19 Eylül 2005
Hüzün mü?
Hâlâ mümkün...
Balkona çık ve dışarıya bak...
Ya da başını daya pencerenin camına; binalar, insanlar, çatılar ve deniz...
Aylardır sıcaktan kavrulmuş bedenine yağmurlar damlıyor insanların; ferahlıyorlar.
Güneşin çatlattığı duvarlar yeniden tanışıyor yağmur damlalarının serinletici darbeleriyle.
Martılar, deniz, göğe doğru yükselmiş antenler, bahçeler, çocuklar, çocukların saçları, arabalar...
Ne kadar hüzün taşıyor bugünlerde sokaklar?
Sokaklar, ah, bu kalabalıkları kucaklayan muhteşem kollar, kanatlar...
Şimdi burada her şey hüzün...
Her şeyin rengi hüzün...