Ukrayna uçağını kim düşürdü?..

A -
A +
İran, Kasım Süleymani krizini, ABD askerlerine zarar vermeyecek şekilde, önceden haber vererek, yaptığı “nazik” misilleme ile atlattı sayılabilir. Ama esas kriz galiba geriden geliyor! Durum karışık…
 
 
Cenazesi günlerce dolaştırılan, İran’ın iki numaralı mühim adamı Kasım Süleymani’nin intikamını almak üzere; Irak topraklarındaki iki Amerikan üssüne yapılan füze saldırısından yalnızca beş saat sonra, Tahran semalarında Ukrayna Havayollarına ait yolcu uçağı düştü veyahut düşürüldü. Düşürüldü diyoruz, zira şu ana kadarki bazı resmî beyanlar, medyada yer alan görüntüler, iddialar ve İran cenahından gelen acemi savunmalar, bu meselenin çok şeye gebe olduğunu gösteriyor… Boeing 737 tipi uçağın, düşüş haberinin duyulmasından hemen sonra, İran’ın karakutuyu dışarıya vermeyeceğini açıklaması, ister istemez soru işaretlerini beraberinde getirdi. İran neden böyle panikledi? Açığa çıkmasından korktuğu bir şey mi var? Ölen 176 kişiden 80’i İran vatandaşı, 63 Kanada vatandaşının da yine çifte vatandaşlık sahibi İran kökenli kişiler olduğu söyleniyor. Ayrıca bu yolcuların büyük bir kısmı öğrenci ve akademisyen. Yani İran için özel önemi olan kişiler… Gelgelelim, uçağın düşüşüyle ilgili kafa karışıklığı ciddi. Tam da, ABD ile krizin zirve yaptığı bir sırada, vukua gelmesi olayı fazlasıyla girift hâle getiriyor. Bakalım İran bu krizi de aşabilecek mi? Çünkü bu kriz öyle anlaşılıyor ki, Kasım Süleymani olayından daha karmaşık ve İran’ı tam köşeye sıkıştıracak bir meseleye dönüşmeye aday. Nasıl yani, dediğinizi duyar gibiyim.
Şöyle… Donald Trump, İran’ın füze saldırısından sonra yaptığı açıklamada, buna fiilî bir karşılık verilmeyeceğini ihsas etti. Lakin hemen akabinde, İran’a daha ağır yaptırımlar için çalışacağını ifade etti. Bu arada İran’ın nükleer programını akamete uğratmak için, 2015 yılında imza atan ABD dışındaki P5+1 ülkelerine çağrıda bulundu… ABD’nin anlaşmadan çekilmesinden sonra, İngiltere, Fransa ve Almanya ABD’ye niçin çekiliyorsun diye soramadığı için, İran ile bir şekilde işi sürdürmeye çalışmıştı. İran da, AB ülkelerinden kendi ticaretini devam ettirecek bir çeşit mekanizma oluşturmasını beklemişti. Ancak bu beklenti karşılanamadı. Kasım Süleymani suikastından sonra, İran artık nükleer program anlaşmasına uymayacağını ilan etti ve çarşı iyice karıştı… Dün AB Dışişleri Bakanları, İran gündemli olarak acilen toplandı. Toplantının maksadı, İran’ı tekrar anlaşma hükümleri çerçevesi içinde tutmak. Tabii İran’ı zorlamak lazım!.. Bunun için Tahran’da düşen/düşürülen uçağı bahane ederek, İran’a hava ambargosu uygulama kararı gelebilir… Geçmişte bu şekilde Libya’ya BM yaptırımları uygulanmış ve sonuçta Kaddafi, baskılara dayanamayıp talepleri kabul etmişti. Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır. 21 Aralık 1988’de, Londra-New York seferini yapan Pan-Am Havayollarına ait Boeing 747 tipi yolcu uçağı İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde düşmüştü…
Patlayıcı bir düzeneğin infilak etmesi sonucu düşen uçakta, 243 yolcu ve 16 mürettebat hayatını kaybetmişti. 11 kişi de, uçağın düştüğü kasabada ölmüştü. İskoç Polisi ve FBI’ın üç yıllık ortak soruşturması sonucunda, Libya vatandaşı iki kişi suçlandı. Ancak Kaddafi bunların yargılanmaları için teslime yanaşmadı. Bunun üzerine BM kararı ile Libya’ya yaptırımlar uygulanmaya başladı. Nihayet 1999 yılında, Kaddafi bu kişilerin Hollanda’da yargılanması için şartları kabul etti. 2011 yılında Libya istihbarat subayı Abdelbasıt el-Megrahi hapse mahkûm edildi. Libya, ölen yolcuların ailelerine iki milyar dolardan fazla tazminat ödedi. El-Megrahi, 2009 yılında kansere yakalandığı için tahliye edildi ve 2012 de öldü… Aynı sene, bir uçak daha düşmüştü. 3 Temmuz 1988 günü, Fars Körfezi üzerinde bir İran uçağı, ABD Deniz Filosundan atılan iki füze ile düşürüldü… Mürettebatla birlikte 290 kişi hayatını kaybetti. İddiaya göre, ABD askerleri bunu sivil uçak değil de, İran’a ait F-14 askerî uçağı zannetmişti!.. 
Olayın bundan sonrasına dikkat!.. Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı, güya bu meseleyi soruşturmak üzere toplandı. İki günlük toplantının sonunda, ABD’nin adının dahi geçmediği altı satırlık bir açıklama yaptı ve konuyu kapattı. İran, çaresiz konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşıdı. Ama oradan da farklı bir sonucun çıkması zaten mümkün değildi. BMGK bir üzüntü açıklamasıyla dosyayı bir daha açılmamak üzere rafa kaldırdı.
Bakalım şimdi İran’daki olay nasıl bir seyir izleyecek? Daha ilk günden bazıları görüntülerin doğru dürüst bir analizini bile yapmadan parmağını İran’a uzattı. Uçak enkazının yakınlarına, füze parçaları olduğu iddia edilen cisimler de koyarak! Başta Kanada… Ve ilginç, İngiltere ve dahi Amerika… Acaba bu bahaneyle İran hava sahasında uçuşlar askıya alınacak mı? Alınırsa neler olur daha da ötesi İran’a neye mal olur? Bu yolla İran’a neler dayatılır ve kabul ettirilir dersiniz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.