Soru çok basit; "bu sahte listeyi" kim hazırladı?

Rıdvan Dilmen çok şey söyledi!            
Ama bir şey söyledi ki; işte tam 4 yıldır da bu sorunun cevabı aranıyor!
Söz konusu sahte MİT listesini üreten el, kimin eli?
15 Temmuz 2016'dan, 18 gün sonra Riva'daki bir el, bir liste piyasaya sürdü.
100'e yakın hakem - gözlemci FETÖ'cü dendi ve ilişikleri kesildi.
Ancak bu insanların içinde; kamuda çok önemli yerlerde yönetici olanlar, memurlar, akademisyenler, devletin en mahrem yerlerinde çalışanlar var.
Her yerde temizler ama Riva'da sabıkalılar!
Bu insanlar, haklarını aramak için çalmadık kapı bırakmadılar! Rıdvan Dilmen, söz konusu bu listeyi ekrana getirdi ve "Bu evrak sahte" dedi. Yani MİT böyle bir evrak veya belge düzenlememiş!
Şimdi Riva'da iki tip davranış biçimi var!
1) Bir kısım TFF Başkan, vekil ve yöneticileri, bu "topa girmekten" çok korkuyor! "FETÖ'cü damgası yer miyim?" diye.
2) Bir kısım yöneticiler, bu hakları iade etmeye kalktı, birileri yerinden fena zıpladı. Bu "zıplama" çok normal değil!
Adalet makamları, "bu sahte listeyi" yapanı bulursa, çorap söküğü gibi bir takım yerlere ulaşabilirler.
Ki, bu konuda ben de bildiklerimi, yargı makamlarına söylemeye hazırım.

Kafalarında başka "hakem" vardı!
Size soruyorum; 3. haftadaki G.Saray-F.Bahçe maçına Ali Palabıyık'ı atamayı planlayan bir MHK, 2. haftadaki Başakşehir-G.Saray maçında bu hakemi VAR odasına oturtur muydu?
Henüz 3. hafta! Bu kadar mı sıkıştılar?

Bir MHK, bir kulübe "operasyon" çekebilir mi?
"Kurgulu lig, şu şu kulüplerin önünü kestiler, manipülasyon var, operasyon yapıldı" gibi iddia ve ifadelerin tamamı gerçek dışıdır.
Ama bunun, bu memlekette her zaman alıcısı ve satıcısı var. Hele sosyal medya bayılır!
Bu, kulüpler için can simididir!
Ya bırakın operasyon çekmeyi; bir MHK hakemlere, dört büyüklerin maçındaki bir pozisyon için eğitimlerinde veya özel analizlerinde "şu kırmızı kart, bu ofsayt, bu penaltı" demeyi bile göze alamıyor.
Çok çarpıcı bir örnek vereyim;
Tarih 12 Aralık 2016, ligin 14. haftasıydı. Yusuf Namoğlu, MHK başkanıydı.
Antalya-Fenerbahçe maçında Sow'un röveşatayla ağlara giden bir şutu vardı.
Hakem Cüneyt Çakır, golü iptal etmişti.
Namoğlu, eğitim esnasında "Buna gol verecek hakemin kokardını gider evinden söker alırım" demişti. Bu demeç gazetelere yansıdı.
Fenerbahçe çok sert bir yazılı açıklama yapınca, Namoğlu bu ifadesini yalanlamıştı.
MHK'lar, eğitimciler, hiçbir pozisyon hakkında görüş açıklamak istemezler. Haklılar da!.. Polemik ve tartışmalara çanak tutarsınız! Bu şartlar altında kim, bir hakeme renk verebilir. Bir operasyon için...
Bu ahlakta biri bu ülkede kolay kolay MHK Başkanlığı koltuğuna oturamaz.
Ama hakemlere operasyon çeken "kulüpler" ve "medya mensupları" var!

Hakemlerin maaşları her yıl eriyor!
Süper Lig'de hakemlere, ilk defa 2015'te sözleşme yapıldı. O yıl (mart, nisan, mayıs) maaş almaya başladılar.
2016'da maaşlarında yüzde 15 indirime gidildi.
2017, 2018 ve 2019'da zam yapılmadı.
2020'de de yılda 10 ay olan maaşları, 9 aya indirildi. Bakalım, 2021'de bu erime devam edecek mi?
Türkiye'de ücretleri bu şekilde eriyen bir başka çalışan grubu var mıdır?
22 sözleşmeli hakemin maaş ve kategorileri şöyle:
1. KATEGORİ (16.500 TL)
Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Halis Özkahya, Mete Kalkavan, Ali Palabıyık, Halil Umut Meler, Arda Kardeşler, Fırat Aydınus
2. KATEGORİ (14.000 TL)
Alper Ulusoy, A. Kadir Bitigen, Ali Şansalan, Zorbay Küçük, Yaşar Kemal Uğurlu, Ümit Öztürk
3. KATEGORİ (10.700 TL)
Özgür Yankaya, Volkan Bayarslan, Bahattin Şimşek, Mustafa Öğretmenoğlu, Tugay Kaan Numanoğlu, Atilla Karaoğlan, Suat Arslanboğa, Serkan Tokat.

Doğruya doğru!
1) MHK, Süper Lig'de düdük çalan bir hakemi, 2. hafta dinlendiriyor. 3. hafta maç veriyor. 2. hafta düdük çalanlar da, 3. haftayı boş geçtiler.
2) Fırat Aydınus, Halis Özkahya, Hüseyin Göçek ve Özgür Yankaya bu hafta ligde düdük çalacaklar.  
Böylece birçok spekülasyonun önüne geçmiş oldular!!