Burak Başkan; “büyük hatanı” anladın mı?..

“Rotasyon yapsam mı, yapmasam mı karar veremedim” diyerek üç günlük hesabı yapamayan bir Hoca ile ‘üç yıllık plan’ yapmak ne kadar doğrudur?

---

Galatasaray’ın Sayın Başkanı Burak Elmas, “Galatasaray futbol takımı, Fatih Terim’in ‘şapkadan tavşan çıkararak’ maç kazanacağı bir oyuncak” değildir!..
“Lazio maçında ‘dünya futbol tarihine geçecek bir şans golünden sonra” çıkıp da “Ben şansa inanmam” diyebilen bir Hoca var, karşımızda!..
Ama, Alanyaspor maçında “şapkadan tavşan çıkaramıyor”; göz göre göre, “üst üste üçüncü maçta 7’nci puanı” kaybediyor ve beşinci haftada, puan cetvelinin ilk ikisinin 5 puan gerisine düşüyor!..
Bir Hoca, “Lazio maçı sonrası, ‘Rotasyon yapayım mı, yapmayayım mı diye çok düşündüm, yapmamaya karar verdim” derse ve “futbolcularının zor bir Avrupa kupası maçından hemen üç gün sonra bir lig maçını kaldırıp kaldıramayacağını hesaplayamadığını” gösterirse, söyler misiniz bana, “Üç yıllık bir projeyi başarı ile tamamlayabileceğine” nasıl inanacağız?..
Ve “son 45 dakikada ‘genç Türkler’ kenara, ‘Feghouli’ler, Babel’ler, Muhammed’ler’ içeri olursa”, ne oldu “gençlik hamlesi”; bu çocuklar kenara gelirken, “psikolojik olarak” ne haldedirler, hiç düşündün mü, Fatih Hoca?..
Mustafa Başkan’a “düşman” denilmesinin sebebi, “Yenileceksek Türk oyuncularla, genç oyuncularımızla yenilelim” demesi değil miydi?..
Geliyorum, “Diagne” konusuna… “Doldur – boşalta kalan, yığınla kornerin, duran topun atıldığı” maçlarda Diagne’nin neler yapacağını bile “düşünmeyen” bir Hoca var; zira “çok kızgın”; Galatasaray takımı umurunda mı?..
“Kerem’in “psikolojik olarak yıkan ve hâlâ atlatamadığı açık açık görünen travmanın baş aktörünü”, seve seve “Avrupa maçında takıma koyarak mükafatlandıran” Terim, Galatasaray Başkanı’na “düşman” diyebilen Fatih Hoca, iş “birazcık kendisine dokununca” acımasız davranma üstadı!..
“Esasta haklı, ama usulde haksız” olan Senegalli “sosyal medyada” içini döküyor; “Anlıyoruz o senin oğlun, problem değil. Bu pek bir şeyi değiştirmiyor, herkes bunu anlıyor. Allah her şeyi görüyor ama ben kabul etmem, izin vermem ve affetmem. Kimse beni küçük düşüremez, kimse beni istediğinde kullanamaz.”
Peki, neden “para cezası değil de, kadro harici”; Marcao’nun yaptığı “kapkara” rezalet daha mı hafifti?..
Formdayken, goller atmaya başlamışken, 90 dakika rakip defansı yıpratır, sahanın her tarafını dolaşırken… Bir maçta “iki gol kaçırdı” diye “üzerinin çizilmesine üzülen” bir futbolcunun yaptığı “hatanın cezası” Galatasaray tarihine “kara leke düşüren” Marcao’dan çok öteye, “para cezası ile geçiştirilemeyecek” bir suçun bedeli miydi?..
Şimdi bir sorum da Galatasaray Başkanı Burak Elmas’a; hem de, Galatasaray Başkanı’na “düşman” diyen bir teknik adam, Galatasaray takımının başına getirilmişken, Diagne’ye verilen bu “kadro harici cezası” nasıl bir adalet tartısıdır?..
Lazio maçından sonra, Fatih Hoca için “özetle” şunları yazmıştım; “Üç yıllık projeye inanma ümidini doğuran bir futbol ve galibiyet…Ama gene de ‘temkinli’ olmak gerek, Alanyaspor ve Marsilya maçlarını bekleyip, görmeliyiz!..”
Görmeye başladık!..