Rosa Burc’un New York Times’taki yazısı

A -
A +
Hemen her gün yabancı medyada Türkiye aleyhine haberler çıkıyor. Yayınlanan makalelerin haddi hesabı yok. İngiliz, Amerikalı, Fransız vb. bunlara alıştık da bir de Orta Doğu’dan yazarlar, akademisyenler topa girmeye başladı.  New York Times’ta, Washington Post’ta, Wall Street Journal’da Avrupa’da yaşayan PKK sempatizanı bazı akademisyen ve doktora öğrencilerinin makaleleri yayınlanıyor. Bunlardan biri 22 Ekim’de New York Times’ta yayınladı. Rosa Burc isimli bir akademisyen adayı “Kürtlerin Uzun Mücadelesi (The Long Kurdish Struggle)" başlıklı  makalesinde Türkiye’ye demediğini bırakmamış.  Önce Rosa Burc kim ona bakalım. Floransa’da Scuola Normale Superiore’da Sosyal Araştırmalar Çalışmaları’nda doktora öğrencisi. Aynı zamanda Orta Doğu’daki Kürt hareketleri üzerine çalışıyor. Şu sıralar Batı medyası hazine keşfetmiş gibi ondan faydalanmaya çalışıyor.  Kendisi de Kürt olan Rosa Burc New York Times’daki makalesinde Türkiye sanki Kürtleri hedef almış gibi yazmış: “Erdoğan’ın savaşı, hem Kürt halkına ve Kürtlerin demokratik özlemlerine etno-milliyetçi bir saldırı, hem de Türk ordusunu kullanarak birden fazla halka ait olan topraklarda demografik değişiklikleri yapma girişimi.” Başkan Erdoğan neredeyse 5 yıldır Suriye’nin Kuzeyi’nde bir devlet kurdurmayacağız diyor. FETÖ’yle mücadelenin en başında bile Erdoğan bir PKK devleti bu bölgede olmayacak diyordu. Ama Rosa Burc, Batı’nın hoşuna gider tarzda Türkler Kürtleri kesiyor demeye getirmiş!..  Makalesinin devamında Türkiye içerisinde başvurulan bir söylemi kullanmış ve şöyle yazmış: “Erdoğan’ın savaşı, Türkiye’de milliyetçi bir dalgalanma meydana getirip ve kullanarak gücünü pekiştirme girişimi olarak görünüyor. Kuzey Suriye’deki işgalini, oraya ‘yeniden yerleştireceği’ Suriyeli mültecilerden bahsederek haklı kılarak, mart ayındaki İstanbul ve Ankara seçimlerinin kaybedilmesine katkıda bulunan Türkiye’deki mülteci karşıtı duyarlılığa da cevap verdi.” Belediye seçimlerinde AK Parti Büyükşehirleri kaybetti. Doğru ama Türkiye genelini kazandı. Ne yani AK Parti büyükşehirleri kazanmasa bu harekâtı yapmayacak mıydı? Elbette yapacaktı. Ama Erdoğan’ı kötülemek için böyle söylemek daha etkili oluyor demek ki. Aslında Rosa Burc’un yaptığı, klasik Türkiye aleyhine söylemi kullanmak.  Rosa Hanım hızını alamamış, işi inkâr noktasına kadar götürmüş: “Türk devletinin gözünde Kürtler yoktu. İsimlerimiz Türkçe isimlerle değiştirildi, dilimiz yasaklandı, müziğimiz kriminalize edildi ve varlığımız reddedildi. Kürtler zorla Türkleştirildi. Türkiye’de yaşayan Kürtlerin büyük bir kısmı, 20. yüzyılın ilk yarısında şiddetli Türkleştirme kampanyaları sırasında komşu Suriye’ye kaçtı.” Eline diline dursun! Kürt vatandaşlar herhâlde en çok AK Parti zamanında rahat etmiş ve bazı haklarını elde etmişlerdir. Bu haklar lütuf değildi elbet. Ancak Rosa Burc’un bu sözleri belki Batı’yı inandırır ama Kürtleri asla.  Neticede yalanlarla dolu bu makale New York Times’da yayınlandı ve çok okundu. Türkiye’nin olumsuz algısına hizmet etti. Rosa Burc ve onun gibilerin yabancı medyada çıkan makalelerine dikkat etmek lazım. Türkiye üzerine oynanan oyunların en büyük piyonları onlar.      
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.