Siz bıksanız da onlar yılmıyor!

A -
A +

Siyonizme karşı tek cümle; “One Minute”la başladı her şey…

 

Gazze ayağa kalktı, milyarlarca Müslümanın yüreği kabardı, Türkiye coştu.

 

Sonra karşı operasyonlar başladı.

 

Türkiye’de partiler ‘kaset’ operasyonlarıyla dizayn edilirken, 2010’dan itibaren "Erdoğansız AK Parti" projesine start verdiler.

 

MİT Başkanı'na kumpasta da hedef Erdoğan’dı, 17/25 Aralık’ta da…

 

Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın, “Gazze’ye gideceğim” ısrarı üzerine gelen Gezi’de de...

 

Türkiye’de darbeyi başaramayınca Mısır’da yaptılar, Gazze’ye gireceği Refah yolunu böyle kapattılar!

 

     ***

 

Davutoğlu ile girdiği 7 Haziran 2015 seçiminde AK Parti’nin düşmesini fırsat bilip, Erdoğan’ı etkisizleştireceklerdi ki, 1 Kasım’da sandığı tekrar getirip, bütün planları yine bozdu.

 

En nihayetinde 15 Temmuz işgal ihaneti sonrası bir daha ayağa kalkma umudu kalmadığını düşündüğümüz FETÖ, bugünlerde devletin içinde çektiği yeni operasyonlarla gündemde.

 

     ***

 

Aslına bakarsanız, sadece FETÖ diyerek (bir örgüt bitince ülkedeki bütün ihanet sona erecekmiş hissi oluşturarak) ciddi hata yapıyoruz.

 

FETÖ, PKK yahut DHKP-C dediğiniz bilumum örgütler, MOSSAD’ın, CIA’nın, BND’nin, MI6’nın ve daha pek çok ülke istihbaratının kamuflajıdır.

 

İşte bu tehlikeyi gördüğü için MHP lideri Devlet Bahçeli, 2015’ten bu yana tam siper Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında.

 

Cumhur İttifakı'nın bu sağlam duruşu ajanların ve piyonlarının planlarını bozduğu için MHP kısmen bölünse de, Sayın Bahçeli bir milim geri adım atmadı.

 

Ancak, düşman da boş durmadı.

 

Bunun son örneklerinden biri; 2023 seçimleri öncesi işlenen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetiydi, hedefte de MHP vardı.

 

Devlet Bahçeli, birçok karanlık noktası bulunan ve hâlen 22 kişinin tutuklu olduğu Sinan Ateş davası üzerinden partisini ve şahsını hedef alanlara geçen haftaki grup konuşmasında meydan okudu.

 

“Kimin elinde ne varsa mahkemeye sunsun. Şahit olmak isteyenlere mahkeme kapısı açılsın. Bakalım hukuki süreç Ankara’da mı bitecek, Pensilvanya’ya mı dayanacak, hep birlikte göreceğiz” diyen Bahçeli, firari FETÖ’cülerin ve yabancı istihbarat örgütlerince fonlanan sözde medya uzantılarının alayına rest çekerek, mesajını vermiş oldu.

 

     ***

 

Bahçeli’nin bu haftaki grup konuşmasında ise gündemi, aynı ajan-örgüt-fondaş kirli ittifakının üzerinde tepindiği, mafya lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında dönen dolaplardı.

 

Gizli tanık ifadeleriyle Cumhurbaşkanının çevresindeki isimleri soruşturmaya dâhil etmek üzerine kurgulanan planı, ‘yeni 17/25 Aralık girişimi olarak değerlendiren Bahçeli, “Birkaç polis müdürünün açığa alınmasıyla bu iş geçiştirilemez. Hedefleri Cumhur İttifakı ve Türkiye. Emniyet ve yargıya yuvalanmış kriptolar, medya uzantılarıyla açığa çıkarılmalı” dedi.

 

Gizli tanık Serdar Sertçelik’in, kendisi gibi firari olan sözde gazeteciye yaptığı açıklamalar ve Ayhan Bora Kaplan’ın mahkeme ifadeleri, birazcık rehavete kapıldığımızda başımıza nelerin geleceğinin son örneği…

 

Mafya örgütlenmesinin iki numarası olmasına rağmen cezaevine konmayan, bileğindeki elektronik kelepçeyle yurt dışına kaçmasına göz yumulduğu anlaşılan Sertçelik, dün gözaltına alınan polis müdürlerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu, eski bakanlar Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül, AK Parti Milletvekili Mücahit Aslan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan gibi isimlerin gizli tanık ifadesine eklenmesini istediklerini ses kayıtları ile paylaştı.

 

Tutuklu mafya lideri Ayhan Bora Kaplan da mahkemedeki ifadesinde benzer bilgiler paylaştı.

 

“Bir sanık, ‘Soylu ve bazı Emniyetçiler hakkında bilgi istendi, 40-50 kişilik liste kondu. İmzalamayınca tehdit edildim’ dedi.

 

Ben de bir gizli tanıkla sorgudaydım. Onu ünlü bir gazeteciyle görüştürdüler, ‘Seni de görüştürelim’ dediler, reddettim.

 

Nasıl benim önüme ifade koydularsa ona da verdiler. İfadeler Emniyet’te hazırlandı, savcının bilgisayarına yüklendi. Orada imzalandı” sözleri mahkeme kayıtlarına geçti.

 

     ***

 

Temizlendiğini zannettiğimiz Emniyet’te olanlara ve iddialara bakar mısınız?

 

İfade alan polisler, doğrudan ünlü bazı ‘sözde’ gazetecilere servis yapıyor!

 

Amaçları ne?

 

Şuradan anlayın;

 

Son günlerde adını duyduğunuz müdürlerinin dışında, bir polis de, bu soruşturmayla ilgili bütün dokümanları firari FETÖ elebaşlarından Cevheri Güven’e yolladığı için tutuklu.

 

Paslaşmaya bakar mısınız!

 

Aynı kişilerin, bu soruşturmaya Cumhurbaşkanımızın yakın çevresinden ve Süleyman Soylu gibi bazı eski bakanların isimleri zorla sıkıştırmaya çalışmasından ne anlaşılıyor?

 

Elbette yeni bir 17/25 Aralık girişimi.

 

     ***

 

Aylardır işte böyle bir ihanet dalgası ile Türkiye’de siyasetin seyri belirlenmeye, Cumhur İttifakı zedelenmeye çalışılıyor.

 

Başta bahsettiğim gibi, bunlar casusluk şebekesi -ki, himaye edildikleri ülkelerden sahipleri anlaşılıyor zaten.

 

Sırf “One Minute” dediği için Erdoğan’a operasyon başlatanların, bugün Gazze’deki soykırıma karşı direnen, MOSSAD ajanlarını bir bir enseleyen, -başta Suriye sınırımız olmak üzere- startını verdikleri 'arzımevut' hayallerinin önünü kesebilecek tek güç olan Türkiye ve lideri Erdoğan’ı hedef almalarından daha doğal ne olabilir?

 

Ve elbette Erdoğan’ın yanındaki Devlet Bahçeli gibi isimleri.

 

Problem; hiç yılmadan millî ittifakı bölmeye çabalayan bu hainler ittifakını ve bunların oluşturduğu riskleri milletimizin ne kadar umursadığı…

 

Onlar yılmıyor… Ya biz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.