Gelecek bizim

A -
A +

Türkiye ve Azerbaycan Er Meydanı’ndaki iki yiğit gibi sınadılar birbirini. Kazanan mı, ikisi de

Tek millet, iki devletiz, bunda şüphe yok! Ama söz konusu futbol olunca sahada kardeş kardeşi tanımaz. Oyunun özü de bu.
* * *
Azerbaycan’ın başında İtalyanın olması bu mücadeleye ayrı bir mana kattı. Malum EURO 2020’de gruptaki ilk rakibimiz İtalya. Gerçi Azeri kardeşler, İtalya kadar güçlü olmasa da iyi mücadele eden bir takım. Nitekim Emin Makhmudov ile erken gol de buldu. Hem de jeneriklik. Eğer o gole Halil Dervişoğlu ile cevap veremesek, dirençli Azerbaycan’a karşı geri dönüşü zor başarabilirdik.
Bu manada eksiklerimizi görme adına iyi bir test oldu, bu maç.
“Test” diyorum çünkü Şenol Hoca,  son Letonya maçına göre millî takımda dün oyuncu ve oyun formatı anlamında çok değişikliğe gitti. Başlangıçta üçlü, gole kadar 5’li savunma düzeni ve golden sonra 4-2-3-1’e dönüş ile oyun geçişlerinin artı ve eksileri net görüldü. İyi de oldu. Kolay değil; Şenol Hoca iyilerle dolu oyuncu havuzundan en iyileri seçmeye çalışıyor. Şans verecek ki görsün.
İlkler adına Halil Akbunar, Rıdvan ve Kerem önemliydi. Özellikle Orkun ve Melih’in şut denemeleri cesurcaydı ama bu daha çok olmalıydı. Kaan ve Taylan görünmez kahraman. Hamle adına Efecan, Enes çok iyi isimler.
* * *
Eksiğimiz mi; hücuma çıkışlarda yeterince çabuk değiliz. Savunmada az adamla yakalanıyor, pozisyon veriyoruz. Diyeceksiniz ki; İtalya karşısında bu on bir olmayacak ki. Doğru.... İçeriden güzel haberler alıyorum. Tıpkı 2002 Dünya Kupası öncesindeki o muazzam kamp ortamına benzer; samimi, coşkulu ve iddialı bir A Millî Takımımız var, bu sahaya tam olarak yansımasa da böyle.
Güzel olan şu ki; ay yıldız aşkı; 30 kişilik ekibi tek yürek yapmış. Bence en büyük kazanım bu. Gelecek bizim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.