Çok şeyi unutmuşsun, Faruk Süren!..

Neymiş; “Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’e ‘Düşman’ diyen Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Galatasaray Başkanına hakaret etmemişmiş. Çünkü Mustafa Cengiz ibra edilmemişmiş. Mahkemelere itiraz edip, işi uzatmışmış…”

 

Kim söylüyor bunları, “o günlerden bugünlere kadar” belki onlarca defa yazdığım gibi, “başkanlığı döneminde Galatasaray Kulübü’nü borç batağına sokarak AIG felaketini yaşatan, rahmetli Necdet Çobanlı ağabey olmasa TGS felaketini de yaşatacak olan, dahası manava bakkala bile alacaklarını ödeyemediği için kulübün telefonlarını kestiren” ve sonra da “başkanlık koltuğunu bırakıp” kaçan bir eski başkan, Faruk Süren söylüyor!..

 

Bunu söylerken, Türk Yargısının “onca mahkemede, onca müracaata rağmen, Mustafa Cengiz Yönetimi’nin karanlık bir gecede, karanlık bir sayım sonunda ibra edilmemesini haklı bulmayan” kararlarını unutuyor. “İşi uzatanın Mustafa Cengiz değil, ‘İbra edilmedi’ dediği yönetimin normal görev süresini doldurmasına izin verenin Türk Yargısı olduğunu” hatırlamak istemiyor.

 

Bunu söylerken de, “3 yıl son aylara kadar, “Başkanım” diyerek Mustafa Cengiz ile kameralara, yan yana, el ele fotoğrafçılara poz veren teknik direktörün de “Fatih Terim olduğunu” unutuyor.

 

Onun ve yönetiminin transfer ettiği oyuncularla, ülkenin “en güçlü kadrolarına sahip olan” ama son iki sezon “o kadroların karşılığını veremeyen” ve sonunda “yaptığı yanlışları söyleyerek” onu “doğru yola çeken” başkanına “Düşman” diyecek kadar kendini kaybeden Teknik Direktörü savunmaya kalkıyor!..

 

Amma… “Başkan olduğu süreçte, UEFA Kupası’nı alan takımın teknik direktörü ile ‘sözleşme yenilemediği, süreyi uzattığı için, ümidini kesen teknik direktörün İtalya’ya, Fiorentina’ya neden gittiğini” de “bu teknik direktörün adı ‘Fatih Terim’ olunca”, anlatması gerekmiyor mu?..

 

Faruk Bey, bilmelisin ki, Mustafa Cengiz, “Alp Yalman ve Adnan Polat hariç”, 2000 yılından bu yana “Galatasaray’a en büyük hizmetleri yapan” başkandır; “liseci” takımının bütün engelleme çabalarına rağmen…

 

Zatı âlinizin başkanlığı döneminde başlayan ekonomik krizin (ki, o günlerde sizin de itiraf ettiğiniz gibi, koltuğu bırakıp gitmenizin sebebi budur) daha sonra iş başına gelen Özhan Canaydın / Ünal Aysal / Dursun Özbek dönemlerinde misli misli artarak, Mustafa Cengiz’in ve yönetiminin kucağına ‘gayrı menkul sorunları da dahil’ olumsuz ve kocaman bir paket hâlinde” bırakıldığını “vicdan sahibi Galatasaraylılar” kabul edeceklerdir.

 

Evet, her insan ve her kurul gibi Mustafa Cengiz ve yönetimi de hatalar yapmışlardır. Ama “sevapları, günahlarından kat be kat fazladır” ve ortadadır; Florya’nın geri alınması, Kemerburgaz’ın bütün sorunlarının çözülmesi, UEFA ceza prangasının hem de “bir yıl önce” kırılması, kulübün 3 Büyükler içinde “mali bakımdan en iyi duruma getirilmesi” ve Galatasaray’ın Futbol Federasyonu’nun “harcama limit listesinin başına oturtulması”, bütün bu sorunlarla uğraşılırken, futbolda şampiyonluk ve kupaların Galatasaray müzesine getirilmeye devam edilmesi, yeni Başkan Burak Elmas tarafından da “devir teslim töreninde ‘teşekkür ile’ karşılanırken”, ey Galatasaraylılar, sizler Faruk Süren’in söylediği sözlerdeki “insafsızlığı” herhalde fark etmişsinizdir.

 

“Gerçek” Galatasaraylılar, “Galatasaray Başkanı’ndan özür dilemedikçe”, Fatih Terim’in Galatasaray Başkanı’na “düşman” dediğini unutmayacaklardır; “kendisi de başkan olan” Faruk Süren unutsa bile!..