Son Baas…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye yönelik ‘Baas’ göndermesini AK Parti’nin Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programında yaptı.
Programın bilerek altını çizdim, çünkü Türkiye bir taraftan asırlık hayalimiz olan Türk birliğini yeniden kurarken, öbür yandan CHP ile uğraşmaya devam ediyor...
Hiç unutmam, muhabirliğe başladığım 90’ların başında, CHP'nin o zamanki Genel Başkanı Deniz Baykal, Tokat’a gelmişti…
Henüz çok genç ve meslekte toy olduğumuz için, Baykal’a “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne bir Türk dünyası hayaliniz var mı?” diye sormuştum.
O da istihza ile gülerek “Geçin bu ham hayalleri” diye savuşturmuştu soruyu…
Meslekte Sayın Cumhurbaşkanımıza gönülden destek verdiğimiz AK Parti iktidarındaki bunca yılın ardından, şimdi Türk Devletler Teşkilatı’nın kuruluşuna şahitlik ediyoruz, Karabağ’ın 30 yıl sonra yeniden kurtuluşunu kutluyoruz, Zengezur Koridoru ile yeniden Türk dünyasına doğrudan bağlanmayı konuşuyoruz.
AK Parti’nin açıkladığı Türk Dünyası Vizyon Belgesi; Türk devletleri arasında çok boyutlu iş birliğini kurumsallaştırmak, Türk Dünyası Vizyon Kurulu’nun oluşturulması, Türk dünyası yatırım haritası hazırlanması, ortak dil platformu ve Türk e-Devlet ağı kurulması, Türk devletleri arasında ödeme işlemlerinin kolaylaştırılması için Türkcoin benzeri bir dijital para biriminin oluşturulması gibi birçok önemli vizyonu hedefliyor.
Aradaki farka bakarak, Türkçülük neymiş, milliyetçilik neymiş, çok açık görebilirsiniz.
Şimdi gelelim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu programda yaptığı çok önemli CHP çıkışına…
***
Boraltan faciasının, CHP tarihinde kara bir leke olduğunu hatırlattı Sayın Erdoğan…
Neydi Boraltan?
CHP tek parti döneminde, İsmet İnönü, Türkiye’ye sığınan 195 Azerbaycanlı askeri, “Bizi düşmana teslim etmeyin, siz öldürün” feryatlarına kulak asmayarak 1945 yılında Sovyetler’e teslim etmiş, Boraltan Köprüsü'nde daha teslim edilir edilmez kurşuna dizilerek öldürülmelerine sebep olmuştu.
Utanç verici faciaya şiirler yazıldı;
"Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı,
Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası..."
Azerbaycan Türkü kardeşlerimizle gönül köprülerini yıkan böylesine elim hadiselere imza atan CHP, aradan geçen onlarca yılda değişmediğini 2020’de, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki 2. Karabağ Savaşı’nda gösterdi.
Bu defa tıpkı İran’ın, Baasçı Esad rejiminin yaptığı gibi Ermenistan’ın yanında konumlanıyor, “Türkiye Suriye’den cihatçıları Azerbaycan’a taşıyor” iftirasını ortaya atıyordu.
***
CHP’ye işte bu karanlık geçmişini hatırlatan Erdoğan, sadece Azerbaycan’da ve Karabağ’da değil, Suriye meselesinde de Türkiye’nin politikalarının tam karşısında yer aldıklarına dikkat çekti.
Nitekim, katil Baas rejimi Suriye’de sivil kıyımı yaparken CHP heyeti Şam’da Esad’ı ziyarete koşmuş, ittifak ortakları İran güdümlü Saadet'çiler de peşlerine takılmıştı!..
Baas rejimine destek için Türkiye’yi DEAŞ’a yardımla mı suçlamadılar…
Gezi’de Esad bayrağı mı açmadılar…
MİT tırı, dışişleri ses kaydı ihanetine çanak mı tutmadılar…
Katliamdan kaçan Suriyelileri geri sürmeye mi kalkışmadılar…
Türkiye’nin Suriye operasyonlarına karşı mı durmadılar…
Baas rejimini deviren Türkiye destekli muhalifleri düşman mı yapmadılar…
Hepsi CHP’nin tarihine kara bir leke olarak eklendi.
Bunca rezaletin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmralı ziyaretinden dolayı aralarının açıldığı DEM’e “Cumhuriyet Halk Partisi ve DEM, Baas rejimlerinin çökmesinden sonra bölgenin seküler iki partisiyiz” diyerek şirinliğe kalkıştı, Şara yönetimini ise ‘cihatçı’ göndermesiyle hedefe koydu.
***
Bakın, tam da PKK/YPG terör örgütüne, kendilerine tanınan 31 Aralık mühleti dolana kadar “Kendinizi tasfiye edin” baskısı yapılırken…
İmralı’nın çağrısına ve Şara yönetimiyle yaptıkları mutabakata uymamaları hâlinde operasyonun geleceği en üst makamlarca söylenirken…
Bu terör örgütünün oradaki varlığının ve asıl amacının katil İsrail’e hizmet olduğu bugün artık bölgedeki Kürtler tarafından da apaçık biçimde görülüyorken…
ABD Başkanı Trump dahi bu coğrafyada akan kanın durması için Türkiye ve yeni Suriye yönetimini destekliyorken…
CHP lideri Özel, DEM’i de tam aksine cesaretlendirmeye çabalarken ne yapmaya çalışıyor olabilir?
***
İşte bu yüzdendir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elinde binlerce soydaşın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalışması, daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurması, bu zihniyetin hâlen devam ettiğinin işaretidir” dedi.
Erdoğan, geçmişte de “CHP Türkiye’nin Baas’ıdır” demişti.
Halk tabanında karşılığı olmadığı hâlde baskıyla, zulümle iktidarını korumaya çalışan Baas Irak’ta bitti, Suriye’de bitti.
Türkiye’de ise CHP -tek parti dönemi hariç- neredeyse iktidar olamadı ama, AK Parti’ye kadar hep muktedirdi… Şimdi bu gücünü de önemli oranda yitirdi.
Son dönemde Alevi ve Kürt kardeşlerimizi de kaybetmenin sancısıyla kıvranan CHP’nin Genel Başkanı, Kürtleri ve Alevileri kışkırtacak cümleler kurmaktan çekinmiyor…
Hem de partisinin tarihinde Kürt ve Alevi günahı kabarık bir dosya oluşturuyorken…
Türklere, Türk birliğine verdikleri zararı görmezden geldikleri gibi, Kürtleri ve Alevileri de ‘sekülerlik’ kılıfı altında aldatmaya devam etmek istedikleri çok açık.
Bu çaresiz çırpınışlar gösteriyor ki, bölgemizdeki son Baas da bitiyor.
