstibdat, hürriyet” diye dil uzattığı Abdülhamid Han üzerinden Erdoğan’a atıf yapan Akşener’in bu cümleleri, tarihçi Murat Bardakçı’nın dikkat çektiği üzere ikinci Jön Türkler masasının kurulduğunun ilanıydı…

 

Ve elbette Osmanlı’yı paramparça eden İttihatçı yapıyı tesis eden elin, bugün de işbaşında olduğunun.

 

Günümüze gelelim…

 

     ***

 

MHP lideri Devlet Bey'in, “Madem partiyi kapatıp gelmiyorsun, o zaman gel yerelde komşu olalım” çağrısına da beklendiği üzere “Hayır” cevabı veren Meral Hanım, son günlerde CHP’ye de rest üzerine rest çekmekte.

 

Önümüzdeki martta yapılacak yerel seçimde gerekirse İstanbul ve Ankara dahil, rakip aday çıkarabilirmiş.

 

Şahsi kanaatimiz bu beyanatları ‘el yükseltmek’ için verdiği yönünde olsa da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun eli armut toplamıyor. Nitekim, Akşener’e en yakın danışmanlardan birini ‘aday’ vaadiyle partisine transfer ederek, karşı hamle konusunda geri adım atmayacağı ortada.

 

Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, dayatmalara fırsat vermeyecek görünüyor CHP lideri.

 

Düşünsenize; Deva gibi bir partiye 15, Gelecek gibi bir partiye 10 vekil veren Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti’ye bir başkanlık koltuğunu bile çok görüyor, “İlçeler, genel müdürlükler neyinize yetmiyor?” diyor.

 

Meral Hanım, “Hiç değilse Mansur Yavaş Ankara’da bizim adayımız olsun” talebinin bile karşılık bulmayacağından, bir zamanlar çok güvendiği İmamoğlu ve Yavaş’ın yine kendisini yarı yolda bırakacağından emin olmuş ki, şimdi bu iki isme de ağır göndermeler yapıyor ve karşılarına rakip çıkarmaktan söz ediyor.

 

İyi Parti’nin yetkili diğer isimleri de her gün CHP’ye ağır göndermelerde bulunuyor.

 

     ***

 

Meral Akşener ya CHP’yi tanımamış yahut Kemal Bey'i tam anlamamış.

 

“Bakın işte kazanacak adayla çıkmak gerektiğini, Kemal Bey'in kazanamayacağını söylemiştim” argümanındaki haklılık payını kullanarak itibarını toparlayabileceğini ve CHP’ye karşı siyasi üstünlük sağlayacağını düşündüğü muhakkak…

 

Ancak son günlerde CHP örgütünün Akşener’i hedef alan “Gizli AK Parti iş birlikçisi” imaları ile dolu yazıları ve yorumları, Meral Hanım'ın bu çıkışlarını da, tıpkı masadan kalktığında olduğu gibi taca çıkaracak gibi.

 

Bunca lafın üzerine yarın yine tıpış tıpış CHP’nin adaylarına oy isterken görürsek Akşener’i, bu hiç şaşırtıcı olmayacak… Çünkü bu filmi gördük yakın zamanda.

 

Yaaa! Meral Hanım, gördünüz mü düştüğünüz yeri?

 

Haydi siz bilinçli tercih yaptınız da, peşinizden giden milyonlara yazık değil mi?