HAZRET-İ ALİ’NİN SÖZÜ

A -
A +
Birileri, Hazreti Ali’ye “filan kimse aleyhinde konuşuyor” dediğinde şu cevabı verirler; “fakat; ben, ona iyilik yapmadım ki!”
Bu sözden iyilik yapanın kemlik göreceği gibi çarpıcı bir netice çıkmaktadır. Hazret-i Ali, sadece yiğit bir kumandan, güçlü bir devlet adamı değil, aynı zamanda ilmin zirvesinde bir güneştir. Bir çelişkiyi resmederken şüphesiz ki “kimseye iyilik yapmayın, dönüp size kötülük yapar” buyurmuyorlar. Beşer fıtratına işaret etmekteler. Zira; vefa gibi yüksek insani haslet herkeste yoktur. Veya o haslet, kişide vardır da hasislik ederek açığa çıkartmaz.
Unutmak bile bir kusur sayılabilecekken bir de kalkıp iyilik görenin, iyilik edene kötülük yapması, hazmı kolay olmayan bir gerçektir.
Bu bahse, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kimin ne yaptığını biliyoruz; biz, mücadele verirken birileri kendilerine çalışmış” demesinden dolayı girdik. Sadece vefasızlar yok. Sn. Erdoğan’ın elinden tutarak makam-mevki, servet- şöhret sahibi yaptıklarından bugün kendisine diş bileyenler de var.
İyilik eden de iyiliğe nankörlük gösteren de kendine yakışanı yapar. İyiliğe karşılık vefasızlık, nankörlük ve ihanet görmek lider olmanın katlanılması gereken mecburiyetlerindendir.
“Siyasette vefa olduğunu sanmayı” Turgut Özal, hataları cümlesinden zikretmektedir. Siyasette; daha doğrusu politikada vefasızlık, gıybet, dedi-kodu, iftira, ihanet, yarı yolda bırakma ve diğer bir sürü nahoşluk vardır.
İnsan, iyilik yaptığından kemlik görmeye hâliyle çok üzülür. Ne var ki bu mesele, bugüne mahsus değil:
Hallacı Mansur, idam sehpasındayken taşlanmaktadır. Derviş, fırlatılan taşlara tebessümle karşılık verirken birinin gül atmasına “ahh!” diye feryat eder. Sorarlar, taşı gülerek karşılarken, gülü niçin feryatla karşıladın? Der ki: “Gülü atan, dostumdu!” Tabii ki gül darbesine değil, aldanmasına ah etmiştir.
Liderin önünde ilikli ceketler, bağlanmış eller, ayağı yerden kesen övgüler, semayı dolduran alkışlar, ardında ise tezgâh, tertip, yalan, iftira, ihanet, başa kakma ve diğerleri vardır.
Liderlik, çetin iş; bir gün olmasa bir gün “sen de mi Brütüs?” deme zorunda kalınıyor.
Yani;
Lider,
Yunus’un “zehirle pişmiş aşı yemeğe kimler gelir?” davetine uyup yola koyulandır. Kalbinde Allah aşkı, ayağında demir asa, demir çarık, övmelere de yermelere de aldırmadan yoluna devam edendir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sait EKİNCİ24 Kasım 2022 21:27

Çok güzel aydınlatıcı bir yazı olmuş teşekkürler