Ya herrü, ya merrü!

Türkiye Libya ile Akdeniz’deki sondaj çalışmalarına meşruiyet kazandırmak ve İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs’ın doğalgaz oyununu bozmak için deniz yetki anlaşması imzaladı.. Libya’da 9 yıldan beri müthiş bir iktidar savaşı var. Trablus ve Sirte gibi batıdaki şehirleri BM tarafından desteklenen ve uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükûmeti; doğu kesimlerini ise Tobruk merkezli General Halife Hafter'e bağlı isyancı gruplar kontrol ediyor. Birleşmiş Milletler'in 3 daimî üyesi ABD, Rusya ve Fransa meşru hükûmeti tanımıyor, Hafter’i destekliyor. Türkiye’nin meşru Trablus hükûmeti ile yaptığı anlaşma hiç hesapta yoktu. Zamanlamada tam isabet kaydedildi, şoka girdiler. Şimdi bu anlaşmayı geçersiz kılmak için tüm güçleriyle çalışıyorlar. Türkiye, Libya’nın talebi üzerine Meclis'ten asker gönderme kararı çıkardı. İsrail bulduğu doğalgazı Yunanistan ve Güney Kıbrıs üzerinden Batı Avrupa’ya ulaştırmak için Atina’da deniz altından gaz taşıyacak boru hattı anlaşması imzaladı. Mısır’dan sert kınama geldi. Başkan Trump "dış müdahale durumu karmaşık hâle getiriyor" dedi. Hafter’in Libya’yı ele geçirme planını Türkiye bozdu...

Libya Kuzey Afrika’da İstanbul’un üçte biri kadar 6 milyon 600 bin nüfusa sahip bir ülke. İhracatının %70’ini ham petrol oluşturuyor. Petrol rezervleri 48 milyar varil ile dünyada sekizinci sırada. Libya Ulusal Şirketi bu miktarın keşfedilmemiş sahaların devreye girmesiyle 65 milyar varile ulaşacağını öne sürüyor. General Hafter’in bir kısmını kontrolü altında tuttuğu Sitre havzası işte bu zengin rezervlerin başında geliyor. Libya ayrıca 500 milyar metreküp doğalgaza sahip bir ülke. ABD hangi taraf ağır basarsa ondan yana tavır alacak görüntüde. Rusya’nın amacı Akdeniz’deki varlığını güçlendirmek.. Libya’nın zengin petrol ve doğalgaz yatakları iştah kabartıyor...

ABD, Rusya, Fransa, İtalya, Yunanistan, İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs Trablus hükûmetini yıkarak yerine isyancı Hafter’i getirmek istiyordu. Ama hiç hesaba katmadıkları Türkiye’nin atağı karşısında grogi oldular. Libya savaşını ya meşru hükûmet kazanacak, ya isyancılar. Türkiye doğal olarak Trablus hükûmetinden yana.. Yıldırım hızıyla Meclis’ten 325 kabul oyu ile Libya’ya asker gönderme kararı çıktı.. Ne acıdır ki, Libya ile Deniz Yetki Anlaşmasına evet diyen muhalefet partileri, ülke menfaatlerini  görmezden gelerek asker gönderme kararına hayır, dedi Türkiye’nin amacı belli ve çok açık: Deniz Yetki Anlaşmasını imzaladığı Trablus hükûmetinin ayakta kalması için tüm desteği verecek. Çok açık söylüyorum, eğer Trablus yıkılırsa Türkiye de yıkılır! Akdeniz’de elimiz kolumuz bağlanır. Antalya kıyılarından dışarı çıkamayız. Kıbrıs açıklarında var olan 600 yıl yetecek doğalgazdan mahrum kalırız. Enerjiye her yıl 43 milyar dolar ödemeye devam ederiz. İşte bunun için tüm imkânlar seferber edildi. Libya, Türkiye’ye siyasi, jeopolitik ve ekonomik açıdan tarihî fırsat sağlayacak...

Mehmetçik cephede asla savaşmayacak. Buna mecbur kalınırsa Suriye Millî Ordusu kullanılacak. Türk silahlı kuvvetleri Libya askerini eğitecek, donatacak, taktik ve stratejik plan yapacak, hava desteği sağlayacak. Libya olayının Suriye savaşından hiçbir farkı yok. Suriye’de sınırımızdan teröristleri temizledik. Libya’da teröristlere destek veren ülkeleri etkisizleştireceğiz. Çok büyük hesaplar var. 8 Ocak’ta İstanbul’da Türk Akım projesinin resmî açılışında bir araya gelecek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, tarihî bir karar verecek. 

Rusya Türkiye’nin dik duruşu karşısında Libya’da hangi yönetim kazanacaksa ondan yana ağırlığını koymak zorunda kalacak.. Büyük ihtimalle öncelikle bölgede ateşkes ilan edilecek. Sonra masada pazarlıklar başlayacak. Hafter Trablus’u işgalden vazgeçecek. 

Son söz: Ya herrü ya merrü!