Trabzonspor'a yakışan ne?

Lig bitmiş, 38 yıllık hasret dinmiş, şampiyon belli; Trabzonspor-Altay maçını yorumlasan ne olur, yorumlamasan ne olur. O yüzden maç yorumuna girmeyeceğim!..
Trabzonspor taraftarı dün Olimpiyat Stadı’nı da tıka basa doldurdu. Ülkenin dört bir yanında olduğu gibi İstanbul bordo mavi renklere büründü.
Küme düşen Altay da, centilmenlik örneği sergileyerek şampiyonu ayakta alkışladı.

Coşkulu, arzulu ve heyecan yüklü insanlarıyla Trabzon kabul etmek gerekir ki; dinamik ve iddialı bir futbol şehri, bu asla tartışılmaz.
Öyle ki; 7'den 70'e şehirdeki hatta şehir dışındaki herkes tutkulu, bordo mavi renklere aşık ve 38 yıllık hasrete son veren kadroyla gurur duymakta.

Muhteşem tablo

Allah'ım! Bu ne muhteşem tablo. Bu ne muazzam hadise. Sonuçta efsane geri döndü. Bayraklar, flamalar sandıklardan çıktı, sokaklar dövizlerle süslendi. Her yer ışıl ışıl; yer bordo, gök mavi. Davullar zurnalar çalmasın, kemençeler eşliğinde Karadeniz insanı horon oynamasın da ne yapsın? Bütün şehir hatta Karadeniz insanı; Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un da ifade ettiği gibi gururlanmayı, güzellikleri yaşamayı fazlasıyla hak ettiler.
Helal olsun, size!
Ancak; elde edilen şampiyonluk ne kadar değerli olursa olsun bu Karadeniz insanını kesmez! Daha iyileri başarılmalı, çıtayı yükseltmek gerek!

Asıl yarış şimdi

Zira beklentiler çok yüksek ve sorumluluklar da o ölçüde arttı.
Transferde seçici tutum devam etmeli.
Ayrıca saha performansı kadar Fair Play de önemli. Karadeniz insanı; iyiyi, güzeli, dürüst oyunun daima yanında ve buna örnek olmalı.
Hırçın dalgalar gibi sert ve amansız olmamalı; daima sporun ruhuna uygun hareket etmeli.
Ufukta Devler Ligi var. Eminim ki Başkan Ahmet Ağaoğlu da teknik direktör Abdullah Avcı da bunun farkındalar ve öyle olmalılar. Zira şampiyonluğu asıl taçlandıracak şey Şampiyonlar Ligi'ndeki başarılı temsil.

MAÇIN ADAMI: Edin Visca