Aşı yeni bir küresel mesele!..

A -
A +
Henüz tek bir doz aşı temin edememiş onlarca ülke var… Ve ne kadar zamanda temin edebilecekleri meçhul. İsrail kendi nüfusunun yüzde 20’sini aşılarken, tahakkümü altındaki Filistin’e bir tek doz bile vermedi!..
 
 
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın Etiyopyalı genel direktörü Dr. Tedros Ghebreyesus feryat ediyor: “Covid-19 aşısı tedarikinde dünya feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde…” Fakat sesini ilgili çevrelere duyurabilme imkânı yok gibi! Yaklaşık bir yıldan beri, hemen her gün benzer uyarıda bulunuyor. Ancak kendisi söyleyip kendisi dinliyor! Hatta Donald Trump yönetimindeki Amerika, tam tersine bu teşkilatın üyeliğinden bile çekildi… Neyse ki, Joe Biden yeniden dönme kararını imzaladı. Dünya Sağlık Teşkilatı, Covid-19 salgınından önce de, çoktandır meselelerin altından kalkamıyordu. Gelgelelim bu son felaket iyice dibe çökertti. Evet, aşı tedariki yeni bir küresel mesele ve ne kadar devam edeceği, nasıl neticeleneceği de belirsiz. Aşı üretiminde başı çeken ABD ve Çin gibi devletler, kendi ülkelerinde 10-15 milyon dozluk ilk uygulamaları fiilen gerçekleştirmiş durumda. Lakin her iki ülke, genel nüfusu itibarıyla daha işin başlangıcında… Çin’deki vaka sayısını zaten bilmiyoruz. Daha doğrusu verilen rakamlara da güven yok. ABD ise 25,5 milyon vaka ve 430 bin ölü sayısı ile dünyada başı çekiyor… Sağlık sistemi de çoktan havlu atmış durumda! 2 milyonun üzerinde kişiye aşı yapan İngiltere, 3,6 milyon vaka ve yüz bini aşkın ölü sayısıyla, Avrupa’da en feci durumda… Avrupa genelinde en iyi durumda sayılan Almanya’da, 2 milyon 163 bin vaka ve 54 binden fazla ölüm vakası var. Kısacası vaka sayısının çoktan yüz milyonu aştığı, ölü sayısının ise 2 milyon 200 bine dayandığı dünya genelinde, felaket her geçen saat ağırlaşıyor...
Gelinen noktada, insanlık en fazla aşı konusuna sarılıyor… Fakat aşının da hemen problemi çözmesi beklenmiyor elbet. Mesela aşıya en önce (20 Aralık) başlayan ülkelerin başında İsrail geliyor. Şu ana kadar nüfusunun yüzde 20’sini de aşılamış durumda. Ama vaka ve ölümler kontrol altına alınamıyor… Bu arada İsrail mart ayı sonuna kadar, 16 yaş ve üzeri vatandaşlarını aşılamayı planlarken, esaret altında tuttuğu Filistin halkına tek bir doz aşı vermiş değil! Bu hâl, DSÖ genel direktörünün bahsettiği “feci ahlaki başarısızlığın” ta kendisi değil mi? Evet, herhâlde bundan daha çarpıcı bir ırkçılık ve ayrımcılık örneği olmasa gerek… Ne yazık ki, dünyanın büyük kısmı bu ayrımcılığın tahakkümü altında. Ve anlaşılan yeni bir küresel mesele olarak, aşı konusu bütün devletleri farklı ayarlarda sıkmaya devam edecek...
Salgının başından beri, Türkiye dünyaya örnek olacak şekilde, yardım talep eden yüzden fazla ülkeye, tıbbi malzeme ve cihaz desteğinde bulundu. Bunların büyük bir kısmını da hibe olarak gerçekleştirdi. Aşı konusunda da ileride benzer bir rolü oynayabilir. Hâlihazırda Türkiye’nin kendisi de aşı tedarik etme gayretinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre, ilk etapta elli milyon doz aşının tedariki planlanmış bulunuyor. Bu arada genel bağışıklık için, Türkiye’nin ihtiyacı olan doz miktarının en az 120 milyon olduğunu belirtelim…
Dünyada belli başlı üç yüzden fazla merkezde, Covid-19 aşısı için ilmî çalışma ve testler devam ediyor. Bunlardan birkaç tanesi acil ve öncelikli uygulama ruhsatıyla kullanım süreci içine girmiş bulunuyor. Türkiye’de de, 17 ayrı proje ile aşı çalışması devam ediyor. Bunların dördünde hayli ilerleme sağlanmış durumda. Erciyes Üniversitesi tarafından yürütülen inaktif Covid-19 aşısında, faz -2 çalışmalarında yer alacak gönüllülerin tespit çalışmalarına başlanmış durumda. İki ay içinde bu safhanın tamamlanıp hemen akabinde faz -3 çalışmalarına geçilmesi bekleniyor. Şayet takvim aksamadan yürürse, mayıs-haziran gibi yerli aşımız da devreye girebilecek gibi görünüyor. Bundan başka üç ayrı projede de faz -1 insan deneyi safhasına gelinmiş bulunuyor...
Bunlar elbette sevindirici gelişmeler. Türkiye aşı alanında yapacağı hamlelerle, dünyada yeni bir rekabet imkânına kavuşacak. Bu da sağlık sektöründe yepyeni bir açılım demek. Gerçekten heyecan verici… Konuyla yakından ilgilenenler gayet iyi bilir. Daha önceleri Türkiye’deki aşı çalışmalarına, enteresan şekilde hep engel çıkarılmıştır! Aşı üretmek için gayret sarf eden kişilerin başına ilginç olaylar geldiği gibi, bazı önemli aşı laboratuvarlarına da sabotajlar düzenlendiğini hatırlayalım!.. Velhasıl netameli bir konu. Ama bugün itibarıyla vaziyet düne göre çok daha olumlu ve ümit verici...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.