Bir avuç insanın onur mücadelesi
10 Mayıs 2021 02:00
Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki Mescid-i Nebevi, Kudüs'teki Mescid-i Aksa ve El-Halil'deki Harem-i İbrahim Camii, Müslümanların en mukaddes dört mescidi.
Ne var ki ikisi Suudların işgali, ikisi siyonistlerin zulmü altında.
Hele Filistin'de yaşananlar tam içler acısı..
Önceki yıl bir grup meslektaşımla birlikte ramazan ayında Kudüs'e gitmiş, zulmü yerinde görmüştük.
Kapıları tutan silahlı siyonist askerlerinin, dilediğini göz bebeğimiz Mescid-i Aksa'ya sokmadığına şahit olmuştuk. İçimiz kanamış, yüreğimiz parçalanmıştı.
O askerlerin normalde bahçeye adım atması yasak.
Fakat önceki gün çizmeyi aştılar.
Ramazan dinlemeden, mukaddesat tanımadan gaz bombalarıyla ve plastik mermilerle Mescid-i Aksa'da teravih kılanlara saldırdılar. Kanlı çizmeleriyle mescitlerimize girdiler.
Peki ne için?
Anlatayım.
...
Kadim Kudüs şehrinin kalbi olan Mescid-i Aksa, 144 dönümlük bir arazi üzerine kurulu bulunuyor. Bu arazide 7 ayrı mescid yer alıyor. Kıble Mescidi ve Kubbet'üs Sahra en bilinenleri.
...
İsrail, Hazreti İbrahim, Hazreti İshak, Hazreti Yakup ve Hazreti Yusuf aleyhisselamın medfun bulunduğu El Halil'deki Harem-i İbrahim Camii'ni dünyanın gözünün önünde işgal etti. Caminin yarısından fazlası 1994’te sinagoga dönüştürüldü. Bu mukaddes mekânın çevresindeki Filistinliler, bugün yaşamakla yaşamamak arasında sıkışmış durumda. El-Halil'de her sokak başı İsrail askerleriyle dolu. Camiye girmek için başlarını siyonistlerin tuttuğu mazgallı çelik kapılardan geçmeniz gerekiyor. Tam bir cezaevi hâli...
...
Zalimlerin hedefi, El-Halil'de çeyrek yüzyıl önce uygulamaya koydukları kapkaçı Mescid-i Aksa'da hayata geçirmek. Tacizlerin, işgal girişimlerinin, baskıların, zulmün altında ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı Süleyman Mabedine dönüştürme maksadı yatıyor. Nitekim Mescid-i Aksa'nın altını tünellerle köstebek yuvasına çevirdiler. Çökertmek için her yolu deniyorlar. Önceki yıl tünellerden birini ABD Büyükelçisinin de katıldığı törenle açtılar. Bir de küstahça "Bu tünel Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesine karşı çıkanlara en güzel cevaptır" diye açıklama yaptılar.
Bir avuç Filistinli, kahramanca mücadele vererek İslam dünyasının onurunu muhafaza etmeye çalışıyor. Akın akın, fevc fevc, damar damar Mescid-i Aksa'ya akarak kendilerini hür hissettikleri son toprağa sıkı sıkıya sarılıyorlar. Bu uğurda zaman zaman köşe kapmaca yaşanıyor. İki sene evvel İsrail askerleri kendilerinin Golden Gate dedikleri Babü'r Rahme kapısını zincirlerle kapattı. Marjinaller gelip güya ibadet yapmaya başladı. Filistinliler zincirleri kırdı ve kapıyı seccadelerle donatıp mescide dönüştürdü.
Maalesef bu taciz ve tecavüzlere İslam dünyasından çıt çıkmıyor. Ne varsa Türkiye'de var. Ankara'da, İstanbul'da gösterilen her reaksiyon Kudüs'te karşılık buluyor. Filistinliler bizden kuvvet alıyor. Bu mücadelede onları yalnız bırakmamak gerekiyor. Taa ki Kudüs özgürleşene, Mescid-i Aksa'nın üzerindeki prangalar kırılana kadar...
Parti içi soygun
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun on yıllık avukatı Mustafa Kemal Çiçek partisinden istifa ederken acayip bombalar patlattı.
Dün de Sabah'a parti içindeki para oyunlarını anlattı:
CHP'li yönetimin 650 milyon liralık Hazine yardımını parsa parsa peşkeş çektiğini söyledi.
Yerel seçimlerde Tuncay Özkan'ın kontrolünde Halk TV, KRT, ANKA gibi kuruluşlara 100 milyon lira verildiğini belirtti.
Bazı anketçilere 10 milyon liraya yaptırılan anketin partiye 20 milyon lira fatura edildiğini kaydetti. Yani partiyi adamlarının soyduğunu ifade etti.
Genel Merkezin İstanbul seçimlerine 100 milyon lira gönderdiğini, bu paraların büyük bir kısmına İmamoğlu'nun iletişim danışmanı Necati Özkan'ın konduğunu açık etti. Kadroları dağıtan Özkan'a kimsenin dokunmadığını itiraf etti.
İmamoğlu'nun, parti yönetiminin tamamını ve vekilleri lüks otellerde aileleriyle birlikte krallar gibi yaşattığını söyledi.
Ne var ki ikisi Suudların işgali, ikisi siyonistlerin zulmü altında.
Hele Filistin'de yaşananlar tam içler acısı..
Önceki yıl bir grup meslektaşımla birlikte ramazan ayında Kudüs'e gitmiş, zulmü yerinde görmüştük.
Kapıları tutan silahlı siyonist askerlerinin, dilediğini göz bebeğimiz Mescid-i Aksa'ya sokmadığına şahit olmuştuk. İçimiz kanamış, yüreğimiz parçalanmıştı.
O askerlerin normalde bahçeye adım atması yasak.
Fakat önceki gün çizmeyi aştılar.
Ramazan dinlemeden, mukaddesat tanımadan gaz bombalarıyla ve plastik mermilerle Mescid-i Aksa'da teravih kılanlara saldırdılar. Kanlı çizmeleriyle mescitlerimize girdiler.
Peki ne için?
Anlatayım.
...
Kadim Kudüs şehrinin kalbi olan Mescid-i Aksa, 144 dönümlük bir arazi üzerine kurulu bulunuyor. Bu arazide 7 ayrı mescid yer alıyor. Kıble Mescidi ve Kubbet'üs Sahra en bilinenleri.
...
İsrail, Hazreti İbrahim, Hazreti İshak, Hazreti Yakup ve Hazreti Yusuf aleyhisselamın medfun bulunduğu El Halil'deki Harem-i İbrahim Camii'ni dünyanın gözünün önünde işgal etti. Caminin yarısından fazlası 1994’te sinagoga dönüştürüldü. Bu mukaddes mekânın çevresindeki Filistinliler, bugün yaşamakla yaşamamak arasında sıkışmış durumda. El-Halil'de her sokak başı İsrail askerleriyle dolu. Camiye girmek için başlarını siyonistlerin tuttuğu mazgallı çelik kapılardan geçmeniz gerekiyor. Tam bir cezaevi hâli...
...
Zalimlerin hedefi, El-Halil'de çeyrek yüzyıl önce uygulamaya koydukları kapkaçı Mescid-i Aksa'da hayata geçirmek. Tacizlerin, işgal girişimlerinin, baskıların, zulmün altında ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı Süleyman Mabedine dönüştürme maksadı yatıyor. Nitekim Mescid-i Aksa'nın altını tünellerle köstebek yuvasına çevirdiler. Çökertmek için her yolu deniyorlar. Önceki yıl tünellerden birini ABD Büyükelçisinin de katıldığı törenle açtılar. Bir de küstahça "Bu tünel Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesine karşı çıkanlara en güzel cevaptır" diye açıklama yaptılar.
Bir avuç Filistinli, kahramanca mücadele vererek İslam dünyasının onurunu muhafaza etmeye çalışıyor. Akın akın, fevc fevc, damar damar Mescid-i Aksa'ya akarak kendilerini hür hissettikleri son toprağa sıkı sıkıya sarılıyorlar. Bu uğurda zaman zaman köşe kapmaca yaşanıyor. İki sene evvel İsrail askerleri kendilerinin Golden Gate dedikleri Babü'r Rahme kapısını zincirlerle kapattı. Marjinaller gelip güya ibadet yapmaya başladı. Filistinliler zincirleri kırdı ve kapıyı seccadelerle donatıp mescide dönüştürdü.
Maalesef bu taciz ve tecavüzlere İslam dünyasından çıt çıkmıyor. Ne varsa Türkiye'de var. Ankara'da, İstanbul'da gösterilen her reaksiyon Kudüs'te karşılık buluyor. Filistinliler bizden kuvvet alıyor. Bu mücadelede onları yalnız bırakmamak gerekiyor. Taa ki Kudüs özgürleşene, Mescid-i Aksa'nın üzerindeki prangalar kırılana kadar...
Parti içi soygun
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun on yıllık avukatı Mustafa Kemal Çiçek partisinden istifa ederken acayip bombalar patlattı.
Dün de Sabah'a parti içindeki para oyunlarını anlattı:
CHP'li yönetimin 650 milyon liralık Hazine yardımını parsa parsa peşkeş çektiğini söyledi.
Yerel seçimlerde Tuncay Özkan'ın kontrolünde Halk TV, KRT, ANKA gibi kuruluşlara 100 milyon lira verildiğini belirtti.
Bazı anketçilere 10 milyon liraya yaptırılan anketin partiye 20 milyon lira fatura edildiğini kaydetti. Yani partiyi adamlarının soyduğunu ifade etti.
Genel Merkezin İstanbul seçimlerine 100 milyon lira gönderdiğini, bu paraların büyük bir kısmına İmamoğlu'nun iletişim danışmanı Necati Özkan'ın konduğunu açık etti. Kadroları dağıtan Özkan'a kimsenin dokunmadığını itiraf etti.
İmamoğlu'nun, parti yönetiminin tamamını ve vekilleri lüks otellerde aileleriyle birlikte krallar gibi yaşattığını söyledi.
Malzeme bol ama...
Mustafa Kemal Çiçek'in ifşaatları tek değil.
CHP'de 'malzeme' öyle bol ki...
Taciz ve tecavüzleri söylemiyorum.
Parti yöneticisinin 16 yaşındaki çocuğu suistimal etmesini yazmaktan hicap duyuyorum.
Menemen'deki, Yalova'daki, Ceyhan'daki soygunu hatırlatmıyorum.
Aykut Erdoğdu'nun PKK destekçilerini nasıl elden beklediklerini itiraf etmesini bildiğinizi umuyorum.
224 atın kaybolmasına zaten diyecek söz bulamıyorum.
Hangisinden tutarsanız tutun Hollywood yapımlarına taş çıkartacak bir film çıkar.
Ama konuşulan bunlar değil, AK Parti'nin kalesine gol attığı animasyonu.
İktidar partisi birkaç yıldır enerjisini muhalefetin iddialarına cevap vermeye harcıyor.
CHP de bu gürültüde ayıplarını unutturuyor. Valla büyük başarı!
Dertliyiz dertliMustafa Kemal Çiçek'in ifşaatları tek değil.
CHP'de 'malzeme' öyle bol ki...
Taciz ve tecavüzleri söylemiyorum.
Parti yöneticisinin 16 yaşındaki çocuğu suistimal etmesini yazmaktan hicap duyuyorum.
Menemen'deki, Yalova'daki, Ceyhan'daki soygunu hatırlatmıyorum.
Aykut Erdoğdu'nun PKK destekçilerini nasıl elden beklediklerini itiraf etmesini bildiğinizi umuyorum.
224 atın kaybolmasına zaten diyecek söz bulamıyorum.
Hangisinden tutarsanız tutun Hollywood yapımlarına taş çıkartacak bir film çıkar.
Ama konuşulan bunlar değil, AK Parti'nin kalesine gol attığı animasyonu.
İktidar partisi birkaç yıldır enerjisini muhalefetin iddialarına cevap vermeye harcıyor.
CHP de bu gürültüde ayıplarını unutturuyor. Valla büyük başarı!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne gelen şikâyet sayısı pandemi ile birlikte yüzde 200 artmış.
Günlük ortalama 18 bin başvuru 45 bine ulaşmış. Neredeyse Anadolu'da orta hâlli bir ilçe nüfusu kadar insan dert aramak için CİMER'e yazıyor.
Rakamlar, pandemik problemin ciddiyetini ortaya koyuyor.