Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

Ukrayna savaşında Rus yetkililer de çok gönderme yapıyordu ama…

 

Bu cümleyi en net biçimde 7 Ekim kurgusu sonrası İsrail Başbakanı söyledi.

 

Peşine de “Haritaları değiştireceğiz”i ekledi.

 

ABD ise söz ve eylemleriyle yeni plandaki rolünü teyit etti.

 

***

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, epeydir Gazze üzerinden yürütülen kirli plana, bu işin Gazze ile sınırlı kalmayacağını gösteren arzımevut hayallerine dikkat çekiyor.

 

Dün de insanlığın ayaklar altına alındığı vahşete ABD’nin açık desteğine işaret etti ve başlıktakine benzer bir cümleyi kurdu.

 

Lakin, kana doymayanların aksine, meseleye insani pencereden bakarak ve Birleşmiş Milletler’in işlevsiz hâle geldiğine dikkat çekerek şöyle dedi;

 

“Gazze’den sonra hiçbir şey eski tas eski hamam devam edemez."

 

***

 

Gerek kendisinin, gerek ev sahipliği yaptığı BM’nin içine düştüğü bu durum ABD’nin çok umurunda mıdır? Zannetmem.

 

Benzerini İkinci Dünya Savaşı’nda bizzat kendisi yapmış, Japonya’ya attığı iki atom bombasıyla katliamın en büyüğüne imza atmıştı.

 

Vietnam, Irak; zaten sicili kabarık.

 

Malum, geçen hafta Gazze’de insani arayı sona erdiren işaret de, demokrasi ve insan hakları koruyucumuz (!) ABD’den gelen “Kalıcı ateşkese karşıyız” açıklaması olmuştu.

 

İsrail o gün bugündür katmerli soykırım yapıyor.

 

Düştüğü yerde insan dâhil, hiçbir canlı bırakmayıp eriten bombalar kullanmaya başladılar.

 

ABD veriyor, İsrail uçakları atıyor.

 

Gazze’de artık ölü sayılmıyor, çünkü sayılamıyor.

 

İsrailli haydutlar bundan müthiş zevk alıyor, öldürdükçe mutlulukları daha da artıyor.

 

Aynı hazzı belli ki Washington’da duyanların oranı da azımsanmayacak seviyede.

 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda tek başlarına kalmalarına rağmen ateşkesi yine veto etmeleri bunu gösteriyor.

 

***

 

Savaş başlamadan önce Gazze’de 2,3 milyon insan yaşıyordu.

 

Şu an ne kadarı hayatta, bilinmiyor.

 

Zaten kalanların birçoğunu da karadan Gazze’ye giren İsrail askerleri kaçırıyor.

 

Yabancı medyada, çocuklar dâhil, kaybolan Filistinlilerin, organları için bizzat İsrail askerleri tarafından götürüldüğü, organları alındıktan sonra öldürülüp yok edildikleri belirtiliyor.

 

Dehşete düştünüz, inanmakta zorlandınız değil mi?

 

Ateşkesin bittiği günlerde açıklanan son rakamlarla üçte ikisi çocuk ve kadın, yaklaşık 20 bin Filistinliyi öldüren…

 

Sapkın inancı gereği bunu bir ibadet olarak yapan ve bundan müthiş bir haz duyan İsrailli haydutlar, aynı vahşeti organlarını satmak için yapmaz mı sanıyorsunuz!

 

Bugüne kadar onlara kim neyin hesabını sordu ki, bunun soracak!

 

***

 

İsrail’de, soykırımın çapını yetersiz bulup, vahşetin dozunun daha da arttırılmasını isteyen sapkın zihniyetin videolarını izlemişsinizdir.

 

Bunlardan biri bile dünyaya fazla iken…

 

İsrail’de ve dünyada sayıları milyonlarca…

 

Tuhaflık şu ki; Batı, bir süredir öne çıkardığı insani değerleri tamamen rafa kaldırmış durumda ve vicdanlı olan herkes, bu akıl tutulmasının sebebini sorgulamakta.

 

Öyle ya, kendisine söyleyecek söz bırakmayanların, bunu göz önüne alırken hesabını da yapmış olmaları gerek.

 

***

 

Sebep sorgulamasında seçenek olarak; ‘İnsanlık daha büyük felakete gidecek, bunlar devede kulak kalacak. O yüzden kimse gıkını çıkaramıyor’ denilebilir mi?

 

Elbette.

 

Rusya, Çin, İngiltere yıllardır zaten bunun ikazlarını yapıyor.

 

Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlamak üzere olduğu, hatta ufaktan başladığı beyanatları son yıllarda sıkça önümüze düşmekte.

 

Keza enerji, ticaret, güç dengeleri böyle büyük savaşlarla şekillenmekte ve burada büyük bir sıkışmışlık yaşanmakta.

 

Korkarım böyle bir viraja geldik.

 

O sebeple belki de son 5 yıldır Türkiye’de olan biten her şeyi bu noktadan değerlendirmeye çalışıyoruz.

 

Ve yine diyoruz ki, şimdi de Gazze üzerinden kahpece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hedef alan hainlere dikkat edin.

 

Onlar dün Gezi’de de devletin karşısındaydı, 15 Temmuz’da da, çukur-hendek kalkışmasında da, Suriye’ye yönelik operasyonlarımızda da.

 

Evet, zor dönemden geçiyoruz, daha zoruna hazırlıklı olmalıyız.

 

İşte örnekler çevremizde!

 

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” tehditlerinden Türkiye azade değil, belki de tam göbeğinde!

 

Şükürler olsun ki, ne yapacağını bilen, milletten başka yerden güç devşirmeyen bir hükûmetimiz var görevde.

 

Ekonomi falan biraz canınızı sıkıyor, bazı hatalara, yanlışlara kızıyor olabilirsiniz, buna bir şey demem.

 

Lakin unutmayın, bir gün gelir, hepsi unutulur gider.

 

Yeter ki devletimiz var olsun, milletimiz sağ olsun; aşarız hep birlikte.