Ya o bir Türk general olsaydı?

Coğrafyamızda hangi taşı kaldırsan altından mutlaka İran parmağı çıkar.

Persler 'Şii Hilali'ni kurmak için olmadık entrikayı, dalavereyi, desiseyi kendine hak görüyor.

Mesela yıllarca Irak ile savaştılar. Ama ne oldu? ABD geldi, Irak'a çöreklendi.

İran da fırsattan istifade Irak'ı kendi uydusu yaptı. Bugün Saddam'ın ülkesini parmağında oynatıyorlar.

Esad üzerinde de ciddi tesirleri var. Suriye meselesi çözülmüyorsa en büyük sebeplerden biri İran!

Üstelik sadece bu iki ülkede değil...

Batı Afrika'dan Nil Havzasına, Moritanya'dan Tanzanya'ya, Yemen'den Lübnan'a, Azerbaycan'dan Filistin'e, Pakistan'dan Afganistan'a, Libya'dan S. Arabistan'a, Bahreyn'den Umman'a, Mısır'dan Ermenistan'a ve hatta Türkiye'den Türk Cumhuriyetlerine kadar geniş bir coğrafyada Şiilik maskesiyle yayılmacı politikalar yürütüyor İran.

Bölgeyi dizayn ettiği en etkili adamlarından General Kasım Süleymani, ABD tarafından geçen gün ortadan kaldırıldı.

- Suikast nerede gerçekleşti?

- Irak'ta.

- Pekiyi adamın bu ülkede ne işi vardı?

Kimse bu sorunun üstünde durmadı.

Çünkü İran’ın yayılmacılığına kimse itiraz etmiyor.

             ***

Düşünün -Allah korusun- bizim bir generalimizin Irak'ta, Suriye'de ya da Libya'da öldürüldüğünü?

Ne derler adama?

Bırakın dışarıyı en büyük tepki içeriden gelmez mi?

- Ne işimiz var Irak'ta, Suriye'de, Libya'da diye itiraz etmezler mi?

- 'Yurtta sulh cihanda sulh' bahanesine sarılmazlar mı?

- İslamcı politikaların sonucu bu, demezler mi?

- Derhal Türkiye'yi söz konusu ülkeden terke davet etmezler mi?

Hepsini de yaparlar...

Ama İran'a ses çıkarıyorlar mı?

Bırakın ses çıkarmayı, oluk oluk kan akıtan adamları kalkıp 'şehit' ilan ediyorlar.

Pes doğrusu, pes!

 

 

 

Kendilerine Kemalist diyorlar, ulusalcı olduklarını söylüyor.

Uygurların Çin zulmü altında inlemesini 'özgürleşme' olarak görüyor, Çin için propaganda dergileri çıkarıyorlar.

Rusya’ya yanaşıyor, kendilerince Esad ile barış masasına oturuyorlar.

Önceki gün de İran'ın 'Suriye Kasabı' Kasım Süleymani'yi şehit ilan ettiler. "Hepimizin şehidi hepimizin güvenliği" diye manşet attılar.

Bu ülkede her şeyi anlarsın ama Doğu Perinçek ve Aydınlık gazetesinin ne yapmaya çalıştığını bir türlü çözemezsin!..

 

 

 

Rusya'nın büyük hayali sıcak denizlere inmek... Suriye üzerinden Akdeniz hülyasını nispeten gerçekleştirdi.

İran, Şii Hilali uğruna İslam coğrafyasını karıştırıyor.

ABD, Orta Doğu'yu İsrail için 'mayınsız bölge' yapmaya çalışıyor.

İsrail, arz-ı mevud için Filistin'i yutuyor, Suriye'nin topraklarına göz dikiyor.

Yunanistan'ın malum 'Megali İdea'sı var.

Pekiyi Türkiye?

Daha yeni yeni gözünü açıyor...

ABD, Rusya, İran...

Hepsi de kendi topraklarının dışında çatır çatır operasyon yapıyor.

Ama biz yapmaya kalksak "Orada ne işimiz var?" oluyor.

Vizyon bu kadar işte!

 

 

 

Habertürk ve Vatan'dan sonra Star ve Güneş gazeteleri de kâğıt devrini bitirdi.

Refiklerimiz bundan sonra yollarına dijital mecra ile devam edecekler.

Herkes bu kapanmaları dijitalleşmenin sonu olarak değerlendiriyor. Doğrudur. Fakat dijitalleşme tek sebep değil.

İnsanoğlunun kâğıtla rabıtası henüz kesilmedi.

Bugün 90 bin satan edebiyat dergileri var. Kitap satışları her geçen yıl artıyor.

Demek ki suç kâğıtta değil, kâğıda ne yazdığında...

Bu kural herkes için geçerli...