Bu kadar umarsız oyuncularla nereye kadar? | Spor yazarları Fenerbahçe'yi değerlendirdi

Süper Lig'in 9'uncu haftasında Fenerbahçe, evinde Fatih Karagümrük'ü konuk etti. Sarı-lacivertliler karşılaşmadan 2-1 galibiyetle ayrıldı. Spor yazarları, Fenerbahçe-Fatih Karagümrük maçını değerlendirdi.
Fenerbahçe, Süper Lig'in 9'uncu haftasında Fatih Karagümrük ile karşılaştı. Sarı-lacivertliler, Talisca'nın penaltından kaydettiği golle ilk yarıyı 1-0 önde kapatırken; Asensio ikinci yarıda gol perdesini açarak skoru 2-0'a taşıdı. Konuk ekibi umutlandıran gol ise 59'uncu dakikada Serginho'dan geldi. Karşılaşma bu skorla, 2-1 sona erdi.
Spor yazarları, Fenerbahçe-Fatih Karagümrük maçını değerlendirdi.
FENER KÖR TOPAL
Fenerbahçe’nin İsmail-Asensio ve Alvarez’den kurulu orta alanı yorulana kadar akın kesmekte hayli maharetli gözükürken İsmail ile de sanki biz her yere yetişiriz mesajını vermeye çalışıyordu.
Ben bizim Cahit kardeşe bu satırları yazdırırken maçın sonuna giriyorduk. Tabii ki Karagümrük eksik kalışı sebebiyle belki de heyecanı ve hevesi kırılmış bir takımdı. Fenerbahçe ise “Bir tane daha atalım, rahatlayalım” anlayışındaydı. Ama şu var ki, Fenerbahçe bu teknik adamın takım kurma ve oyuncu değişiklikleriyle maçı kazansa da ilerideki günlere bana göre hiç umut taşımıyor. (Kemal Belgin - Türkiye Gazetesi)
"FENERBAHÇE'NİN ZAMANI YOK"
Rakip “garibim” Karagümrük olsa da, kan kusturur adama. Ligin dibine demir atmış, bütçesi bir Jhon Duran etmeyen ama yüreği yeten… Daha da önemlisi senden daha takım… O zaman direklere sarılır, Tarık Çetin’e sığınırsın. Dün Koç Ali’nin “Maççalan” lâkabı taktığı hakem Ali’den medet umarsın. Umarsın da; bu kadar umarsız oyuncularla nereye kadar. İnanıyor musun bu oyunla Stuttgart’ı yenebileceğine, Gaziantep’ten kazanarak dönebileceğine.
Sonrasında da derbi var ha. “Beşiktaş kötü” diyemezsin, zira geçen sene bugünkü hâlinden daha kötü olan Kartal, içerde dışarda didiklemişti seni. Tedesco’nun zamana ihtiyacı var da, Fenerbahçe’nin zamanı yok. Fenerbahçe’nin, sarı lacivertli camiayı bilmeyen oyuncularla, anlamayan hocalarla yürüyecek yolu yoktur. Israr ederseniz, Aziz’e yıldırım olan, Koç’u kurban eden taraftar, sizi de paketleyip yollar. (Mehmet Emin Uluç - Türkiye Gazetesi)
"FENERBAHÇE'Yİ İSMAİL VE TARIK KURTARDI"
Fenerbahçe'deki gidişat hiç iç açıcı değil. Dün geceki maçı izledikten sonra bende şöyle bir kanaat oluştu: Bu takımın ligde hiçbir maçı garanti değil. Tedesco adeta ateşle oynuyor. Kasımpaşa maçından beri yazıyorum. Yüksek kaliteli Asensio fizik olarak tam hazır değil. Talisca ise fizik olarak tam bitik. Bu iki oyuncuyu bir arada oynatmak atletizme dönen günümüz futbolunun en önemli ilkesine ters düşüyor.
Dün geceye bakıyorum. Bir de Talisca santrfor! F.Bahçe, bu modeli Kasımpaşa karşısında da denemiş, galip durumdayken 10 kişilik rakipten gol yiyip berabere kalmıştı. Eğer En-Nesyri'yi oynatmayacaksan işin kolayı var. Kerem'i koyarsın santrfora, Oğuz'u da sol açığa. Bu ikili bu şekilde milli maçlarda birçok defa birlikte süre aldı. Bu riskleri alıyorsun bir de üstüne sol bekte iyi futbolcu ama ciddi maç eksiği olan ve arkadaşlarını tanımayan Levent'i koyuyorsun.
Skriniar cezalı olunca arızalı bir dörtlü defans ortaya çıkıyor. İşte bu şartlarda 2-0'lık skor avantajına rağmen ikinci yarıda az kalsın 2 puan uçuyordu. Bunu kurtaran iki kişi vardı. Biri yorgunluktan canı çıkan İsmail, diğeri de aynı Samsun maçı gibi çok zor bir vuruşu kurtaran kaleci Tarık. (Ömer Üründül - Sabah Gazetesi)
"BÜYÜK TAKIM OLDUKLARINI UNUTMUŞLAR"
Milli Takım arası, Tedesco'ya kadroda onarım için fırsat verdi. Bu kez taşları yerine koydu. Alvarez ve İsmail merkezde, önlerinde Asensio... Temaslı oynadılar, oyuna ve topa hükmettiler, küçük üçgenler ile boş alanlar buldular ve iki gol attılar. Soyunma odasına giden iki takım, dönüşte kimliklerini de değiştirmişlerdi. Karagümrük ısırmaya başladı. Talisca topu önde tutamadı, Kerem ve Nene'nin defansif katkıları sınırlı kaldı. Tutuldu Fenerbahçe oyuncuları. İlk yarıdaki pas köprüsü yerle bir oldu. Rakip kaleye rahat gelmeye, direnç görmeden organizasyonunu yapma fırsatı yakaladı.
Gol de böyle geldi, direkten dönen veya Tarık'ın kurtardığı pozisyonlar da. Santimlerle ofsayta takılan gol de. Takımın bu hali tribünleri de terse döndürdü. Islıklar kendi oyuncuları için çalıyordu. Karagümrük topu ayağına aldığında baskı altına almak için değil. Samsun'da da benzeri olmuştu. Tedesco, "Rakip golü kaçırınca, korktuk – çekildik" dedi. Büyük takım olduklarını unutmuş bir oyuncu grubu. Taraftardan da destek gelmeyince, "vurayım, gitsin" diyenler. Karagümrük ise hiç acele etmeden, sakin ve plana da sadık kalarak yetenekli oyuncularını devreye soktu. Kırmızıya yakın faulde ikinci sarıdan Balkovec'in atılması rahatlattı hepsini. İki fotoğraf kaldı arkada; İsmail Yüksek ve kurtardığı şutla kaleci Tarık. Kazanmak moral getirir, ama doğru rüzgârın Stuttgart maçında esmesi lazım. (Gürcan Bilgiç - Sabah Gazetesi)
"İNŞA VE TEDAVİ SÜRECİ DEVAM EDİYOR"
Başından beri söylüyorum; Kerem'in ilacı Asensio diye... Birbirlerine yakın oynayınca ver kaç yaparak hep tehlikeli oldular. Domenico Tedesco'nun Youssef En- Nesyri'yi kesmesine bayıldım. Fenerbahçe'nin santrforu son 3 maçta 0 şutla oynar mı? Yeni bir şeyler düşünmek, farklı planlar yapmak bir teknik adamda olması gereken meziyet. Tedesco aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemeyerek hem oyunu hem oyuncuları değiştirdi. Unutulmuş Levent Mercan'ın üzerindeki tozu silip sahaya sürdü. Bu da adaletli olduğunun göstergesi...
İkinci yarı Jose Mourinho'dan kalma fiziksel düşüş kendini bir kez daha gösterdi. Bu anlarda lig sonuncusu Karagümrük, Fenerbahçe'ye soğuk terler döktürdü. Domenico Tedesco'nun inşa ve tedavi süreci devam ediyor. Bu dönemi hasarsız atlatıp 6 puanlık farkı korumak gerekiyor. Lakin en önemli konu net bir şekilde Fenerbahçe'nin santrfora ihtiyacı olduğudur. Topu içeri atacak oyuncuyu bulamazsan şampiyonluk yolunda yarışamazsın. (Emre Bol - Fotomaç)
"OMURGA AYAKTA TUTTU"
Samsun'daki kötü futbol ve iki puan kaybının ardından milli arada F.Bahçe gündeminde hoca ve oynayan futbolcular değil, manşetlerde 5 isim vardı… Kadro dışı kalan İrfan Can ve Cenk, seçim bitmiş başkan seçilmiş olmasına rağmen hâlâ seçim atmosferinde gibi davranan Ali Koç, Aziz Yıldırım ve yeni başkan Sadettin Saran...
İki türlü bakabilirsiniz. Bu gündem takımın üstünden yükü de alabilir, aksi bir skorda üzerlerine kâbus gibi de çökebilirdi. Tedesco'nun formsuz En- Nesyri yerine en uçta Talisca'yı koyup onun orta sahaya verdiği yükten kurtulması, Asensio'yu da rakip kaleye yakın oynatması doğru karardı. Olayların ceza almayan adamı Brown'un kulübede başladığını not düşmek lazım. Orta sahayı iki 6 numara ile tutunca F.Bahçe ürettiği ve pozisyon yemediği ilk 45 dakika yaşadı. İki gol, devre arasında 'farka giderler' umudu taşıyordu. 3 gün önce Beşiktaş gibi F.Bahçe de 60'ta fişi çekilmiş gibi durdu. Oyunun momentumu Karagümrük'e geçti. Nefis golle farkı bire indirdiler, bir direkten dönen topları vardı. Bir golleri de ince bir ofsayta takıldı. Yönetimden tam destek alan Tedesco arayışlarını sürdürüyor. Ama bir gerçek var; F.Bahçe'de birçok futbolcu fizik olarak çok geride. Neredeyse tribün desteği ile ayakta duranlar var. Kerem'in verimli olabilmesi için sevdiği iç kulvara kaçtığında çizgiden bindirecek beke ihtiyaç var. Levent bunu yapmaktan uzak ama savunmada iyi mücadele eden isimdi. İsmail bir kez daha F.Bahçe'nin omurgasını ayakta özellikle son çeyrekte tutan isimdi. Bu oyunun Stuttgart ve G.Antep deplasmanına yetmeyeceğini söylemek çok zor değil. (Bülent Timurlenk - Sabah Gazetesi)