Vefatının üzerinden 70 yıl geçen Nene Hatun'u torunu anlattı: Ankara'ya götürmek istediler, dedem bırakmadı

Kaynak: İhlas Haber Ajansı, Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Yaşam Haberleri  / İhlas Haber Ajansı, Anadolu Ajansı

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda (93 Harbi) tarihe kahraman olarak geçen Nene Hatun’un vefatının 70 yıl geçti. 9 yaşına kadar Nene Hatun'la birlikte yaşayan Güner Yamanlı o günleri hayırla yad ederek anlatıyor. Bölgedeki yetkililer Nene Hatun'u vefat yıl dönümünde hatırlarken Yamanlı'yı ziyaret ederek duasını alıyor.

Nene Hatun vefatının 70. yıl dönümünde unutulmadı. Erzurum’un Çeperli köyünde dünyaya gelen Nene Hatun, yalnızca savaşta değil, hayatının her döneminde insanî yönüyle de hafızalarda iz bıraktı.

Erzurum'da yaşayan Nene Hatun’un torunu Güner Yamanlı'yı Aile ve Sosyal Hizmetler Erzurum İl Müdürü Hasan Aykut ziyaret etti.

Yamanlı "Böylesine özel bir günde hatırlanmak ve değerli bir ziyaretle onurlandırılmak bizler için çok anlamlı. Nene Hatun sadece bizim ailemizin değil, tüm milletimizin ortak gururudur. Onun cesaretini, fedakârlığını, vatan sevgisini bugün hâlâ anmak ve anlatmak çok kıymetli. Bu vesileyle başta Sayın Müdürümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi.


Vefatının üzerinden 70 yıl geçen Nene Hatun'u anlatan torunu: Ankara'ya götürmek istediler, dedem bırakmadı - 1. Resim

NENE HATUN KİMDİR?

Tarihte "93 Harbi" diye adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda genç yaşta bebeğini beşikte bırakıp cepheye gitmesiyle adını tarih sayfalarına yazdıran Erzurumlu Nene Hatun, vefatının 70. yılında saygı ve minnetle anılıyor.

Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Çeperli köyünde dünyaya gelen Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek merkezdeki Taşmescit Mahallesi'ne gelin gitti.

"93 Harbi" diye adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda, 22 yaşında bir anne olmasına rağmen bebeğini beşikte bırakıp yöre halkıyla cepheye koşan Nene Hatun, gösterdiği bu kahramanlık örneğiyle gönüllerde taht kurdu.


Vefatının üzerinden 70 yıl geçen Nene Hatun'u anlatan torunu: Ankara'ya götürmek istediler, dedem bırakmadı - 2. Resim

Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan ve 4'ü erkek, 2'si kız 6 çocuk dünyaya getiren Nene Hatun, hayatı boyunca Türk dünyasının zorlu 5 savaşına da şahitlik etti.

Nene Hatun, soğuk algınlığı ve zatürre sebebiyle kaldırıldığı Erzurum Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955'te vefat etti.

"9 YAŞINA KADAR NENE HATUN İLE YAŞADIM"

Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından kentteki Aziziye Tabyaları'nda bulunan kabri ve heykeli ziyaret edilen Nene Hatun'a, yaşadığı dönemde "Ordu Ninesi" ve "Yılın Annesi" ünvanları verildi.

Hakkında filmler çekilip türkü, şarkı bestelenen Nene Hatun'un adı, caddelerde, okullarda ve mahallelerde yaşatılıyor.

Nene Hatun'un torunu Durak Kırkgöz'ün 80 yaşındaki kızı Güner Yamanlı, babasının babaannesi olan Nene Hatun'la 9 yaşına kadar birlikte yaşadığı anları paylaştı.

Nene Hatun'u gören kız kardeşinin vefat ettiğini, erkek kardeşinin de Nene Hatun'u görmediğini anlatan Yamanlı, "Nene Hatun çocukları çok severdi. 9 yaşına kadar Nene Hatun ile yaşadım. Bizim tek babaannemizdi, o gözle bakardık. Ona karşı sevgimiz, saygımız sonsuzdu, onun da bize öyleydi. Sürekli yanında bulunarak gelenleri ağırlıyorduk, fotoğraf çekiliyorduk. Bizsiz fotoğrafa girmezdi, bizi çok severdi." dedi.

Yamanlı, Nene Hatun'un çok cömert ve yardımsever olduğunu ifade etti.


Vefatının üzerinden 70 yıl geçen Nene Hatun'u anlatan torunu: Ankara'ya götürmek istediler, dedem bırakmadı - 3. Resim

"CENAZESİNİ ANKARA'YA GÖTÜRMEK İSTEDİLER, DEDEM BIRAKMADI"

Nene Hatun'un herkesin gönlünde taht kurduğunu dile getiren Yamanlı, şöyle konuştu:

"Nene Hatun çok merhametliydi, abdestsiz ayağını yere basmazdı. Üstündeki hırkasını çıkarır, başkasına giydirirdi, o kadar merhametliydi. Cesareti kadar, merhameti de çoktu. Zaten o savaşı duyunca hemen çocuğu beşikte bırakmış, ağzına da emzik olarak dut çiğnemiş koymuş ve satırı kapmış tabyalara koşmuş. Tabyalara girince zaten orada fotoğrafını çekmişler."

Nene Hatun'un torunu olmaktan onur ve büyük gurur duyduğunu belirten Yamanlı, "Ölümüne çok üzüldük, annemiz kadar üzüldük. Evde hastalandığında babam hemen orduya haber verdi. Numune Hastanesine götürdüler. Orada vefat etti. Cenazesini Ankara'ya götürmek istediler, dedem bırakmadı, 'annem nerede savaş verdiyse orada defnedilecek' dedi. Hastanede yıkandı, Lalapaşa Camisi'nde namazı kılındı. Sonra top arabasına konularak defin için tabyalara çıkarıldı." diye konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı, Anadolu Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...